Oktay ENSARİ

BİR GÜZEL ADAMDI

Çocukluğumdan futbolla ilgili aklımda kalan birkaç önemli anıdan biridir; Mücahitli, Menekşeli, Akay’lı efsane Kayseri Havagücü takımının, o tarihlerde Avrupa’ya kafa tutan Göztepe’yi Kayseri Atatürk stadındaki özel maçta 3-2 yenmesi...

Avrupa’nın, dönemin birinci liginin altını üstüne getiren, o fırtına gibi esen Göztepe’de kaleci Ali’yi, hele hele yazımıza konuk olan, güzel insan, değerli futbol insanı Nevzat Güzelırmak’ı hayranlıkla izlemiştim.

Yıllar yılları kovaladı, sonra "Baba Rauf" lakaplı rahmetli Kayserispor’un kurucusu, uzunca bir süre kulüp müdürlüğü yapan,transferlerde önemli rol oynayan Rauf Işıldar, 1991-92 sezonunda Kayserispor’un teknik direktörlüğüne Nevzat Hocayı getirdi. Daha ilk antrenmanda, futbolcuların önüne topu atmış "Ben atlet gibi futbolcu koşturmam. Önce teknik taktik" diyerek, tüm becerilerini oyuncularına aktarmaya çalışmıştı.

Alışageldik bir teknik adam tipi değildi. Futbolun içinden gelmişti. 1959 yılında Göztepe ile profesyonel sözleşme imzalayan Nevzat Güzelırmak adını İzmir dışına, Türkiye’ye hatta Avrupa’ya duyuracağı efsane kadronun orta sahadaki beyni olacaktı. Sabırlı ve disiplinli çalışmaların meyvesini Cumhurbaşkanlığı Kupası ve Türkiye Kupasını kazanarak alan Güzelırmak, Avrupa Kupaları’nda da yarı final oynayarak Ege’nin göğsünü kabartmış ve Milli Takım’ın vazgeçilmezlerinden olmuştu.

Göztepe 1967-68 sezonunda o dönemin en büyük futbol organizasyonlarından biri olan Fuar Şehirleri Kupası’nın 2. Turu’nda Atletico Madrid ile eşleşir. Dönemin AtleticoMadrid’i 1962 yılında Kupa Galipleri Kupası’nı kazanan çok güçlü bir rakiptir.

Göztepe camiasına tarihinin en güzel günlerini yaşayan Adnan Süvari’nin yönetimindeki İzmirliler 6 Kasım 1967’de Madrid Havalimanı’na iner. 3 dil bilen Süvari gazetecilere İspanyolca verdiği demeçte şu sözleri kullanır;

Her şeyden önce iyi bir futbol göstermek istiyoruz”

O dönem İstanbul’un tahtını sallayan Göztepe Avrupa’da galibiyeti unuttuğumuz günlerde Türkiye’nin tek umududur. Deplasmanda işler çok kötü gitmese de beklenti boşa çıkıyor. 8 Kasım 1967'de DelManzanares'de 35 bin kişinin izlediği maçtan Atletico Madrid 2-0 galip ayrılıyor.22 Kasım’da Alsancak’taki rövanş günü Göztepeliler tarihi bir ana şahitlik edeceklerinden habersizdir. 

Daha maçın 14’üncü dakikasında Halil’in penaltısıyla öne geçen kadroyu sahada yöneten isim Nevzat Güzelırmak’tan başkası değildir. O penaltıda hakeme küfrettiği için Madrid’in kaptanı Collar da oyundan atılır. 27’de ‘Koca Kaptan Gürsel’ attığı müthiş kafa golüyle farkı 2’ye çıkarıp şartları eşitler. Madrid artık turu geçebileceğinden endişelidir. İspanyollar’da sinirler iyice gerilir. 65’te Yugoslav hakem Josip, Atletico'luUfarte'yi yan hakeme 3. kez tükürdüğü için oyundan atar. 10 kişi kalan Madrid’e 3’üncü gol için yüklenen Göztepe fişi uzatmalarda ‘Bombacı Halil’in 45-50 metreden adını duyurduğu müthiş şutla çeker.

Alsancak Stadı o güne kadar gördüğü en büyük çılgınlığı yaşarken 3’üncü golle elenen AtleticoMadrid’liler hakeme saldırır. Tarihin en büyük zaferlerinden birinin atıldığı sabah gazetelerde şu manşetler atılır: "3-0 yenilen İspanyollar sahada hakemi dövdü"

O gün sahada büyük bir liderlik gösteren Nevzat kaptanın forması Göztepe müzesindeki yerini aldı. Kendine özgü bir futbol tarzı olan Güzelırmak top kullanımında, pas dağıtımında kramponlarının dışını kusursuz kullandığı ve alandaki duruşu özel olduğu için futbolun beşiği olarak tanımlanan ‘İngiliz' lakabını aldı.İşte böyle bir adamın yolu Kayserispor’la kesişmişti. Sonra 1994-1995,1995-1996 yıllarında 3.lige düşmüş Kayserispor’u üst üste iki sezonda ara vermeden 2.lige oradan 1.lige taşıyan hem de ligin en çok gol atan takımı olarak rekora imza atmıştı.

Az konuşur, sürekli gülen yüzüyle, sevecen, tatlı-sert bir baba edasıyla başta futbolcular olmak üzere, yöneticilere, biz gazetecilere çok öğretileri olmuştu.

Hak vaki olunca bu diyardan göçtü gitti. Nurlar içinde yat Nevzat hocam. Bu Kayseri, bu Kayserispor seni unutmadı, unutmaz…

Diğer Makaleler