BİZ BUNU HAK ETTİK

Biz bu kısıtlamaları hak ettik. Hatta daha fazlasını hak ettik. Bakın kısıtlamaların alındığı gün bendeniz Covid-19’dan hayatını kaybetmiş bir yakınımızın cenazesine katıldım. Cenaze töreninde maalesef ‘mesafe kuralına’ uyan bir elin parmakları kadardı. Sonra İYİ Partililerle bir otelde yemek yedim. Orada da maalesef benzeri bir tablo vardı.

Şimdi sorarım size, hemen her gün TV ekranından, gazete sütunundan halka, ‘Aman ha maske, mesafe ve hijyene uyun’ diyen ben ve benim gibiler, bu kısıtlamaları hak etmedi mi?

Bakın dün yine bu sütunda yazdım, Kayseri’de hastanede veya evinde tedavi gören pozitif vakalarla, temaslıların sayısı on binlerce... İnanmıyorsanız gidin devlet kayıtlarına bakın görürsünüz. Devlet kayıtlarına da bakmaya gerek yok, binalarınıza asılan karantina ilanlarına bakın, kalabalık grupların çalıştığı işyerlerindeki vaka ve temaslı sayısına bakın, o da olmadı Hulusi Akar Camii’ne gidin günde kaç kişi cenaze aracı içerisinden indirilmeyerek toprağa veriliyor görün.

Geçtiğimiz hafta bugün Sayın Vali ile bir telefon görüşmesi yaptım. Gerçekten Vali Bey, Sağlık Müdürümüz ve ilgili tüm kurum ve kuruluşlar, virüsle mücadele ve tedbirleri denetleme konusunda çok gayretliler. Vali Bey nezaketen, “Veli Başkan her şeyi yapıyoruz. Hayatı durdurmadan denetimleri daha da sıklaştıracağız. Senin gördüğün, kulağına gelen eksik bir şey var mı?” dedi.

Dedim ki, “Sayın Valim bir polisin evlerimize gelip ‘Evde kalanlar kim?’ diye sormadığı kaldı; onun dışında elinize sağlık her türlü kararları alıyorsunuz.”

Evet, gerçekten Valilik il genelinde bu konuda çok hassas bir çalışma içerisinde. Ama bizler fert olarak veya işyerlerimizde maalesef tehlikeyi görmüyor, uyarıları ciddiye almıyoruz...

Alınan kısıtlama kararları ‘hayatı durdurmadan’ uygulanmaya çalışılacak. Biz restoranları, kafeleri, kıraathaneleri tıklım tıklım doldurduk. Yeme-içme bahanesi ile maskeleri de takmadık ve yetkililer bu kararları almak zorunda kaldı.

AVM, market, berber vs gibi işyerleri 20:00’de kapanacak. Aslında devlet, ‘Kardeşim işin yoksa akşam evden çıkma. Kafeye, sinemaya, AVM’ye gitme. Evinde otur, virüs öldürüyor’ diyor...

Hastanelerin yoğun bakımları dolmak üzere. Sağlık çalışanları da artık ‘yoruldu’. Devlet bu çalışanlarının yorulduğunu görmüş olmalı ki, izinleri, istifaları kabul etmiyor.

Ya biz kurallara uyacağız ya da devlet bizi zorla kurallara uyar hale getirecek. Virüsle, hastalıkla, devletle inat olmaz. Kim böyle bir inat içine girerse kaybeder. Aşı bulununcaya kadar hepimiz kurallara uymak zorundayız. Aksi takdirde bu virüs hepimizin kapısını çalacak.

Dün sabah Başkan Büyükkılıç TV programımıza katıldı. Başkan tebdili kıyafetle akşam yürüyormuş, “Bazı insanların oturmadan çıktığını gördüm” diyor.

Hala evlerde oturma oturuyorsak, hala misafir kabul ediyorsak, arabaşı toplantılarına başlamışsak bu kısıtlamalar giderek ağırlaşır.

Buradan Sayın Vali’ye de seslenmek istiyorum. Yarından itibaren uygulanacak yeni kısıtlamalarda asla tavizkâr davranılmaması lazım. Kolluk güçlerinin ve diğer görevlilerin kuralları ihlal edenler hakkında ceza uygulamada katı davranması gerek. Bizde hoşuma giden bir laf var; ‘Zengine dayak, fakire para cezası vereceksin’ diye... Tamam, zenginlere dayak atalım demiyorum, ama gerekirse onların işyerlerini kapatarak canlarını yakabiliriz. Kimse buna dayanamaz. Kaldı ki 900 lira da, 3 bin 150 lira da herkes için az para değil.

Son sözler: Gerçekten şehrimizdeki ilgili tüm görevliler virüsle mücadelede gayretli çalışıyor. Bu çaba bizim ve sevdiklerimizin sağlıkları için. O halde Allah rızası için, sorumsuz davranarak bir başkasının hakkına girmeme adına da kurallara uyalım. Layusel davranarak kul hakkı da yemeyelim.

 

GÜVEN HOCA RAHAT

Prof. Dr. Muhammed Güven ERÜ Rektörü iken 21 Temmuz 2018 tarihinde Cumhurbaşkanı tarafından Sağlık Bakan Yardımcılığı’na atanmıştı. Hoca, dün kararname ile görevden alındı.

Bu satırları yazmadan önce beraber çalıştığı bir arkadaşını aradım; “Canı sağ olsun, hocam aldırmasın, devlet işi böyledir” dedim. Aradığım şahıs ile Muhammed Hoca birlikteymiş. Telefonu Hoca’ya verdi. Benzeri cümleleri de eski rektörlerimizden Fahrettin Keleştemur’ un da kulağını çınlatarak Hoca’ya söyledim. Muhammed Hoca ERÜ’den ilişiğini kesmiş. Ben kadrosu burada zannediyordum. Hoca 28 yıl Kayseri’ye hizmet etti. Yeni görevinde kendisine başarılar diliyorum.

 

KULİS BULVARI

TIP HOCALARI KULAĞIMIZI ÇINLATMIŞ

ERÜ Tıp Fakültesi öğretim üyesi bazı hocalarımızın dışarıda muayenehanelerinin bulunduğunu biliyoruz. Olsun mahsuru yok. Parası olan buralara gidip hocalarımızın bilgisinden yararlanıp, şifa bulsun, ne güzel. Ama hocalarımızın bir bölümünün dışarıda hastayı muayene edip de, tahliller için hastanenin resmi evraklarını kullandığını biliyoruz. Bu da yetmemiş, yine bazı hocalar Hastane içindeki özel odalarında personel olmayan sokaktan geçen insanları işlerini takip için görevlendirmişti. Biz de ‘Burası yol geçen hanı mı?’ demiştik. Rektör’ün geçmişte dışarıda muayenehanesi bulunan hocalarımızla ilgili ‘sıkıyönetim’ kararından sonra, hocalar kendi aralarında bir WhatsApp grubu oluşturmuş. İşte o grupta bizim yazıyı da paylaşarak ‘Haber olmuşuz’ demişler. Biz hocalarımızla ilgili müspet yorum yapmak isteriz. Bu da, onların yakışanı yapmasına bağlı tabi ki.

 

Mış… Miş… Muş…

00-Pozitif vakaların arttığı şehrimizde filyasyon ekiplerine ‘temaslılar’ konusunda doğru bilgi verilmiyormuş.

00-Kayseri’de yarın uygulanacak olan genel kısıtlamaları ihlal edenlere taviz verilmeyecekmiş.

00-ERÜ eski Rektörü Prof. Dr. Muhammed Güven, Sağlık Bakan Yardımcılığı görevinden alınmış.

00-ERÜ Tıp’ın dışarıda muayenehanesi bulunan hocaları, oluşturdukları WhatsApp grubunda kulağımızı çınlatmış.

00-Kayseri ve Nevşehir Valileri ‘turizm konusunda müşterek ne yapabiliriz?’ sorusuna cevap aramış.

00-Büyükşehir, şehrin ulaşımını rahatlatacak 4 çalışmayı bugün hizmete açacakmış.

00-Ulaştırma Bakanı’nın da cumartesi katılacağı havaalanı genişlemesi ve Şehir Hastanesi Raylı Sistem Hattı Temel Atma Töreni’nde Kayseri-Yerköy YHT hattı için ne diyeceği merakla bekleniyormuş.

Diğer Makaleler