İşte Berna Başkan’ın TFF’ye sunduğu o rapor...

Kayseri Telgraf Haber Kayserispor'un ayakta kalması için büyük çaba sarf eden Başkan Berna Gözbaşı’nın TFF ve Kulüpler Birliği'ne verdiği o önemli rapora ulaştı.

Hes Kablo Kayserispor Başkanı Berna Gözbaşı’nın ince ince dokuyarak hazırladığı ve TFF ile Kulüpler Birliği'ne sunduğu 13 sayfalık bu rapor Süper Lig'de küme düşmenin kalkmasını ve 2020-2021 sezonunun 21 takımla oynanmasını sağladı. İşte o rapordan kesitler;

 

TEORİK ALT YAPI 20 TAKIMLI SÜPER LİG

MİSYON

Türk futbolun en üst liginin ekonomik, sosyal, altyapı ve idari açılardan etkin bir şekilde yönetilmesini sağlamak.

VİZYON

Avrupa ve Dünya Futbolunda Örnek Alınan Lig İşleyişine ve İlgiye Sahip Olmak.

TEMEL DEĞERLER ve HEDEFLER

1- Ülkemiz futbol ekonomisini geliştirmek

2- Profesyonel futbol yöneticilik anlayışını yansıtmak.

3- Amatör ve profesyonel futbola katkı sağlamak.

4- Yerli sporcu sayısını artırmak ve oyuncuların daha çok maç yapmalarını sağlamak

5- Seyirci sayısını artırmak

NEDEN 20 TAKIM

1- EKONOMİK

Spor endüstrisi yaşadığı hızlı büyüme ve gelişme ile milyarlarca doların döndüğü dünyanın en önemli endüstrilerinden ve ekonomilerinden biri haline gelmiştir. Spor ekonomisi içerisinde ürün satışı, bilet satışı, oyucu transferleri, bahis oyunları, televizyon yayınları, e-spor ve sponsorluk harcamaları birlikte dünyada büyük bir ekonomi yaratığını görmekteyiz. Bunun yansıra spor endüstrisinde çalışan insan gücü ile serbest zamanlarında sağlık, güzellik ve form tutmak için insanların yaptıkları spor ve egzersiz faaliyetleri ile rekreasyon etkinliklerini de bu ekonomi içerisine eklemeliyiz. Bazı rakamları yaklaşık olarak verecek olursak; insanları spor kıyafetlerine harcadıkları para 300 milyar dolar, sporcu transferleri ödemeleri 500 milyar dolar, küresel rekreasyon piyasası 1,5 milyar dolar ve maç biletleri için harcanan rakam 50 milyar dolardır. Spor ekonomisi dinamik bir süreçtir ve endüstrinin büyüklüğü sürekli yukarı yönde ilerlemektedir. Amerika’da yapılan hesaplamalarda endüstrinin 2014 yılından 2018 yılına kadar geçen 4 yıllık sürede 4.3 büyüdüğü, 2018 yılından 2022 yılına kadar olan süreçte ise 5.9’luk bir büyüme olacağı tahmin edilmektedir. Artık dünya futbolu sadece yeşil sahada değil, değişen tüketim dinamikleri, teknoloji ve inovasyon trendlerine bağlı olarak yaratılan etkin stratejiler ışığında rekabet etmektedir. 2018- 2019 sezonu itibarıyla pazar büyüklüğü 18 milyar Euro'ya ulaşan Avrupa'nın 5 büyük ligi (İngiltere, İtalya, İspanya, Almanya, Fransa), UEFA bünyesindeki 53 futbol liginin toplam gelirlerinin de yüzde 70'ini oluşturuyor. Son 15 yıla baktığımızda UEFA Şampiyonlar Ligi'nde 10 kupa kaldıran takımların da 5 büyük ligin temsilcileri olduğunu görmekteyiz. Bu 5 büyük ligden İngiltere, İtalya, İspanya ve Fransa liglerinde 20 takım mücadele etmektedir. Futbol ekonomisinin ülke çapında gelişmesi ve ekonomik büyüme kulüpler açısından, yayın gelirleri, sponsor desteği, ürün satışları ve çeşitliliği, stadyum pazarlaması, etkinlik yönetimi, maç günü faaliyetler ve diğer çalışmalar ile sağlamaktadırlar. Avrupa’nın 4 büyük liginde 20 takım ile oynanan lig modelinin ülkemizde de benzer şekilde oynanmasının futbol ekonomisinin büyümesine yansıması da olacaktır. Ayrıca ülke içinde daha çok takımın ve ilin temsil edilmesinin yaratacağı sinerji ekonomik büyümenin yanı sıra, ilgiyi, ligin kalite ve heyecanını da olumlu etkileyecektir. Avrupa futbolun en önemli liglerinde olduğu gibi ülkemiz içinde 20 takımlı lig ideal bir sayı olarak görülmektedir.

2-PANDEMİ SÜRECİ ve FUTBOL

Türkiye'nin en büyük özel sermayeli yatırım bankası Aktif Bank, dünyayı etkisi altına alan salgının futbola yansımasını 'Covid-19 Öncesi ve Sonrasında Futbol Ekonomisi Raporuna göre; Avrupa futbolunun 5 beş futbol ligi İngiltere, İtalya, İspanya, Almanya ve Fransa'nın yıllık toplam gelirleri yaklaşık 18 milyar Euro olarak hesaplanıyor. Bu alanda yıllık 6 milyar Euro'luk geliriyle İngiltere Premier Ligi zirvede yer alıyor. Pandemi nedeni ile Premier Lig'deki finansal kaybın 1 milyar Euro'nun üzerinde olacağı öngörülürken, 5 büyük ligin ise toplam 4 milyar Euro'luk gelir kaybı yaşayacağı hesaplanmıştır. Süper Lig'in kalan maçlarının seyircisiz oynanması nedeni ile ticari ve maç günü gelirlerinden en az 1 milyar TL'lik bir kayıp yaşanmıştır. Ciddi gelir kayıpları yaşayan süper lig kulüpleri, böylesine risk içeren bir ortamda ellerinden gelen mücadeleyi sergilemişler ve ligin tamamlanmasını sağlamışlardır. Bu zor süreç içinde sporcuların psikolojik durumlarını da göz önüne aldığımızda maç performanslarına etki edecek bir atmosferin varlığını inkâr edemeyiz. Spor organizasyonlarında televizyon yayın gelirleri, maç günü gelirleri, ürün satışları önemli birer gelir kaynaklarıdır. Bu gelir kaynaklarından önemli bir kısmında mahrum kalan spor kurum ve kuruluşlarını ciddi ekonomik sıkıntılar beklemektedir. Bu süreç daha uzun sürer ve spor kulüpleri gelir- gider dengesini ayarlayamazsa birçoğu için borçlanmanın artması ve hatta iflas etme söz konusu olabilir. Bu bağlamda bu sene ligden düşmenin kaldırılarak önümüzdeki sene 21 takım ile ligin oynatılması ve daha sonraki senelerde 20 takıma sabitlenmesi, ekonomik açıdan ciddi sıkıntılar yaşayan kulüplerimize önemli katkı sağlayacaktır. 11

3-MAÇ GÜNÜ GELİRLERİ

Spor kulüplerinin gelir kalemleri içinde yer alan maç günü gelirleri spor ekonomisi içinde en önemli gelir getirici faaliyetlerdir. Bu bağlamda Süper Lig’in 20 takıma çıkarılması ile kulüplerin gelirlerinde bir artış sağlanacaktır. 18 takım üzerinden oynanan ligimizdeki rakamlar şu şekildedir; 2016-2017 sezonunda 261,5 milyon TL olan Süper Lig'in maç günü gelirleri son iki sezonda yükselişe geçti. 2017-2018 sezonunda yüzde 52'lik artışla 396,3 milyon TL olan maç günü gelirleri, 2018-2019 sezonunda da yüzde 24 yükselerek 491,1 milyon TL'ye ulaştı. 165,8 milyon TL maç günü geliri elde eden Galatasaray bu alanda da zirvede yer alırken, Fenerbahçe 139,9 milyon TL, Beşiktaş 97,5 milyon TL, Trabzonspor ise 23,3 milyon TL gelir sağladı. Bu rakamlar değerlendirildiğinde 20 takımın futbol ekonomisinde maç günü gelirleri ve spor pazarlaması açısından da ek kazanç elde edecekleri aşikârdır.

4-YAYINCI KURULUŞ

20 Takım ile oynanacak Süper Lig ile yayıncı kuruluşun abone sayısında bir artış söz konusu olacaktır. Ayrıca maç sayısındaki artışa bağlı olarak reklam gelirleri de artacak ve bu sayede hem yayıncı kuruluş hem de kulüpler açısından ekonomilerine katkı sağlayacak düzeyde bir canlılık gelecektir.

5-SPONSORLAR

Sponsorluk iki farklı kurumun görüşmesi sonunda yapılan sözleşmeye dayalı her iki tarafa da çıkar sağlayan bir anlaşmadır. Kesinlikle bir bağış olarak anlaşılmamalıdır. Spor sponsorluğu son yıllarda farklı sektörlerin hedef noktası haline gelmiştir. Spor sponsorluğunun büyük kitlelere hitap etmesi sayesinde, özellikle ürünlerini ve hizmetlerini kısa zamanda bu kitlelere tanıtmak isteyen firmalarca özellikle tercih edilmektedir. Çünkü spor, hedef kitleyle iletişim kurma olanağı sağlayan ve hemen hemen bütün dünyada anlaşılan, aynı dilin konuşulduğu bir sponsorluk alanıdır. Bu bağlamda kuruluşlar ulaşmak istedikleri hedef gruplarına göre ürün veya hizmetlerini tüm toplumlara duyurabilmek adına ulusal, uluslararası veya yerel bir spor organizasyonunu hizmet, malzeme veya mali bakımdan destekleyebilirler. Spor sponsorluğunun en fazla rağbet gören sponsorluk türü olmasının başlıca nedenlerinden biriside sporun evrensel bir dilinin olmasından kaynaklanmaktadır. İçinde bulunduğumuz yüzyıl bir iletişim çağı, televizyon kanalları her türlü spor organizasyonunu yayın haklarını satın alarak kendi ülkelerinde dünya ile aynı anda yayınlayabiliyorlar. Spor kurum ve kuruluşlarının sponsor bulabilmelerinde, içinde bulundukları organizasyonun veya kendilerinin sahip oldukları marka değeri önem taşımaktadır. Marka değeri, halk tarafından ne 12 ölçüde bilindiğiniz, takip edildiğiniz, saygınlığınız ve basında ne kadar yer alabildiğiniz ile ilişkilidir. Sponsor olacak firmalar, kendilerinin de bu işten karlı çıkabilmeleri için marka isimlerinin etkin bir şekilde duyulması sağlayacak seçimleri yapmaktadırlar. Televizyonda karşılaşmaların canlı yayınlanması, yazılı medyada haberlerin çıkması, ülke nüfusu içinde ciddi bir şekilde izlenmesi sponsor olacak firmalar açısından önemlidir. 20 Takımlı lig modeli ile daha çok sponsor desteğinin futbol ekonomisine kazandırılması mümkün olacaktır.

6- SPORCU YETİŞTİRME

Almanya’da 6 yaşında altyapıya katılan bir çocuk, U19’a geldiğinde en az 1.500 maç oynamış oluyor. Bu karşılaşmaların yüzde 20’si ise uluslararası düzeyde gerçekleşiyor. Ülkemizde ise bu rakam en fazla ama en fazla, 500’dür. Yani arada 1000 maçlık bir fark var. Bu kadar fazla maç oynamak tek kelimeyle özgüveni ve futbol yeterliliklerini arttıran önemli bir faktördür. Ülkemizde hem altyapılarda hem de üst liglerde altyapılardan yetiştirdiğimiz oyuncuların daha çok maç oynamalarını sağlamak futbolcu gelişimine ve kalitesine direk etki edecektir. Avrupa’nın önemli liglerinde olduğu gibi 20 takımlı lig ile oyuncularımız daha çok karşılamaya çıkma şansına sahip olacaklardır.

7- PROFESYONEL YÖNETİM

Modern yönetim gelişimi boyunca birçok sorunlar ile uğraşmış, bunun sonucunda iş hayatında disiplini, verimliliği, kaliteyi, hızı ve başarıyı sağlayacak yöntemler geliştirmiştir. Kurumların hayatta kalması; değişen iç ve dış çevre şartlarına uyumlu olması ve rakipleriyle rekabet edecek çağdaş yönetim tekniklerini kullanması ile mümkün olacaktır. 1957 yılında Los Angeles Dodgers Kulübü Sahibi Walter O’Malley profesyonel spor yöneticisi ihtiyacının farkına varmış ve “ Bir marinada, yarış pistinde, kayak merkezinde, stadyumda veya lig seviyesindeki bir takımda yönetici pozisyonunu doldurması için eğitilmiş bir kişiyi bulmak için nereye gidileceği” sorusunu sormuştur. Spor yöneticiliği programlarının ilk adımları Amerika’da 1949 yılında atılmış ve 1960’ların ortasında yaygınlaşmaya başlamıştır. Gelişmiş ülkeler spor yöneticiliğini bir meslek olarak görmekte ve bu konuda eğitimlere ve profesyonelleşmeye çok önceden başlamış durumdadırlar. Bu sayede sporda başarılı ve önde olmuşlardır. Bir alanda başarının iki anahtarı vardır doğru yönetim yapısı ve insan gücüdür. Dünyanın önde gelen endüstrilerinden biri olan spor sektörünü, spor yönetimi eğitimi almış, sporun inceliklerini ve farklılıklarını bilen kişiler yönetebilir. Alman kulübü Borussia Mönchengladbach Başkanı Rolf Königs, “90’lı yılların ortalarında bizim 43 milyon Euro’luk borcumuz vardı. Rezalet durumdaydık. Tüm operasyonları profesyonellere bıraktık, 2001’de borcumuz kalmamıştı” demişti. Spor kulüplerinin her türlü performansının 13 artırılmasında profesyonelleşme kaçınılmazdır. Bu yüzden Türk futbolunda değişim ve profesyonelleşme kaçınılmazdır. 20 takım ile oynanacak Süper ligin her açıdan başarılı bir şekilde yönetilmesi için profesyonel bir yapı ve insan gücüne ihtiyaç vardır. Süper Ligdeki takımları temsil eden Kulüpler Birliği Vakfı yapısının yanı sıra başarılı yurt dışı örneklerinde olduğu gibi bir şirketleşme gerçekleştirerek iktisadi ve mali konular, ligin pazarlanması ve işletilmesi noktalarından Süper Lig’in yönetilmesi bu şirkete devredilmelidir. Federasyon denetim görevini yapmalıdır.

 

Diğer Haberler