Hacı Osman YILDIZ

İSTİNAF VE YARGITAY AŞAMALARI

Ülkemiz yargısına tarihi çok geç olmamakla birlikte Bölge Adliye Mahkemelerinin kurulması ile birlikte istinaf aşaması girmiş olup, bir çok kimse tarafından halen bu aşama tam olarak bilinmemektedir. Bölge Adliye Mahkemeleri kurulmadan önce kesinlik sınırının üzerinde olan dosyalar herkes tarafından bilindiği üzere "Temyiz" edilmek suretiyle Yargıtay'a gönderilmekteydi. Ancak  Bölge Adliye Mahkemelerinin kurulması ile birlikte yerel mahkeme ile Yargıtay arasına üst merci olarak Bölge Adliye Mahkemeleri girmiş olup, dosyanın üst mahkemeye gönderilmesi aşamasına ise "İstinaf" aşaması denilmiştir. Yani artık dosyanız ceza mahkumiyeti çıkması üzerine ilk önce İstinaf edilerek Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilecek daha sonra Yargıtay Ceza sınırını aşıyor ise yani BAM tarafından kesin olarak karar verilmemişse "Temyiz" edilmek suretiyle Yargıtay'a gönderilebilecektir.

Yerel mahkeme tarafından verilen "Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması" kararları itiraz yoluna tabii iken diğer kararlar yani daha doğru bir tabir ile kesin olarak verilmeyen kararlar istinafa tabii olmaktadır.

İstinaf aşaması da aynı Temyiz aşaması gibidir. Başvuru sonrası yerel mahkeme dosyayı incelemek üzere var ise kendi ilindeki Bölge Adliye Mahkemesi yoksa tabii olduğu Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderecektir.

Bir diğer husus ise artık istinaf edilen kararların kesin olup, olmadığıdır. Yani Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının tamamı da Temyize tabii değildir.  İstinaf mahkemesinin aşağıdaki kararları aleyhine temyiz başvurusu yapılamaz:

  • Miktarı ne olursa olsun adli para cezasına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları temyiz edilemez (CMK md. 286/2-a).

  • 5 yıl (dahil) veya daha az hapis cezalarına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları temyiz edilemez (CMK md. 286/2-a). Ancak, yerel mahkeme 5 yıldan az ceza vermesine rağmen, istinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesi yerel mahkemenin verdiği cezayı arttırırsa, bu karara karşı temyiz başvurusu yapılabilir (CMK 286/2-b). Örneğin, herhangi bir bilişim suçu nedeniyle yerel mahkeme tarafından 3 yıl hapis cezası verilen bir kişinin cezası istinaf mahkemesi tarafından arttırılarak 4 yıla çıkartılırsa, ceza miktarı 5 yılın altında olmasına rağmen bu karara karşı temyiz başvurusu yapılabilir.

  • İlk defa bölge adliye mahkemesince verilen ve 272 nci maddenin üçüncü fıkrası kapsamı dışında kalan mahkûmiyet kararları hariç olmak üzere, ilk derece mahkemelerinin görevine giren ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezasını gerektiren suçlar ve bunlara bağlı adlî para cezalarına ilişkin her türlü bölge adliye mahkemesi kararları aleyhine temyiz kanun yoluna gidilemez (CMK md.286/2-d).

  • Aynı hükümde yer alan hapis cezalarının toplamı 5 yılı geçse dahi, istinaf mahkemesinin bu kararlarına karşı da temyiz kanun yoluna başvurulamaz (CMK md. 286/2-h). Örneğin, aynı istinaf mahkemesi hükmünde dolandırıcılık suçu nedeniyle 2 yıl 6 ay hapis cezası, resmi evrakta sahtecilik suçu nedeniyle 3 yıl 4 ay hapis cezası alan bir kişinin toplam ceza miktarı 5 yıl 10 ay olmasına rağmen temyiz kanun yoluna başvurma hakkı yoktur.

  • On yıl veya daha az hapis cezasını veya adlî para cezasını gerektiren suçlardan, ilk derece mahkemesince verilen beraat kararları ile ilgili olarak istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararları aleyhine temyiz kanun yoluna gidilemez(CMK md. 286/2-f).

  • Eşya veya kazanç müsaderesine veya bunlara yer olmadığına ilişkin ilk derece mahkemesi kararları ile ilgili olarak istinaf başvurusunun esastan reddine dair istinaf mahkemesi kararları aleyhine temyiz kanun yoluna gidilemez (CMK md. 286/2-e).

  • Davanın düşmesine, ceza verilmesine yer olmadığına, güvenlik tedbirine ilişkin ilk derece mahkemesi kararları ile ilgili olarak bölge adliye mahkemesince verilen bu tür kararlar veya istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararlar aleyhine temyiz kanun yoluna gidilemez (CMK md. 286/2-g).

demektedir. Toplumumuz tarafından yeni yeni anlaşılan "istinaf" aşamasına değinme sebebimiz  akıllara gelen "Temyiz yok mu?" , "Dosya Ankara'ya gitmiyor mu?" sorularına bir nebze de olsa cevap bulma gayesi ile yazımızı kaleme almaktayız. Her ne kadar kanun koyucu Yargıtay'ın yükünü azaltmak ve yargıda ki süre sıkıntısını çözmek istemiş ise de ülkemiz adli yargısında ki yoğunluk nedeniyle bu sefer de dosyalar Yargıtay'da değil maalesef Bölge Adliye Mahkemelerinde beklemektedir.

"Geç gelen adalet,adalet değildir. "

Diğer Makaleler