Kılıçdaroğlu: "Kayseri'de oyumuz az ama kabahat bizim"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'muhtarlar buluşması' toplantısı için Kayseri'ye geldi.

Bir otelde gerçekleşen toplantıya CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun yanı sıra çok sayıda mahalle muhtarı katıldı.

İlk olarak muhtarların problemlerini dinleyerek notlar alan Kılıçdaroğlu, ardından ülke ve Kayseri gündemine dair açıklamalarda bulundu.

"Bir ülkenin bağımsız olması için askeri yani siyasi bir de ekonomik bağımsızlık gerekir." diyen Kılıçdaroğlu, "Bizim milliyetçilik inancımız bu şekildedir ama şimdi öyle değil. Kayseri'de uçak fabrikasının temeli atıldı, şeker fabrikaları kuruldu. Osmanlı'nın borcu son kuruşuna kadar ödendi. Hiçbir tefeciden borç istenmedi. Türkiye dünyaya uçak ihraç eden 5 ülkeden birisiydi. Lozan'da Churchill bizi tehdit etti. "Günü gelecek bizden aldıklarınızı para için sizden alacağız" demişti. Onun için Türkiye üretti. Bugün Türkiye ekonomik olarak bağımsız değil. Yunanistan binde 9'la borçlanırken biz yüzde 6 faiz veriyoruz. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını kim koruyacak? Kayseri'de de şehir hastanesi var. Sorduk kaça yaptınız? diye. Kimse bilmiyor 600 milletvekili de bilmiyor. Havaalanı yapıyorsunuz kimse kaça yaptığınızı bilmiyor. Milliyetçilikten bir örnek daha vereyim. Hükümet ihale yapıyor, dolarla. Bu memlekette Türk Lirası yok mu? Hani milliyetçi hani yerliydik? Oldu ya yarın bir gün ihalede ihtilaf çıktı, dava Londra mahkemelerinde görülecek. Muhtar arkadaşlarım kaçınız bu durumu sorguladı?" dedi.

Yeni bir siyaset anlayışı getirmek istediklerini ifade eden CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Ahlâklı bir siyaset anlayışı, tüyü bitmemiş yetimin hakkını koruma anlayışı. Siz nasıl en saf demokratik yöntemlerle seçiliyorsanız milletvekilleri de öyle olmalı. Milletvekili mecliste ihale takip etmemeli. Milletvekilleri için bir etik kanunu olmalı. Ben bunu hep söylüyorum." şeklinde konuştu.

"Kayseri'de oyumuz az biliyorum. Ama kabahat bizim. Çünkü vatandaşı dinlemek lazım, bizden neden şikayetçi olduğunu bilmek lazım." diyerek öz eleştiri yapan Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü; " 20 milyar dolarlık tank palet fabrikası Katar'a verildi. Hem de bir dolar dahi alınmadı karşılığında. Kaçınız itiraz etti? Dedim ki Katar'a vereceğinize ben size 50 milyon dolarlık yatırım getireyim, siz bu işten vazgeçin. Cevap vermediler. Orduyu, bayrağı, vatanı sevelim ama fabrikasını Katar'a verelim. Genelkurmay Başkanı'ndan en alttaki ere kadar hepsinin başımın üstünde yeri vardır. Genelkurmay Başkanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı siyasetin dışında olmalıdır. Ama tank palet fabrikasının bedavaya verilmesine Londra'daki tefecilere 187 milyar dolar faiz verilirken yalnız ben mi karşı çıkacağım? Siz de karşı çıkacaksınız. Siyaset zenginleşme aracı değildir. Rüşvet alan bir adamı büyükelçi atasanız ne olur. Ahlak ve adalet soylu kavramlardır."

Muhtarların demokrasinin mihenk taşı olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Muhtarlara kim aylık veriyorsa gidin oraya oyunuzu verin. Biz bir muhtarlık kanunu hazırladık. Geçen dönem verdik TBMM'ye ama gündeme alınmadı. Bu yıl yine sunacağız. Siz de takip edin. Sizin neden birleşik oy pusulanız yok? Çünkü size değer verilmiyor. Neden muhtarlar için tek tip bir çalışma ofisi olmaz? Neden bir talepte bulunmazsınız? Yanınıza bir personel pekâlâ ayarlanabilir. Siz yokken veyahut siz varken size yardımcı olur, yazışmaları hâlleder. Türkiye'de dünya kadar işsiz var. Hepiniz farklı siyasi görüşlere mensupsunuz, saygı duyuyorum. Ama sizin için kim çalışıp çabalıyorsa ona oyunu verin. Bunları söylememin sebebi de Türkiye'de demokrasinin güçlenmesidir. Türkiye'de üçüncü sınıf değil, birinci sınıf demokrasi olmalıdır. Hiç kimseyi düşüncesinden dolayı suçlayamayız. Allah'ın bize bahşettiği en büyük nimet akıldır. Kuran'da 'Akletmez misiniz?' diyor. Düşünmeye sevk ediyor. Elini silah almadığı sürece kimseyi düşüncesinden dolayı yargılamamalıyız." açıklamalarını yaptı. 

Diğer Haberler