Hacı Osman YILDIZ

KORONAVİRÜS VE TÜKETİCİ HAKLARI

Tüketici; mal ve hizmetlerden yararlanan, satın alıp kullanan, yiyip içerek, kullanarak tüketen, üretici olmayan kimsedir. Her yazımızda belirttiğimiz üzere kanun koyucu yasaları oluştururken haksız karşısında haklıyı, güçlü karşısında güçsüzü korumayı amaç edinmiştir.

Kanuni hakları ihlal edilen tüketiciler bu haklarını, satın almış oldukları mal veya hizmetin değerine göre tüketici hakem heyetleri veya tüketici mahkemesinde arayabilmektedir.

Malumlarınız ülkemizde yaşanılan Covid-19 salgını nedeniyle bir çok önlem alınmıştır. Bu önlemler neticesinde pek çok alanda farklı uyuşmazlık konuları ortaya çıkmıştır. Yine bu uyuşmazlıklardan bir tanesi satıcı ile tüketiciler arası uyuşmazlıkladır. Bunların başında;

  • Okunmayan sayaçlar
  • Ortalama çıkartılan elektrik,doğalgaz bedelleri
  • İnternet sağlayıcıları
  • Ertelenmeyen, verilmeyen krediler..

Her ne kadar hayat durma noktasına gelmiş olsa da tüketim devam etmekte olup, bu tüketim karşılığında alınan tüketici haklarının ihlal edilmesi ve tüketicilerin haklarını nasıl arayacakları sorunsalı ortaya çıkmaktadır.  EPDK tarafından yapılan açıklamada "Kıyasen Fatura Düzenlemesi sadece karantinaya alınan ve idari kararlarla sayaç okumalarının durdurulduğu yerleşim yerleri ile sayaç okuma yapan çalışanların sosyal mesafelerini koruyamayacağı durumlar için geçerli olacak ve yalnız bu durumlar için kıyasen fatura yöntemi izlenecektir" denilmiştir. Bu durum bir çok tüketiciyi rahatsız etmiştir. Havaların ısınması ile doğalgaz tüketiminin neredeyse tamamen bitmiş olmasına karşılık kıyasen bir fatura  tüketicilerde kullanmadıkları bir mal veya hizmetin bedelini ödeme endişesi yaratmıştır.

Bir başka sorunsal kullanmış olduğumuz internet ve cep telefonu operatörleri tarafından eksik hizmet sağlanması, tedbirler neticesinde evlerine kapanan insanların internet ve diğer hizmetlere daha çok yönelmeleri ve taleplerin artması neticesinde gerekli hizmetin zamanında ve tam sağlanamaması gibi hususların ortaya çıkmasıdır.

Örnekleri ziyadesiyle çoğaltabilmemiz mümkün. Ancak işin özü satıcı tarafın güçlü konumda, tüketicinin ise zayıf konumda olduğunun genel kabul görmesi nedeniyle kanunların yaşanılan uyuşmazlıklara istinaden tüketicilere kolaylıklar sağlandığının ve başvuru yollarının olduğunun idrakidir. Bu nokta da hızlı ve pratik çözüm üretilebilmesi için  ilçe bazında kaymakamlıklarda ve il bazında valiliklerde Tüketici Hakem Heyetleri Başkanlıkları kurulmuştur. Elbette hızlı ve pratik çözüm aranırken hakem heyetlerinin görev alanına da bir sınır getirilmiştir.

2020 yılı için Tüketici Hakem Heyetlerine yapılacak başvurularda değeri:

a)6.920 (altıbindokuzyüzyirmi) Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda İlçe Tüketici Hakem Heyetleri,

b)Büyükşehir statüsünde olan illerde 6.920 (altıbindokuzyüzyirmi) Türk Lirası ile 10.390 (onbinüçyüzdoksan) Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetleri,

c)Büyükşehir statüsünde olmayan illerin merkezlerinde 10.390 (onbinüçyüzdoksan) Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetleri,

ç)Büyükşehir statüsünde olmayan illere bağlı ilçelerde 6.920 (altıbindokuzyüzyirmi) Türk Lirası ile 10.390 (onbinüçyüzdoksan) Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetleri, görevlidir.

Yukarıda belirtilen sınırları aşan durumlarda ise uyuşmazlığın yaşanmış olduğu yerde bulunan tüketici mahkemeleri görevlidir. Önemli bir husus ise hakem heyetleri kararlarına yapılacak olan itirazlardır.

Tüketici Hakem Heyetleri Yönetmeliği madde 28:  "Taraflar, tüketici hakem heyetinin kararlarına karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesine itiraz edebilir. İtiraz, tüketici hakem heyeti kararının icrasını durdurmaz. Ancak talep edilmesi şartıyla hâkim, tüketici hakem heyeti kararının icrasını tedbir yoluyla durdurabilir." denilmektedir.

Bu noktada hakem heyetlerine başvurup haklarımızı arayacağımız gibi kararların kesin olmadığını ve itiraza tabii olduğunu göz ardı etmemiz gerekmektedir. Adalete inanmalı ve haklarımızı aramaktan geri durmamalıyız. Adalet beklendikçe değil istendikçe bulunacaktır.

Diğer Makaleler