SAVCILAR ÇOK AĞIR ÇALIŞIYOR

Eskiden savcılara ‘müdde-i umumi’ derlerdi. Yani umum, kamu adına ‘iddia eden’ . Bugün savcılarımız da kamu adına soruşturma yapıp iddianame hazırlıyorlar.

Kayseri Basın Tarihi’nin yazarı rahmetli Ali Rıza Önder yargı mensubuydu. Cumhuriyet Başsavcılığı yaptığı dönemde bir genç görevinin ne olduğunu sorar rahmetliye. O da “Cumhuriyet Müdde-i Umumisi” der. Genç anlamaz; ama anlamış gibi yapar. Bir süre sonra tekrar karşılaştıklarında, “Amca siz cumhuriyetin nesiydiniz?” der...

Yargı mensuplarının hangi şartlarda görev yaptıklarını az-çok biliyorum. Yüksek yargıda, yerel mahkemelerde görev yapan yakınlarım var. Ama bazen savcıların soruşturma süreleri ve mahkemelerdeki yargılamaya bakınca ‘geciken adalet, adalet değildir’ sözünü söyleyenin alnından öpesim geliyor.

Şu anda yargılandığım hiçbir davam yok. Yerel mahkemede vekilimin beni temsil ettiği ve kazandığım, ‘Basın yoluyla hakaret iddiasıyla açılan tazminat davası’nı saymazsanız, 1999’dan bu yana hâkimin karşısına ‘şüpheli’ olarak çıkmadım. Son olarak Ankara DGM’de TCK’nın eski meşhur 312. maddesiyle yargılanmıştım. O yargılanma da hukuk ve iletişim fakültelerinde ders olarak anlatılacak türden.

Böyle bir girişi niye yaptım? Savcılarımızdan dert yanan epeyce insanla karşılaşıyorum son günlerde. 40 yıllık gazeteci olarak yaşadıklarım, gördüklerim, duyduklarım da mevcut... Elbette istisnası var. Tüm savcılarımızı töhmet altında bırakmak hadsizlik olur. Ama savcılarımız da dahil herkes görevini en iyi ve en kısa sürede yapıp, aldığını helal ettirmek zorunda.

Sokağa çıkıp soralım. Ortalama insan, adliyede yargılama sürecinin normal sürede tamamlandığına inanıyor mu? Vatandaş çoğu zaman avukata vekalet verdiği yahut da dilekçeyi sunduğu tarihi baz alıyor yargılamada. Oysa aylarca, hatta yıllarca mahkemeye o dosya iddianame veya dilekçe olarak gelmiyor. Vatandaştaki algı şu : ‘Dava açalı şu kadar yıl oldu hala karar çıkmadı’ . Vatandaş böyle, yani ‘düz’ bakıyor.

Cumhuriyet savcılarının bazı soruşturmaları iğneyle kuzu kazarcasına hassas yapmaları normal. Hem ceza hem de hukuk davalarında müzekkere, adli tıptan, bir başka sağlık kuruluşu yahut laboratuardan gelecek raporları bekleyen soruşturmalar var.

Savcılarımızın böyle durumda dosyayı tekemmül ettirip iddianame hazırlama aşamasında zamana ihtiyacı olduğunu anlarım. Ama bazen tekemmül etmiş dosyanın iddianamesi bile yıllarca hazırlanmıyor.

Bakın iki örnek vereyim. Yahyalı ’da tanıdıklarımın (yakınlarımın) içinde olduğu bir ‘yol kesme-kavga-hafif yaralama’ soruşturması var. Dosya no: 2019/1044. Olay 2019 Eylül ayında oldu.  Avukat aracılığı ile bildiğim için söylüyorum, dosya münderecatı tamam; ama aradan geçen 15 ayda savcı hala iddianame hazırlayacak.

Değerli cumhuriyet savcımız o dosya üzerine, o olayın yaşandığı köyde konuşulanları duysa bir dakika bile durmaz kanaatini iddianameye yansıtır ve mahkemenin takdirine işi havale ederdi.

Bir başka olay.

Kayseri merkezde. Dosya numarasını da vereyim. 2019/3634 numaralı soruşturma. Bu dosyada da bir polis müdürüne hakaret ve tehdit edenlerle ilgili şikâyet var. İki yılı geçmiş hala iddianame hazırlanacak.

Kim demişse, ne güzel demiş ‘geciken adalet, adalet değildir’ diye...

Keşke bizim savcılarımız Selahattin Demirtaş ile ilgili 6-8 Ekim 2014’de yaşanmış 50’den fazla insanımızın hayatını kaybettiği kalkışma ile ilgili soruşturma ve iddianameyi 7 yıl sonra değil de, olayın hassasiyeti nedeniyle 1-2 yıl sonra tamamlamış olsaydı. Bugün AİHM’nin o malum kararıyla karşı karşıya kalmazdık.

FETÖ terör, istihbarat ve ihanet şebekesi en çok da yargıya zarar verdi. Henüz istinaflar açılmamışken çok değil 8-9 yıl kadar önce 12 bin civarında hâkim ve savcımız vardı. Bunların yaklaşık 5 bini bu alçak örgütle iltisakları nedeniyle ihraç edildi. Tam da o süreçte istinaf mahkemelerinin hizmete girmesi, buralara bir dereceye ayrılmış yargı mensuplarının görevlendirmesi ile yerel adliyeler iyice boşaldı. Yargı duracak değildi ya... HSK açığı kapatmak için avukatların ve genç mezunların yargıda istihdamının yolunu açtı. Bugün adliyelerde 28-30 yaşında ACM başkanları var.

Yargı mensubu olan yakınlarımın kılı kırk yararak karar verme adına çoğu zaman evlerine dosya götürüp çalıştıklarını biliyorum. Özellikle salgın sürecinde esnek çalışma, adliyelerin kapanması da bahane oldu ve maalesef yıllardır kapakları dahi açılmayan dosyalar var.

Kulakların çınlasın Adalet Bakanı ve HSK Başkanı Abdülhamit Gül, yine kulakların çınlasın HSK Başkanvekili Mehmet Yılmaz...

Tüm yargı mensuplarının çalışma şartlarını az-çok biliyorum. Ama onlardan Allah rızası için biraz daha hızlı olmalarını istiyorum. O kadar.

 

KULİS BULVARI

İKİ BELEDİYE BAŞKANINA: TCDD BİZİ SEVMİYOR

Sorsanız inkâr ederler; ama net olarak söyleyeyim ki DDY bizi sevmiyor. 2004’de mevcut demiryolu hattının dışarı çıkartılması için DDY’yi sıkıştırdık. Taa o tarihlerde bize ‘şüpheli’ baktılar. Sonra DDY’nin Kocasinan Bulvarı üzerindeki arazisinin imara açılması gündeme geldi. O zaman da bizden ‘huylandılar’‘Yeşilhisar-Sarıoğlan arasında banliyö hattı yapacağız’ dedik. DDY elektrifikasyon hattını yaptı; biz ‘zarar ediyormuş’ diye projeden vazgeçtik. Bu örnekleri çoğaltabilirim. Bunun için DDY Kayseri’den önüne ne gelirse Erciyes gibi karşımıza dikiliyor. Ali Dağı gibi dikilse aşarız; ama Erciyes gibi dikilince o zirveyi geçmek için ‘usta dağcı’ olmak gerekiyor. DDY’nin Fuzuli’nin devamından Yakut ile DSİ’nin yanından Yavuzlar’a alt geçit konusunda da olmadık zorluk çıkartacağını bilin ve tedbirinizi ona göre alın. Büyükkılıç ve Çolakbayrakdar Başkanlara duyurulur.

 

Mış… Miş… Muş…

00- Vaka sayısının düşmesi ile Şehir Hastanesi’ndeki iki ünite normale döndürülmüş.

00- 13 bin sağlık çalışanından sonra huzurevi ve bakımevlerindeki vatandaşlarımız ile çalışanlar aşı olacakmış.

00- A.D. ve H.B. isimli vatandaşlar eski tarihli senet vererek bazı şirketleri dolandırdıkları gerekçesi ile Savcılık tarafından soruşturuluyormuş.

00-Avrupa Kayserililer Birliği, taşra ilçelerinde imtiyaz sahiplerine tablet dağıtıyormuş.

00- Muhtarlığa yardım için gelen genç adamın ölümü herkesi üzmüş.

00- Büyükşehir’in turistik kameralarla şehri ve Erciyes’i canlı olarak izleme imkânı sunması ilgi görüyormuş.

00-‘Sarıkamış’ oyunu Kayseri Devlet Tiyatrosu’nda sahnelenecekmiş.

Diğer Makaleler