Hacı Osman YILDIZ

SAVUNMA MAKAMI-AVUKAT

Avukat kimdir?

Avukat, yargı önünde; gerçek ya da tüzel kişilerin haklarını savunan, hukuk ve yasa işlerinde yol gösterici nitelik taşıyan kişiye verilen mesleki unvandır. 

Avukat kelimesi Latince kökenli olup,  savunucu anlamına gelmektedir.

Yukarıda avukatın tanımını okuduk. İki anahtar kısım var; "gerçek yada tüzel kişilerin haklarını savunan", "savunucu".

Avukat dediğimiz kimse vekildir. Vekil sizlerin yerine geçer ve sizin adınıza işlem yapar sizlerin haklarını savunur, yol gösterir. Hukuk kapsamında sizi temsil eder ve bu işlemlerden, bu temsiliyet neticesinde para kazanır.

Okurlarımızın dikkatini çekmek istediğim husus yukarıda üzerinde durduğumuz ve yazımız boyunca üzerinde duracağımız kısım avukatın bir kişiyi temsil ettiği ve bu hususun avukatın deyim yerinde ise ekmeği olduğu husustur.

Hiçbir avukat davalarında, icra takibi işlerinde ve işlemlerinde karşı tarafına karşı kişisel hiçbir husumet beslemez. Çünkü bunun için bir sebebi yoktur. Avukatın para kazanabilmesi için müvekkilinin işlemlerini yapması gerekmektedir. Bir kimsenin haklarını, o hakların nasıl aranması gerektiğini yani usulünü de kanun belirlemiştir.

Geçmişten bugüne bir çok avukat saldırıya uğramış, bir çok avukat şehit edilmiştir. Tek dertleri ekmeklerini kazanmak olan avukatların ekmek kazanmak için başka bir işleri de bulunmamaktadır. Artık toplumun bunu kabul etmesi, anlaması gerekmektedir. Avukatın işi budur. Avukatın işi müvekkilin haklarını savunmaktır. Yol yapan kimseye neden yol yapıyorsun, tarla süren çiftçiye neden tarlanı sürüyorsun, öğrenci yetiştiren öğretmene neden sen ders veriyorsun diye sorulamayacağı gibi sen neden dava açıyorsun, sen neden haciz yapıyorsun diye de avukata soru sorulamaz. Çünkü avukatta insandır, ailesi vardır, geçimini idame ettirmek zorundadır.

Sizlerin hiç bir kişisel problemi avukatı ilgilendirmemektedir. Elbette her meslekte olduğu üzere mesleki etik kurallara, meslek prensiplerini riayet etmek bizlerinde görevidir. Ancak hiçbir şey insanlara işini yapan bir avukata yada doktora yada öğretmene saldırma hakkı tanımamaktadır.

Yazımız her ne kadar mesleğimiz gereği avukatlara karşı şiddeti anlatmakta ise de yazımızın özü yalnızca bizlere olan saldırılar değil tüm meslek gruplarına karşı yapılan saldırılardır. Bu toplumsal bir sorun halini almıştır. Bir zamanlar kutsal sayılan meslekler değersizleştirilmiştir. Koruma kanunları elzemdir, ancak bu hususun öncelikli olarak sosyal anlamda düzeltilmesi gerekmektedir. İnsanlar toplum olarak birlikte yaşamanın temel taşı olan "SAYGI" unsurunu unutmuşlardır.

Çok büyük bir millet olan Türk milleti o derin uykusundan uyanmalıdır. Tarihini insanımız okumalı, nereden geldiğini fark etmelidir. Biz kadınını baş üstünde tutan, hak bilen hak gözeten, onurlu bir milletiz. Elbette kendini bilmez üç beş kişi bu hususlara zarar veremeyecektir. Ancak şu hususta bir gerçektir ki "şiddet" toplumumuzda bir hastalık halini almıştır.

Sonuç olarak sayın okurlarımız yazılarımız sizlere haklarınızı bildirmek ve sizleri bilinçlendirmek iken bu hafta biz avukatların hakları noktasında sizleri bilgilendirmek istedik. Bizler, sizler için varız. Bizler savunma için varız. İnsan kendi için olana, kendi zarar vermemelidir. Avukat savunmadır. Savunma ise kutsaldır.

Yazımızı sonlandırırken Gebze'de haciz işlemi sırasında şehit edilen meslektaşımız Av. Ersin Arslan'a Allah'tan rahmet, acılı ailesine sabır diliyorum.

Diğer Makaleler