"Nobel ekonomi ödülü Ak Partili yöneticileri verilmelidir"

Saadet Partisi Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında konuşan Karamollaoğlu, sosyal medyada başlatılan 'Nasıl başladı, nasıl gidiyor' gündem çalışmasına ise Ak Parti iktidarı üzerinden örnek vererek katıldı. Karamollaoğlu, "Yolsuzluklarla mücadele edeceğiz, yolsuzluklar aldı başını gidiyor. Yasakları ortadan kaldıracağız, Türkiye adeta bir yasaklar ülkesi oldu; Yoksulluğu bitireceğiz diye başladı, yoksulluk her geçen gün daha da artıyor" diye konuştu.

Karamollaoğlu şunları söyledi;

"Denizli Valisi geçtiğimiz günlerde çok olaylı bir esnaf ziyaretinde bulundu. Kameralara yansıyan bir görüntüde Vali Bey esnafa; “Neden maske takmıyorsun" diye soruyor. Esnafımızın verdiği cevap; “Canıma yetti. Gebermek istiyorum. Piyasanın haline bak. Salı günü 15 lirayla kapattık, çarşamba günü 100 lira. 100 liranın hepsi kar olsa ne olur?” diye cevap veriyor. Bugün herkes aynı noktada, tüm vatandaşlarımız feryat noktasına geldi. Esnafın hali bu, milletin hali bu ama bu halden habersiz olanlar oturdukları yerden ahkâm kesiyorlar. Ekonomimizin uçtuğundan, havalandığından bahsediyorlar. Bugün millet feryat ediyor ama iktidar bir türlü milletin derdine inanmıyor.

Nobel ekonomi ödülü geçen hafta sahibini buldu. Tebrik ediyoruz. Ancak bizce bu ödül; Kapitalizme en ciddi hizmeti yapan Türk ekonomisini bu kadar kısa zamanda feci duruma getiren AK Parti yöneticilerine verilmeliydi. Dışarıda insanlar ekonomiyi nasıl ayağa kaldırırız diye çabalarken bizimkiler ekonomiyi batırmalarını örnek gösterebiliyorlar. Çünkü döviz sıçradı gidiyor ama doları umursamayıp 'Dolarla mı maaş alıyorsunuz?' diye soruyorlar. Bu tavır kanaatimizce kesinlikle ödüle layıktır.

Bakınız ekonomi kötüye gidiyor, iktidar ortağı askıda ekmek kampanyası yapıyor. Millet feryat ederken iktidar İBAN gönderip yardım istemişti. Efendiler, çok net bir şekilde ifade etmek istiyorum; Victor Hugo’nun dediği gibi: “Siz yardım edilmiş yoksullar istiyorsunuz, biz ise ortadan kaldırılmış yoksulluk!” Sizinle bizim aramızda en temel fark budur. Siz milleti üç kuruşa muhtaç etmek istiyorsunuz biz ise müreffeh bir toplum istiyoruz.

Bildiğiniz üzere sosyal medyada şu sıralar nasıl başladı nasıl gidiyor akımı meşhur. Peki AK Parti iktidarı 2002’de nasıl başladı 2020’de nasıl gidiyor; Yolsuzluklarla mücadele edeceğiz, yolsuzluklar aldı başını gidiyor. Yasakları ortadan kaldıracağız, Türkiye adeta bir yasaklar ülkesi oldu; Yoksulluğu bitireceğiz diye başladı, yoksulluk her geçen gün daha da artıyor. Türkiye’nin gidişatı budur. 3Y ile mücadele edecek olanlar 3Y’nin muhafızı oldular.

Savaş hukukuna ve insanlığa asla sığmayacak olan bu saldırıları lanetliyorum. Gence’nin vurulması sonucu hayatını kaybeden o küçük yavrularımızın görüntüleri bizi derinden üzdü. Bu görüntünün failleri tarih önünde ve vicdanlarda muhakkak mahkum olacaklardır. Bu alçak saldırılara sessiz kalanlar da yine tarihe bir utanç sebebi olarak geçeceklerdir. Saldırılarda hayatını kaybeden Azerbaycanlı kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Üzüntü verici husus Türkiye’nin dostu olması gereken ülkeler arasında Azerbaycan ile saf tutacak ülke kalmaması da bizi üzüyor. Bu Türkiye’nin tutarsız bir dış politika izlediğinin en açık delilidir.”

Diğer Haberler