"Tohumculukta İsrail'e bağımlılık söz konusu değil"

Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) ile Ekonomi Gazetecileri Derneği'nin düzenlediği online basın toplantısında, tohumculuk ve tarımla ilgili çeşitli konular ele alındı.

Savaş Akçan, toplantıda yaptığı açıklamada, uluslararası raporlarda 55 ülkede 135 milyon kişinin gıda güvencesi açısından kriz düzeyinde ya da daha kötü durumda olduğunun ve salgınının etkisiyle daha ciddi sıkıntılar yaşanabileceğinin vurgulandığını belirterek, "Salgın nedeniyle tarımsal üretimin ve gıda tedarikinin zorlaşması ve daha pahalı hale gelmesiyle, küresel düzeyde 'gıda milliyetçiliği' olarak adlandırılabilecek şekilde ülkelerin kendi stoklarını muhafaza etmelerine öncelik verdikleri görülüyor." ifadelerini kullandı.

Akcan, bitkisel üretimin temeli ve hayvancılıkta da yem bitkileri üretiminin vazgeçilmezi ve en stratejik unsuru olan tohumlukların (tohum, fide, fidan) ve tohumculuk sektörünün öneminin daha iyi anlaşılması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Ülkemizde gıda güvencesi açısından kıtlık düzeyinde bir sorun yaşanmasını beklemiyoruz. Ancak belirsizlikler her alanda olduğu gibi tarımda da riskleri artırır. Tarım ve Orman Bakanlığı ve diğer ilgili kurumlar salgının tarım ve gıdada olumsuz etkilerini azaltmaya yönelik gerekli tedbirleri almaya devam ediyor. Burada önemli olan çiftçilerimizin daha çok gelir elde etmesini sağlayacak politikaların uygulanması, desteklerin artması ve çiftçilerimizin ürünlerinin değerinde satılacağını bilmesi."

Akcan, Türkiye'nin geçen yıl 4 milyar adet sebze fidesi ürettiğini belirterek, örtü altı sebze üretiminin fide ihtiyacının tamamını karşıladığını dile getirdi.

Tohumculuk sektörünün 2019 yılında 286,4 milyon dolar ihracat, 228,4 milyon dolar ithalat yaptığını aktaran Akcan, "58 milyon dolarlık bir dış ticaret fazlamız var. İhracatın ithalatı karşılama oranı geçen yıl yüzde 108 idi, bu yıl yüzde 125'e çıktı." dedi.

Akcan, sözlerini şöyle tamamladı:

"İthalatta en çok ürün aldığımız yerler; Kanada, ABD, Hollanda gibi ülkeler, ancak her sene bu ülkeler değişiyor. İsrail bu sıralama içerisinde yer almıyor. Tohumculukta yurt dışına bağımlı olduğumuzu, milli tohumculuğumuzun olmadığını, İsrail'e mahkum olduğumuzu söylüyorlar, ancak bunun gerçekle hiçbir ilgisi yok.1,5 milyar dolarlık bir üretim kıymeti olan tohumculuk sektöründe 2019 senesinde 183 milyon dolarlık bir ithalatımız oldu. Bu ithalatın içerisinde İsrail'in payı 12 milyon dolarda kaldı. Pazarın binde 8'i kadar bir İsrail ithalatı var. Anlatıldığı gibi yurt dışı, İsrail bağımlılığı söz konusu değil.

Milli tohumculuğu desteklemek amacındayız, ancak çiftçi ithal tohum almayı tercih ediyor ve bu da milli tohumculuğun gelişmesini engelliyor. Ticareten gelişemeyen sektör, para kazanmadığı için Ar-Ge'ye ıslaha bütçe ayıramıyor ve kısır döngü içerisine giriyor. Kovid-19 bize ders vermeli. Kendi tohumlarımızı kullanmalıyız. Eğer kullanırsak hem tohumculukta dünya sıralamasında daha iyi noktalara geliriz hem de ithalat ihracat dengesinde lehimize bir tablo ortaya çıkar."

Diğer Haberler