Saadet Partisi Genel Başkanı ve Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan, partisinin Yeni Yol Grup toplantısında yaptığı konuşmada hem iç politikaya hem de uluslararası gelişmelere dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Arıkan’ın gündeminde, ekonomik eşitsizlikten bölgesel güvenlik projelerine, orman yangınlarından toplumsal barışa kadar birçok başlık vardı.
Konuşmasına, 2 Temmuz 1993’te yaşanan Sivas Katliamı’nın yıl dönümünü anarak başlayan Arıkan, Türkiye'nin hemen her gününün bir acının yıl dönümüne denk geldiğini belirterek, toplumsal barış vurgusu yaptı. “Bugün 2 Temmuz 2025. 32 yıl önce Sivas’ta yaşadığımız acı bir olayın yıl dönümü.” diyerek söze başlayan Arıkan, birlik ve helalleşme çağrısında bulundu. “Bu ülkede ne yeni açılan yaralar olsun ne de eski yaralar yeniden kanasın” ifadeleriyle toplumsal yaraların sarılmasına dair umutlarını dile getirdi.
Orta Doğu’da son dönemde yaşanan gelişmelere değinen Arıkan, İran’a yapılan saldırıların ardından sağlanan ateşkese rağmen sürecin perde arkasında planlar yapıldığını öne sürdü. “Kurulmak istenen yeni Bir Orta Doğu var” diyen Arıkan, Tel Aviv ve Washington merkezli bir tasarım girişimiyle karşı karşıya olunduğunu savundu.
Konuyla ilgili çarpıcı örnekler de veren Arıkan, Tel Aviv sokaklarında “Abraham İttifakı” yazılı dev afişlerin yer aldığını ve bu girişimin İsrail’in bölgesel meşruiyet kazanma projesi olduğunu ifade etti. “Adı Abraham ittifakı veya değil; İbrahim adıyla Nemrut düzeni kurulamaz” diyen Arıkan, siyonizmle kurulan her türlü normalleşmenin Filistin davasına zarar verdiğini söyledi.
Haziran ayında çıkan bin 516 orman yangınını hatırlatan Arıkan, hükümetin yangınlarla mücadelede yeterli hazırlığı göstermediğini vurguladı. Yangınla ilgili tüm sorumluluğun vatandaşa ve doğa şartlarına yüklenemeyeceğini belirten Arıkan, “Yangının büyüklüğünü şöyle anlatmamız gerekiyor: Bugün 50 bin insan, yangın nedeniyle evlerinden oldu” dedi.
Yangın bölgelerinin imara açılması yönünde yapılacak her adımın “ihanet” olacağını söyleyen Arıkan, bu alanların yeniden yeşillendirilmesi ve anayasal güvence altına alınması gerektiğini ifade etti.
Arıkan, ekonomi politikaları ve ücretlilere yapılan zamlar konusunda da iktidara sert eleştiriler yöneltti. “Fiyatlara zam yapmaya gelince güncel olan iktidar; asgarî ücrete gelince, kamu işçisine, emekliye gelince dün de kalmayı tercih ediyor” diyerek başlayan eleştirisinde, toplanan vergilerin önemli bir kısmının faize aktarıldığını söyledi:
“Bu ülkede her 1 saniyede 260 bin lira vergi toplayan ve topladığı bu verginin de yine her 1 saniyede 55 bin lirasını faize aktaran bir iktidar var.”
Emekçilere kaynak bulunamadığını ancak “faiz lobisine” cömert davranıldığını savunan Arıkan, özel okul öğretmenlerinin kolluk kuvvetiyle karşılanmasını da eleştirdi. Kamu işçilerinin ara zam beklentilerinin karşılıksız bırakıldığını vurgulayan Arıkan, sözlerini şu çağrıyla bitirdi:
“İktidara sesleniyorum; bu haksızlığa bir an önce kamu çalışanlarımıza haklarını teslim edin"