Atatürk'ü Samsun’a Kayserili kaptan götürdü

Atatürk'ü "Bandırma" vapuruyla Samsun’a, 101 yıl önce denizi olmayan Kayseri'nin Talas ilçesinin Zincidere mahallesinden kaptan İsmail Hakkı götürdü.

Mustafa Kemal Atatürk’ü, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ulaştıran  Bandırma Vapurunun kaptanı, Kayserili İsmail Hakkı Durusu’nun unutulması akrabaları ve hemşerilerini üzüyor. Denizcilik camiasında ''Efendi kaptan'' olarak tanınan  Durusu’nun akrabası ve Zincidere Beldesi'nin eski Belediye Başkanı Mustafa Aksu "İsmail kaptan, mahalleye dönüşen beldemizin unutulmazları arasındadır. Ata’mızı sağ salim, peşine takılan İngiliz gemilerini atlatarak Samsun’a ulaştırmıştır. Kaptanımızın unutulmasına üzülüyoruz. Buraya bir anıt yapılması gerekir" dedi.

Atatürk’ü, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a götüren Bandırma Vapuru'nun kaptanı Kayserili İsmail Hakkı Durusu’nun unutulması akrabaları ve hemşerilerini üzüyor. İsmail Hakkı Durusu’nun akrabası ve Zincirdere Beldesi'nin eski Belediye Başkanı Mustafa Aksu "İsmail kaptan, mahalleye dönüşen beldemizin unutulmazları arasındadır.  19 Mayıs’lar, bizim için hem atamızı, hem de  kaptanımızı hatırlama ve anma günleridir. Zincidere belediye iken her yıl kaptanımızı anıyorduk. Şimdi ne yazık ki unutuldu. Buraya bir anıt yapılması ve her yıl Gençlik ve Spor Bayramlarında anma töreni düzenlemesi gerekir" diye konuştu.



Şimdilerde mahalle olan  Zincidere beldesinde uzun yıllar Belediye Başkanlığı yapan Mustafa Aksu, Bandırma Vapuru'nun kaptanı olan İsmail Hakkı Durusu ile gurur ve onur duyduklarını söyledi.  Aksu şunları söyledi:

"Ulu önder Atatürk’ü Bandırma vapuruyla Samsun’a sağ salim ulaştıran hemşehrimiz Zincidereli İsmail Hakkı Durusu 16 Mayıs 1919’da bir iman ve iradeyi taşıyıp, 19 Mayıs 1919’da Atatürk ve 18 silah arkadaşını Samsun’a çıkarmıştır. Bu çıkış, Türk istiklal meşalesinin ateşlenmesine vesile olmuştur. Mütevazılığı, sakin mizacı ve ağzının sıkılığı, kaptanlıktaki mahir oluşu nedeniyle Mustafa Kemal Atatürk tarafından bu göreve özel olarak seçilmiştir. Bu özelliklerinden dolayı kendisine 'Efendi Kaptan' adı verilen İsmail Hakkı Durusu, 1940 yılında İstanbul’da ölmüş, Feriköy mezarlığına gömülmüştür. Ölümünden sonra her 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramlarında mezarı başında anma törenleri düzenlenmiş, ancak sonraları bu anmalar unutulmuştur. Yıllar boyunca kaybolan moral değerlerimizden biri de vefa duygumuzdur. İstanbul’da ve Kayseri’deki doğum yeri olan Zincidere mahallemizde kendisinin heykeli dikilmeli,kullandığı Bandırma  vapurunun bir maketi konulmalı, bu önemli olay gelecek kuşaklara aktarılmalı ve tanıtılmalıdır.Belediye başkanlığımız döneminde bu konuya çok ehemmiyet vermiştik ama, Zincidere mahalle olunca bu anma törenleri de ortadan kalktı.’’

Talas ilçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği yöneticilerinden iş insanı Şafak Çivici’de, Atatürk’ün kaptanı İsmail Hakkı Durusu’nun bir büstü veya heykelinin Zincidere mahallesi meydanına dikilmesini, yanında da Bandırma vapurunun bir maketinin yer almasını arzuladıklarını söyledi.



KAPTAN DURUSU ATA İLE YOLCULUĞU BÖYLE ANLATMIŞTI

Atatürk ve 18 silah arkadaşını Bandırma vapuruyla 3 günlük zor ve tehlikeli bir yolculuktan sonra Samsun’a götürmeyi başaran Kayserili kaptan İsmail Hakkı Durusu, Milli Mücadelenin ateşini yakan bu yolculuğu ‘Paşa’yı Samsun’a götüren sabık Bandırma vapuru süvarisi: İsmail Hakkı Durusu’ imzasıyla hatıratlarına şöyle yazdı:
"Atatürk, hareketimizden bir gün önce 15 Mayıs’ta  beni Deniz İdaresinden, Harbiye Dairesine çağırttı. Sonra Ata’nın Şişli’deki evinde buluşup, önderin verdiği bilgiler doğrultusunda, rotamızı çizdim. Atatürk, 16 Mayıs’ta Samsun’a hareket edeceğimizi buyurdu. Atatürk gemiye kız kulesi açıklarında bindi. Zira, vapurumuz Sirkeci’de İngilizler tarafından sıkı kontrolden geçirildi. Boğazdan çıkarken müthiş bir fırtınayla karşılaştık. Şiddeti fırtınaya rağmen yolumuza devam etmeye karar verdik. Mahiyetindekiler, deniz tuttuğu için birer birer kameralara girip yattılar. Atatürk ise, kıç taraftaki köşkte bir köşeye dayanmış oturmakta idi. Metanet ve tefekkür içinde bulunuyordu. Son süratimiz olan 7 mil ile Karadeniz’in sert dalgaları arasında yolumuza devam ettik. Mustafa Kemal, Karadeniz’e açıldıktan sonra 'İtilaf Devletleri’nin zarar vermesinden uzak olmak için sahili takip eden rotada gidiniz, bir tehlike halinde gemiyi sahile oturtunuz' emrini verdi.17 Mayıs gece yarısı İnebolu’ya, 18 Mayıs öğle üzeri Sinop’a ulaştık. Bin bir türlü müşkülat içinde 19 Mayıs şafak vakti Samsun’a vardık. Paşa ve mahiyetindekiler iskeleye çıktı. Sonrası malum. Ancak, bazı yazılarda geminin pusulasız ve pareketesiz (vapurun hızını ölçen alet) olduğuna dair bilgiler doğru değildir. Karadeniz’e de ilk kez açılmadım. 1891 yılında stajiyer kaptan olarak 'Kayseri& isimli vapurda, daha sonraları pek çok gemide, 1915’de 'Doğan' vapurunda son olarak da 1 Mayıs 1919’da Bandırma Vapurunun süvari kaptanlığına atandım.’’



KAYSERİ İSMAİL KAPTAN

1871 yılında Kayseri’nin Talas ilçesi, şimdi mahalle olan Zincidere Beldesi'nde doğan İsmail Hakkı Durusu, Posluoğlu ailesinden Hacı Ahmet Bin İbrahim’in ve Hatice hanımın oğlu olarak İslam Mahallesi 23 nolu hane nüfusuna kayıtlı. Kaptan Durusu, ilk ve orta öğretimini Zincidere Şehir Yatılı mektebinde tamamladıktan sonra İstanbul Heybeliada Ticari Kaptan Mektebinde yatılı olarak okuyup, mezun oldu. Atatürk’ü Bandırma vapuruyla Samsun’a götüren İsmail kaptan, 1922 yılında emekli oldu.1940 yılında İstanbul’da vefat ederek Feriköy mezarlığına gömüldü. Eşi Fatma ile hayattaki tek kızları Safiye Ulugöl’den 3 torun sahibiydi. Kaptanın adı, Türkiye Denizcilik İşletmeleri tarafından 1999 yılında Karşıyaka vapuruna adı verildi

BANDIRMA VAPURU İSKOÇ YAPIMIYDI

“Bandırma, küçük bir yolcu vapurudur. 1878’de İskoçya’nın Paisley kentindeki H. Mc Intyre Tersanesi’nde inşa edildi. Demir uskurlu ve buharlı bir gemiydi. Boyu 47,97 m, eni 8,5 m, derinliği ise yine 8,5 m’dir.

Gemi 1891’de Marmara Denizi’nde Erdek açıklarında battı. Daha sonra tekrar yüzdürüldü. 1893 yılında İdare-i Mahsusa gemiyi satın aldı ve Panderma ismini verdi. 1910 yılında İdare-i Mahsusa, Osmanlı Seyri Sefain adını alınca Panderma olan adı da Bandırma olarak değiştirildi. Vapur, Samsun’dan İstanbul’a dönünce, posta vapuru olarak kullanılmaya devam etti. 1925’de gemi mezarlığında yerini alan Bandırma Vapuru jilet olmaktan kurtulamadı

Diğer Haberler