BABACAN YORUMU

Bir Ali Babacan haberini paylaşmak istiyorum… Haberin, inanın her noktasının, her virgülünün altına imza atarım. Ama 2001’de AK Parti kurulurken söylenenleri de unutmayarak… 

Düşünebiliyor musunuz; “Kanal İstanbul” mücavirindeki taşınmazların yeni malikleri konusunda, belediyelerin bilgi alma ya da bunlara erişim hakkı yasaklanıyor. Hani, “yasaklar” kalkacaktı? “3Y” ye ne oldu?

Peki, bu endişe ya da korku neden? Neden çekiniliyor? Öyle ya, bu arazilerin büyük bir bölümün Arapların aldığı ve bu sayede burada bir “Arap gettosu” kurulacağı konusunda yaygın bir kanı var.

***

Sanırım, Babacan’ın önündeki en büyük engel veya handikap AK Parti’nin kuruluş söylemleri ile eylemleri arasındaki inanılmaz çelişki ve geldiği nokta ortada. Unutmayın Babacan; hem parti kurucuları arasında ve hem de uzun yıllar kabinede görev almış, ekonominin, dış işlerinin başında bulunmuş birisi… 

***

Tabii, geçmişle ilgili soruların muhatabı olacak, Babacan. Bu sorulara açık yüreklilikle yanıt verir, bildiklerini, yaşadıklarını kamuoyu ile paylaşırsa önemli bir mesafe kat eder. Yok; “söylüyor muş!”,“eleştiriyormuş!” gibi yaparsa inandırıcı ve güven verici olamaz.

***

Bakalım bunu nasıl aşabilecekler. Tabii, bunu aşabilmek için, Ali Beyin, geçmişten gelen, Davutoğlu gibi, “ideolojik/dinsel” bagajının olmaması önemli bir avantaj…

 

Batıya dönük yüzü, liberal/özgürlükçü söylemleri, şahsen benim için bu çok önemli. Ne derse desin Davutoğlu, “Yeni Osmanlıcı” çizgide bir misyonun günümüzde temsilcilerinden…  

 

Bu nedenle, Tayyip Beyden ne farkı var; mantalite olarak, ideoloji olarak, dünya görüşü olarak? Zira; Sayın Erdoğan da “Yeni Osmanlıcı” bir çizgide. Bunların vuzuha kavuşması gerekir.

***

Davutoğlu ve Babacanhareketi, kuruluş felsefesinden ya da “fabrika ayarlarından” giderek uzaklaşan, giderek radikalleşen AK Parti iktidarına bir alternatif olabilir mi? Zamanla göreceğiz.

***

Aslında bu uzun (tivit) siyasal bir manifestonun satırbaşları gibi geldi, bana… Sanırım, “liberal solsu”“parti programı” bu ana eksene oturacak.  Babacan’ın (Tivit) haber şöyle:

 

2020 yılıyla beraber artık halkımız, özellikle de gençlerimiz, geleceğe umutla ve güvenle baksın. Bu yıl ülkemiz için yepyeni bir başlangıcın yılı olacaktır.

 

2020 yılı korkuların ve karamsarlığın azaldığı, cesaretin ve umutların arttığı bir yıl olacaktır. Ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı dilin kaybedeceği, birleştirici siyasetin kazanacağı bir yıl olacaktır.

 

Artık hukukun ve adaletin hakim olduğu, vatandaşlarımızın korkmadan düşüncelerini açıkladığı, özgürlüklerin doyasıya yaşandığı bir Türkiye istiyorum.

 

Yoksulluğun azaldığı, her alanda fırsat eşitliğinin sağlandığı, insanlarımızın iş bulabildiği, refah ve bolluk içinde yaşayan bir Türkiye istiyorum.

 

Kendi içinde huzur ve barışı sağlamış, birlikte yaşam iradesini göstermiş, ortak bir gelecek hedefi etrafında kenetlenmiş bir Türkiye istiyorum.

 

Kadınların eşit vatandaş olarak güçlendirildiği, kadına yönelik şiddete karşı topyekün mücadele veren bir Türkiye istiyorum.

 

En önemli varlığımız olan gençlerimizin ve çocuklarımızın kaliteli eğitime eşit fırsatlarla ulaşabildiği bir Türkiye istiyorum.

 

Uluslararası itibarını artırmış, güven duyulan, bölgemizde ve dünyada barışa katkı veren bir Türkiye istiyorum.

 

Kendi içinde ve dışarıya karşı güvenliğini sağlamış, sadece güvenlik araçlarını değil, siyasi ilişkileri, ekonomiyi, diplomasiyi ve kamu diplomasisini de güvenliğin ana unsurları gören bir Türkiye istiyorum.

 

2020'li yıllarda dünya için barış, refah ve sosyal adalet istiyorum.

 

Yeni yılda da daha fazla demokrasi, daha fazla adalet, daha fazla özgürlük için mücadele edeceğiz. “Önce insan!”demeye devam edeceğiz.

 

Çevreyle ilgili sorunların ciddiyetle ele alınmasını, insanlığın ortak geleceğini tehdit eden bu konuda tavizsiz bir duruş sergilenmesini istiyorum.

 

Cesaretle, özgüvenle, azimle, işbirliği ruhuyla, diyalog ve ortak akıl arayışıyla çalıştığımızda aşamayacağımız hiçbir sorun yoktur. Güzel ülkemizin önü açıktır. Allah doğrunun yardımcısıdır.”

Diğer Makaleler