BOYDAK AİLESİNİN AİHM HESABI

Bugünlerde yerel basında Boydak Holding´in adının değiştirilip değiştirilmemesi konusu tartışılıyor...Belli ki kayyım olan TMSF değişiklik konusunda karar vermiş. Bakalım 7 ayrı dalda faaliyet gösteren 34 şirketi bünyesinde barındıran Boydak Holding´in adı ne olacak?

Aslında bu, çok da önemli değil. Holding´in adı öyle olsa ne olur, böyle olsa ne olur? Asıl yargı süreci nasıl şekillenecek ona bakmak lazım.

Malum geçtiğimiz yılın ortasında, FETÖ terör örgütü ile ilişki ve iltisakları (hatta birinin yöneticiliği) gerekçesi ile Boydak Holding ortakları Hacı, Memduh, Mustafa, Bekir, Şükrü, Erol ve İlyas Boydak´ın 34 şirketteki hisseleri Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi´nce ‘müsadere´ edildi. Yani bu şüphelilerin hissesine el konuldu...

Yukarıda isimlerini zikrettiğim Boydak soyadını taşıyan kişiler de 10. duruşma sonrasında 7 ile 18 yıl arasında hapis cezasına çarptırıldı.

Şimdi hem ‘müsadere´ kararı hem de şahıslara verilen cezalar temyiz mahkemesinde...

Aslında HSYK daha önce aldığı bir ‘tavsiye kararı´ ile FETÖ davalarında istinaf ve Yargıtay´ın 6 ay gibi bir sürede temyizi karara bağlamalarını salık vermişti...

Belli ki yoğunluk nedeniyle bu tavsiye kararı tam olarak uygulanamıyor. Adli yılın açılışında da Yargıtay Başkanı, Cumhurbaşkanı´nın ve HSYK üyelerinin de huzurunda mealen, ‘Bizdeki yetişmiş tetkik hakimlerini alıp başka yerlere veriyorsunuz; bize de yeni başlamış yeterli bilgi ve birikimi olmayan genç meslektaşlarımızı verince işlerimizde yığılma oluyor´ türü bir değerlendirme yapmıştı.

Belli ki istinaflar da, Yargıtay´ın ilgili dairesi de henüz dosya yükünden kurtulamamış.

‘Boydak´ soyadını taşıyan hakim hissedarlarla ilgili suçlamalardan ziyade, ‘müsadere´ dosyasında neler olduğunu ayrıntılı bilmiyoruz.

Ancak hem MASAK´ın hem de bilirkişi ve diğer uzmanların şirketlerin mali yapıları ve transferlerle ilgili incelemesinde 34 şirketin neredeyse tamamında ‘iki ayrı hesap´ olduğu iddia ediliyor.

Şirketlerin bir kısmında veya tamamında ‘iki ayrı´ hesabın olması ne anlama geliyor?

Elbette kurumsal şirketlerde ve oturmuş sistemlerde ‘iki ayrı hesap´ kabul edilemez. Böyle sistemler, yani küresel organizasyonlar ve yönetimler ‘iki ayrı hesabı´ ‘kayıt dışı´ olarak kabul eder. Böyle kabul edilen her mali sistemde de ‘kaçak´ aranır.

Peki bunları niye yazdım...

Boydak ailesi eninde sonunda bu yargı sürecini AİHM´ye taşıyacak. Bir yargılamanın AİHM´e taşınması için ‘İç hukuk yolları´nın bitirilmesi gerekiyor... Yani önce temyiz mahkemesi bu kararı bozacak veya onayacak. Bozarsa, yerel mahkemede yeniden yargılama başlayacak. Yerel mahkeme bozma kararına uyabilir de, kararında ısrarcı da olabilir. Bozmaz da onarsa, bu kez ailenin ‘Dava Daireleri Genel Kurulu´naitiraz hakkı var. İşte bu süreçten sonra ancak AİHM´e gidebiliyorsunuz. Hatta bir de son düzenlemeyle Anayasa Mahkemesi süreci çıktı.

Peki Boydak Holding´in müsadere kararı ne olur?

Kestirmek mümkün değil. Sonuçta verilmemiş bir kararla ilgili önceden yorum yapmak, taraflar açısından ‘ihsas-ı rey´ anlamına gelir. Biz elbette ki yargı makamı değiliz, yargının kararını baş tacı eder, ama nezaketle eleştiririz o başka bir şey... Herhangi bir bilgiye dayanarak söylüyor değilim; ama benim tahminlerim ve zannım müsadere kararının temyiz mahkemesince de onanacağı şeklinde. Böyle olursa, yani insanların şirket hisselerine ‘örgüt üyeliği, yöneticiliği veya yardım´ gibi gerekçelerle el koyuyorsanız, onlara da ceza vermeniz gerekir. Bu mantıkla aile fertlerinin cezaları da kısmi değişiklik olsa bile onanır...

Bu bir varsayım...

Süreci takip edelim, çok değil önümüzdeki aylarda temyiz mahkemesinin kararının da açıklanacağını sanıyorum.

Ancak şirketlerde gerçekten iki ayrı hesap varsa, AİHM ve AB hukuk kriterlerinin bunu kabul etmesi mümkün değil. Muhtemel ki hukukçuları Boydak ailesine AİHM´de kararı bozduracaklarını söylüyorlardır. Hukukçu değilim; ama iki ayrı hesaptaki hareketlilik ciddi ise bu ‘kayıt dışılığın´ AİHM izahı güç olur.

Aile fertlerinden bir bölümü ara ara sosyal medya hesaplarından ona buna laf yetiştireceğine, oturup bunları düşünse ailenin geleceği açısından daha iyi olur.

Sanmam, aile fertleri bizim bu yazdıklarımızdan da eminim alınacak, hatta alınmanın ötesinde ‘öküz altında buzağı´ arayacaktır. Onlar nasıl ki 17-25 Aralık sürecinde kendilerine dostça söylenenlere itibar etmemişlerse, bugün hiç etmezler. Böyle giderse biz Boydak Ailesini ve Holding´i daha çok konuşuruz.

 

Mış… Miş… Muş…

00-  Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, Jandarma´nın arsasına yapacağı ‘Millet Bahçesi´ için kolları sıvamış.

00-CHP çok sayıda vekille önümüzdeki hafta Kayseri´ye çıkartma yapacakmış.

00- Büyükşehir, Sahabiye´nin ikinci etabına ‘kat karşılığı´ müteahhit arıyormuş.

00- Kayseri´ye yeni kurulacağı söylenen OSB şimdilik dondurulmuş.

00- Hulusi Akar Bulvarı´nı Talas Caddesi´ne bağlayacak ve Köşk Kışla´nın içinden geçecek yolla ilgili maliyeti azaltıcı tadilat planlanıyormuş.

00- Milli Savunma ve Ulaştırma Bakanları´nın Cumhurbaşkanı´ndan önce Kayseri´ye gelmesi bekleniyormuş.

00- MMO Başkanı Aksoy, öğrenci servis yönetmeliğinin uygulanmasını istiyormuş.

 

KULİS BULVARI

HAVAALANINDA KÜÇÜK BİR SIKINTI

Bizim havaalanı küçük. Uçak sayısı az. Biletler pahalı. Yıllardır konuşulan genişleme çalışmaları da bir türlü başlatılmadı. Cumhurbaşkanı, başbakan, bakan, milletvekili söz vermeyen kalmadı ‘genişleyecek´ diye. Ama ihale bir türlü yapılamadı. Hatta 300 milyon liranın bile hazır olduğu söylendi siyasi büyüklerimizce... Havaalanının genişlemesi için askeriyeden taa Necdet Özel´in Genelkurmay Başkanlığı ve Abdullah Gül´ün Cumhurbaşkanlığı´nın son demlerinde 250 dönüm yer alınmıştı ya. İşte o arsanın 30 küsür dönümünde DSİ odaklı bir sıkıntı yaşanmış. Burada aktif olmayan bir kanal varmış. Şimdilerde ‘bizimkiler´ süratle bu engelin kaldırılması için uğraşıyormuş. Dilerim bu iş uzamaz. Zira havaalanında nefes alacak hal kalmadı. Madem ki para da var, en kısa sürede genişleme ihalesi yapılmalı. Bu arada merak edenler Sivas´a çok güzel bir havaalanı yapılmış gidip baksın. Malum Sivas´a YHT´ye geliyor seneye.

Diğer Makaleler