Metin KÖSEDAĞ

CEZALI KAYSERİ!

KAYSERİ devlet tarafınan cezalandırılıyor mu tartışmaları epey sürecek gibi.

Tartışma çok eski bir tartışma. Öyle görünüyor ki daha da çok yılları eskitecek gibi.

Yaklaşık bir yıl önceydi.

CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık’ın açıklamalarını hatırlıyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Kastamonu pastırması Kayseri pastırmasından daha güzel.” sözlerini eleştiren Arık, Kayseri’nin Abdullah Gül’den dolayı cezalı olduğunu; hızlı tren gibi bazı yatırımların bu cezadan dolayı Kayseri’ye yapılmadığını iddia etti, sonra da, AK Partili vekillere çağrıda bulunarak, “Elimizde bir pastırmamız, bir sucuğumuz var. Teşvik alamıyorsunuz bari bunlara sahip çıkın...” dedi.

Geçen hafta, MHP İl Başkanı Serkan Tok’un bu konuda söylemleri vardı.

Tok, “Ceza olarak görmüyorum ama bilinen bir sıkıntı var...” demişti.

Arık’ın bir yıl önce rakamları da ortaya koyarak dile getirdiği iddialarının belli oranda doğruluk payı var aslında.

Ancak bunların nedeninin Abdullah Gül olup olmadığı tartışılır.

Sonuçta Gül’den sonraki süreçte bakanlık yapan bir isim var Kayseri’den, o da Mehmet Özhaseki. Bakanlığı döneminde başarılı işler ortaya koyan Özhaseki’nin halen devam ettiği üzere Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olduğunu da biliyoruz.

Öte yandan, parti içinde güvenilir bir isim olmasa idi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı için de düşünülmezdi.

Arık’ın iddialarındaki rakamlar ise maalesef can sıkıcı.

Kendi ölçeğindeki 20 il ile kıyaslandığında 19, kişi başına kamu yatırımları konusunda ise 81 il arasında 79’uncu sırada olan bir Kayseri, bu şehirde kim yaşasa canını sıkmaz?

Ancak bunun nedeni, velev ki gerçek olsa bile Kayseri’nin cezalı olması olamaz. Kayseri’nin iç dinamikleri daha önemli bir etken kanımca.

İç dinamikler derken neyi kastettiğime gelince; Arık’ın, yukarıda da ifade ettiğim, “Elimizde bir pastırmamız, bir sucuğumuz var. Teşvik alamıyorsunuz bari bunlara sahip çıkın...” sözlerindeki zihniyet de Kayseri’nin beklenen düzeyde ilerleyememesinin nedeni.

Kayseri’de şehir için marka değeri taşıyan bir ürün var ve bu ürüne gereken değerin verilmemesi ile ilgili olarak sorumluluk alması gerekenler AK Partili vekiller olarak işaret ediliyor Arık’ın cümlesinde.

Peki, siz ya da diğer partilerin vekilleri Kayseri’nin vekili değil mi?

Yalnızca bu diyalogları ortaya koyup pastırmayı AK Parti’ye karşı propaganda malzemesi haline getirdiğiniz zaman sorun çözülüyor mu, bu söylem, popüler ve tartışmayı alevlendirecek bir söylem olmaktan ileri gidebiliyor mu?

Bunları söyleyince sorunu çözecek bir çalışma için adım atılmış oluyor mu?

Bu durum bizim muhalefet algımızla ilgili biraz.

Hep söylüyoruz ya, muhalefet iktidarın yanlışlarını ortaya koyar diye, sadece ortaya koymak bir anlam ifade etmiyor halbuki.

Muhalefet de bu ülkenin muhalefeti olduğuna göre, yalnızca yanlışları gösterecek söylem üretmenin ötesine geçip icraat da ortaya koyabilmeli.

Sonuç olarak:

Siz, halkın oy verirken beklediği üzere, muhalefeti ile iktidarı ile şehrin vekilliğini yeteri kadar yerine getiremedikten sonra yahut Meclis’teki partilerin şehirdeki temsilcileri olarak bir il başkanından beklendiği ölçüde şehrin sorunlarına yeterince hakim olamadığınız sürece; şehirdeki yetersizliklere adı bugün ‘ceza’ olur, yarın başka bir kılıf bulmaya devam edersiniz.

Ancak sonuç değişmez, rakamlar yerinde sayar, olan Kayseri’ye olur…

Diğer Makaleler