DALGA DALGA GELİYOR

Virüs Kayseri’de dalga dalga yayılıyor. Hem de fırtınanın ötesinde kasırga hızıyla.

Vali, belediye başkanı, il başkanları, meslek örgütü başkanları velhasıl cümle büyüklerimiz ‘Gerekmedikçe evden çıkmayın’ derken, aslında ‘Biz sokağa çıkma yasağı ilan edeceğiz de, ekonominin gereği bunu yapmıyoruz. Bunu bir çağrı haline dönüştürdük. Siz halden anlayın’ demeye getiriyorlar.

Özel bir hastanemizin acil servisinde görevli hekim arkadaşım 20 gün kadar önce, “Abi, 14 gün hepimiz evde kalmaz isek bu işi kontrol edemeyiz” demişti. O konuşmamızda ayrıca, “Dünkü nöbetime 54 hasta geldi, 40’ı koronaydı” demişti...

Bir büyük hastanemizde bir günde yapılan bin 700 testten 800’ü pozitifse başka bir şey söylemeye gerek var mı?

Bunu daha önce yazdım...

O gün benim tanıdığım korona hastası çoktu. Ama yakın çevremden, daha doğrusu akrabalarımdan kimse korona değildi. Bugün iki yakınım hastaneden çıktı ve tedavi sürecini evlerinde sürdürüyor.

Tanıdığımız çok sayıda insanın testlerinin pozitif olduğunu artık bilmeyen yok. Hepimizin sağında ve solunda koronayı yenme mücadelesi veren yüzlerce isim var...

Ve artık sağlıkçılar yorulma noktasına geldi. Hastaneler tıkandı. Bunu daha önce de yazdım. Yetkililer bıkmadan- usanmadan denetim yapıyor, her gün maske, mesafe ve temizlik uyarısında bulunmaktan neredeyse onlar da yorulmak üzere...

Ama bizler, sade vatandaş, işyeri sahipleri kuralları ihlal etmekten, bunca olup biteni görmemize rağmen toplu halde oturmaktan, maske takmamaktan vazgeçmiyoruz.

Böyle yapmaya devam edersek vallahi de, billahi de bu virüs bir gün sizin de kapınızı çalar. Çünkü artık mahallede, sokakta değil, binamızda, işyerimizde. Evlerimize girmesine az kaldı. Birçoğumuz virüsü neredeyse davetiye ile eve çağırıyoruz. Bu layusel davranışın başka izahı yok.

Kimse rakam vermiyor, benim de elimde net rakamlar yok. Ama önceki gün akşam konuştuğum bir hekim “Abi, bir bir değil, bin bin geliyor” dedi.

Evet, virüs Kayseri sokaklarında bir bir değil, bin bin geziyor. Yani yazının başlığındaki gibi dalga dalga üzerimize geliyor.

Sakın ‘bana bir şey olmaz’ demeyin. Hastaneler ‘bana bir şey olmaz’ diyenlerle dolu.

Böyle giderse iki gündür dillendirdiğim gibi Valilik cafeleri, hatta restorantları kapatmak zorunda kalacak. Aslında pazartesi günkü toplantıda cafeler kapatılacaktı da ‘ekonomik şartlar’ o kararın alınmasını şimdilik durdurdu.

Okulların açılmasına iki hafta kaldı. Okullarda ‘Yüz yüze eğitim’ ailelerin tercihine bırakılmış. Emin olun on aileden 8’i çocuklarını okula göndermez. Online eğitim isteyecektir. İlkokul, hatta orta öğretimdeki çocuklarımızın maske ve mesafeye dikkat edeceklerine inanıyor musunuz?

O çocukların yarısı her gün asansörlere virüs bırakacak, evlerine virüs taşıyacak. Bir süre sonra binalarda bir- iki daireyi karantinaya almayı bırakıp tüm apartmanda, tüm mahallede karantina uygulamak zorunda kalacağız...

Hastanede tedavi görenleri, özellikle yoğun bakımdakileri ve entübe olanları uzaktan seyretme imkanınız olsa eminim yukarıdaki sözlerin hiçbirine gerek kalmaz ve doğruca evinize gider kendinizi izole edersiniz.

Bu şehir tedbirlerin katı uygulandığı haziran başında virüsü yenmişti. Vaka sayısı günde 3- 5 gibiydi. Toplam hasta sayısı 63’e kadar inmişti. Bugün en küçük ilçemizde vaka sayısı emin olun 63’ten fazla...

Uzattım ve tekrar tekrar aynı cümleleri yazıyorum. Virüs kapınızda bekliyor. Onu içeri alıp almamak sizin elinizde. İçeri alırsanız bilin ki Allah korusun ’Ocağınızı söndürecek’...

Gelin kendimiz, sevdiklerimiz ve hepimiz için maske, mesafe ve hijyene dikkat edelim.

 

KTO’NUN VEFAT MESAJLARI

Kayseri Ticaret Odası’nın mesaj hattı çok yaygın ve etkili... KTO bu mesaj hattıyla üyelerine hem faaliyetlerini duyuruyor, hem de yer yer uyarılar yapıyor.

KTO vefat haberlerini de bu mesaj yoluyla duyuruyor. Bizim Belediye Basın- Yayın Müdürü olduğumuz 35 yıl önce, vefat haberleri ve diğer duyurular kablolu hatlar üzerinden hoparlörle yapılırdı. Sonra TV’ler alt yazı yoluyla bu işi yapmaya başladı.

Şimdi artık sosyal medya ve meslek örgütlerinin toplu mesaj hatları ile bu duyuru yapılıyor. KTO’ dan günde ortalama 7- 8 vefat duyurusu geliyor. Emin olun bu duyurularda hayatını kaybedenlerin yarısı ‘Korona’ kaynaklı.

 

KULİS BULVARI

98 YIL ÖNCEKİ GİBİ OLACAK İNŞALLAH

Ankara’ya kadar dayanmış olan Yunan, 98 yıl önce bugün Akdeniz’e döküldü. Bugün ‘Ege’ dediğimiz denizin adı o gün ‘Batı Akdeniz’di. Atatürk de bunun için ‘Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’ demişti. Bu millet 98 yıl önce Büyük Atatürk’ün liderliğinde verdiği kurtuluş mücadelesinin benzerini emin olun şimdi de veriyor. Irak’ta, Suriye’de, Doğu Akdeniz’de, Ege’de, Libya’da, hatta Azerbaycan ve Katar’da verdiğimiz mücadele 98 yıl önceki savaşın devamı. Dün Yunan’ı, Arap’ı kışkırtanlar, bölgemizde etnik ve mezhepsel fitne tohumları ekenler bugün de aynı. Recep Tayyip Erdoğan’ı sevelim sevmeyelim, o başka bir şey, ama bilelim ki, emperyal güçler taşeronları ile 100 yıl önce yarım kalan hesaplarını görmek istiyor. Onun için milli meselelerde birlik olursak 98 yıl önceki gibi yine biz kazanırız.

 

Mış… Miş… Muş…

00-Son Bakanlar Kurulu’ nda Kayseri’deki vaka sayısı özel olarak gündeme gelmiş.

00-Şehirde yetkili her isim ‘Gerekmedikçe 15 gün evden çıkmayın’ çağrısı yapıyormuş.

00-Cafe gibi kalabalıkların yoğun olduğu işyerlerinin kapatılması gündemdeymiş.

00- OSB’de bazı işyeri sahipleri pozitif veya şüpheli çalışanlarını ‘saklıyormuş’.

00- İçişleri Bakanlığı’nın ‘Mülki idare’ merkezli FETÖ iltisakı soruşturmasının Kayseri’ye ulaşıp ulaşmayacağı merak ediliyormuş.

00-MHP Milletvekili Baki Ersoy, online eğitimin gündemde olduğu süreçte Ulaştırma Bakanı’na ‘Kayseri’de internetin olmadığı ilçe ve mahalle var mı?’ diye sormuş.

00- 41 yaşındaki emlakçı, Esentepe’deki evine giderken silahla öldürülmüş.

Diğer Makaleler