DURSUN ATAŞ ve KAYSERİ’NİN HALLERİ

İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, Kayseri'ye gelen ve sözler veren Bakanlara tepki göstererek, verilen birçok sözün bugüne kadar tutulmadığına dikkat çekti. Ataş, "Bu saatten sonra Kayseri’nin boş laflara karnı tok, bu laflara verilecek cevabı da çok" demiş.

Tabii, bu uyarıyı, “adı var, kendileri yok!” AK Parti Kayseri Milletvekilleri dinledi mi? Hoş dinleseler ne yazar? Nasıl olsa, kimi koysalar, adlarına sanlarına bakılmadan kazanıyorlar…

Kayseri’de ikamet eden birisine sorun, Mehmet Özhaseki dışında, Mustafa Elitaş ve Taner Yıldız da dahil, bırakınız bir kaçını, birisinin adını söylesin, ben bir şey bilmiyorum…

Esamileri okunmuyor, Elitaş ile Yıldız da “ha var, ha yok!” Sanırım, “metal yorgunluğu” yaşıyorlar.  Diyeceksiniz ki; “yorgun değilken ne yaptılar ki?”

***

Yatırım uzmanı olduğu söylenen Yaşar Karayel, Yıldız ve Elitaş Ankara-Yozgat-Sivas hızlı treni ile Niğde-Ankara otoyolu açılınca ne diyecekler çok merak ediyorum. Yok, “geldi-geliyor!” diye eski plaktan çalmaya devam edeceklerse, bakalım ahali ne diyecek?

***

Ataş, Meclis'te Kayseri'nin sorunlarını gündeme taşıdı. Nasıl bir yansıma bulur? Bilemiyorum. “Ticaretin merkezi, sanayi şehri ve tarımda Anadolu’nun parlayan yıldızı olan Kayseri'nin bu özelliklerini günden güne kaybettiğini” belirtmiş.

 ***

İnanın; Mehmet Özhaseki’nin, tartışmaya her zaman açık, “kendi taşımızla kendi kuşumuzu vurduğumuz” yirmi yıllık dönemin heyecanını hiçbir zaman yaşamadık Kayseri’de, 20 yıllık AK Parti döneminde…

***

Maalesef, çok uyardık, Kayseri’nin muhterem ahalisini. Ya anlatamadık ya da dinlemediler bizi… Kopup kopup AK Parti’ye oy verdiler… Diyelim, “kime virek ağa!” modundaydılar… Şimdi ise, bünyelerinden çıkan Deva (Babacan) ve Gelecek (Davutoğlu)  partileri var.

Yönlendirsinler tercihlerini onlara, düşürsünler Kayseri’de AK Parti’nin oylarını, görün bakalım “hızlı tren” nasıl geliyor; “otoyol” nasıl yapılıyor, “havaalanı” nasıl genişliyor; “Yamula sulaması” nasıl bitiriliyor…

***

Unutmayın; “ağlamayan çocuğa meme vermezler!” diye güzel bir sözümüz var. Her zaman söylerim; bu “siyasal oyunu” Konya, mükemmel oynadı. Ve şunu dedi: İçinden çıktığınız “Milli Görüş” geleneğini devam ettiren, “Saadet’e döneriz ha!” dediler.

***

Bizimkiler de; “İçinizden çıkan Deva ve Gelecek’e döneriz ha!” diyecekler o kadar!..

***

Anlayacağınız; Konyalılar, “aba altından sopa gösterdiler!”, “gak dedikçe et, guk dedikçe su” aldılar… Hızlı trenleri geldi, otoyolları bağlanıyor. Bunlar yetmiyormuş gibi, şehir içi hafif raylı sistemi de Bakanlık yapıyor… Biz ise, birkaç kilometrelik hattı yapmaları için Bakanlığa yalvarıp duruyoruz. Oysa Büyükşehir, malum “vakıflara” aktardığı para ile bu hattı şimdiye kadar çoktan yapmıştı.

***

Diyorlar ki, “tulumbada su kalmadı, kamuda para bitti!” Şimdi de buna sığınıyorlar. Ama sormak lazım, sözgelimi Konya oldu mu, akan sular duruyor, neden?

***

Tabii sadece Kayseri’nin muhterem ahalisi mi uyuyor? Yok… Tüccar ve sanayicilerin de; odalarını yönetenlerin de “uyuduklarını” rahat söyleyebiliriz.

O nedenle, Kayseri’nin muhterem ahalisi gibi, sanayici ve tüccar da asla sızlanmasın, Ankara-Yozgat-Sivas “hızlı treni” ile Niğde-Ankara otoyolu vızır vızır çalıştığında.

***

Ataş; “Bir yıl içerisinde çok sayıda Bakanın şehrimizi ziyaret ettiğini” söylemiş. “Geçen hafta yine Millî Savunma Bakanı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı geldi. İlk defa gelen Ulaştırma bakanı havaalanı, tramvay sözünü verdi ve gitti. Bu kaçıncı verilen söz?”, demiş.

Tabii, bu ziyaretlerin sıklığında, Abdullah Gül faktörünü unutmayın. Deva Partisi’ne desteğini “bloke” etmek istiyorlar. Yoksa, bizim “kara kaşımız, kara gözümüze hasret oldukları” için değil. Buna, din literatüründe; “Muhammed sevgisinden değil ebu Cehil korkusundan!” derler. Umarım, bu teşbihten alınan olmaz..

***

“Bakalım çiçeği burnundaki Bakanımız sözlerini tutacak mı?”, demiş Ataş. “Ama bilsinler ki bu saatten sonra Kayseri’nin boş laflara karnı tok, bu laflara verilecek cevabı da çok. Kayseri artık söz değil icraat bekliyor", demiş Ataş.

***

Ataş’ın tespitine katılıyorum ama bir şartla: öyle Kayserili’nin; “boş laflara karnı tok” falan değil; kusura kalmasınlar, “Kayserililer’in hiçbir şeyden hbaeri yok!” Şayet olsaydı, yıllardır yaptığımız uyarıları dikkate alsaydı, siyasal tercihlerini doğru yapabilseydi, bunların hepsi çoktan yapılmıştı.

***

Açıklamasında: “On sekizi yılda, AKP Kayseri’den bir Cumhurbaşkanı, üç Bakan, birçok milletvekili ve sayısız bürokrat çıkardı. Kurulduğu günden itibaren Kayseri AKP’ye her seçimde rekor oy verdi. Buna rağmen 'Kayserili işini bilir.' mantığıyla şehrimize [rutin dışında] kamu yatırımları yapılmıyor.

Kayserili uyanıktır, Kayserili zekidir; dediğiniz gibi işini de gayet iyi bilir. Günü gelir yapılmayan yatırımların hesabını sizden bir bir sorar"demiş.

***

Tabii, Ataş’ın sözlerine katılmamak ne mümkün… Amma lakin, son cümlelerine katılmam mümkün değil. Öyle ya; Kayserli işini bilmez, zeki olduğundan kuşkuluyum, günü gelince hesap soracağına da, kusura kalmasın, inanmam. Geçen yirmi yılda ki, siyasal tercihleri bunun delili…

Diğer Makaleler