FARUK MOLU VE MOLU AİLESİ

Önceki gün bir grup dostumuzla iş adamı Faruk Molu’yu ziyaret ettik. Bir ay önce de Faruk Abi’nin rahatsızlığı nedeniyle hastanede olduğunu öğrenince ziyaret etmiştim.

Molu ailesinin bu şehre, bu ülkeye çok emeği var. Faruk Abi’nin babası Rahmetli Arif Molu’nun bu şehrin, bu ülkenin en önemli müteşebbis ve müteahhitlerinden olduğunu çoğumuz bilmeyiz. Rahmetli Arif Molu, Cumhuriyet’in ilk yıllarında Kayseri- Sivas, Afyon- Sandıklı, Diyarbakır- Cizre demiryolları, ülkemizin ilk toprak barajı olan Niğde Gebere Barajı, Kayseri Sümerbank Sosyal Tesisleri gibi birçok projeyi hayata geçirmiş.

Sadece bunlar mı, Kayseri Şeker Fabrikası, Orta Anadolu Mensucat ve Karsu Tekstil’in kuruluşunda da Arif Bey’in müteşebbis kabiliyetinin derin izleri ve emeği var. Yeri gelmişken söyleyelim, Arif Bey ücret almadan Cami Kebir’in restorasyonunu da yapmış. Oğlu Faruk Abi de dönemin Kayseri Müftüsü Necmeddin Nursaçan’ın girişimi ile Kudüs’te bulunan ve Müslümanların ilk kıblesi olan Mescidi Aksa’ nın halılarının yenilenmesini sağlamıştı. Bugün Mescid-i Aksa’ da serili olan halılar Allah hayırlı ömürler versin Faruk Molu ve FETÖ’den tutuklu bulunan Hacı Boydak’ın mali katkıları ile dokunup gönderilmişti.

Özetle Arif Molu bu toprakların yetiştirdiği örnek isimlerden biri...

Kardeşi Emin Molu da öyle...

Çok az insan bu şehrin ilk imar planının Almanya’da eğitim almış Emin Molu tarafından yaptırıldığını bilir. Ben de şehrin ilk imar planını Rahmetli Osman Kavuncu’nun yaptığını zannediyordum. 18 Nisan 1999’da yapılan ortak seçimlerde Faruk Abi DSP’nin 2. sıra milletvekili adayı idi. Ali İhsan Alçı da büyükşehir adayı. Her iki isimle yaptığımız bir Tv programında, Faruk Abi, “Veli bu şehrin ilk imar planını kim yaptırdı biliyor musun?” dedi. Ben de “Kavuncu merhum” demiştim. “ Hayır” dedi, “Yanlış biliyorsun bu şehrin ilk imar planını amcam Emin Molu yaptırdı.”

Programdan sonra araştırdım; gerçekten Emin Molu yaptırmıştı Kayseri’nin ilk imar planını. Emin Molu 5 Şubat 1943’de meclis içerisinden belediyle başkanı seçilmiş, 1944’de de Almanya’dan getirdiği Örslner isimli bir şehir plancısına Kayseri’nin ilk imar planını yaptırmıştı.

Emin Molu’dan sonraki belediye başkanları (Kavuncu dahil) o imar planına göre caddeleri açıp şehri yapılandırdılar. Rahmetli Niyasi Bey’in ilk dönem başkanlığında Yavuz Taşçı’ya yaptırdığı nazım planına kadar Emin Bey merhumun planı uygulandı şehirde.

Molu Ailesi bu şehrin örnek ailelerinden biridir. Bir çoğumuzun Molu Köyü’nden olduğunu zannettiğimiz aile, aslında nesepleri itibariyle Faruk Abi’nin anlattığına göre Dulkadiroğulları’na kadar uzanır. Ailenin bir damarı Tavlusun, diğer damarı Gavremoğlu soyundan da gelir...

ERÜ eski Rektörü kıymetli Hocamız Prof. Dr. Mehmet Şahin Arif Bey’in büyük oğlu, Dr. Sait Molu’nun anılarını ‘Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Kayserili Molu Ailesinin Hikayesi’ adlı bir eserde çok güzel anlatmış. Merak edenler mutlaka bu kitabı okusun. Molu Ailesi’nin nasıl bir kökten geldiğini ve örnek olduğunu çok daha iyi anlayacaktır.

Faruk Abi, geçen yıl bir mektupla birlikte, ‘yazmamam kaydı ile’ bana hatıralarını yazılı olarak gönderdi. Büyük bir zevkle okudum. Şimdilik arşivimde duruyor. Ömrümüz olursa günü gelince gereğini yaparız.

Bu şehirde çok az insan Faruk Molu’nun Serbest Bölge’nin  ve Yamula Barajı’nın kurucusu olduğunu bilir. 1990’lı yılların ikinci yarısında Faruk Abi, ‘Kayseri’ye serbest bölge kuracağız’ dediği zaman çoğumuz gülüp geçmiştik. Hatta ‘Serbest Bölge limanın olduğu yere kurulmaz mı?’ demiştik. Sonra Faruk Abi, basın toplantısı düzenledi ve ‘Kayseri’den Rusya’ ya katarlar kalkacak’ dedi. Yine şaşırmıştık.

Bugün Kayseri Serbest Bölgesi’ nden yıllık 500 milyon dolara yakın ihracat yapılıyor. Binlerce istihdam var bölgede...

Yamula Barajı fikri de onun eseri. Mesut Yılmaz 1998’in sonbaharında ‘Başbakan Yardımcısı’ sıfatıyla gelip Yamula Barajı’nın temelini attığında baraj yapım şirketinin Başkanı Faruk Molu idi... Dün gibi hatırlıyorum, o temel atma törenini. O süreçte dönemin ANAP Milletvekili İbrahim Yılmaz’ın emeğini de not düşmemiz lazım.

Marifet iltifata tabi... Allah’a şükür, insanlara teşekkür etmesini bilmek gerek. Bu cihetle bu şehre, bu ülkeye hizmet etmiş, 90 yaşını geçmiş olan hayırsever, müteşebbis ve her haliyle örnek bir insan olan Faruk Abi’ye, hizmetlerinden dolayı dua ediyor, hayırlı ömürler diliyorum.

 

Mış… Miş… Muş…

00-  ‘Vadi İstanbul’da Kayseri rüzgarı estirilmiş.

00- FETÖ operasyonunda görevdeki üç hekim de gözaltına alınmış.

00- Erciyes, kayak sezonunu açmaya hazırlanıyormuş.

00- Kayserispor ile ilgili önceki gün öğleden sonra, ‘halef- seleflerin’ buluştuğu önemli bir görüşme yaşanmış.

00- CHP’den iki vekil bugün Kayseri’yi ziyaret ederek ‘yoklama’ yapacakmış.

00- CHP’de merkez ilçe kongrelerinin tarihleri ile ilgili tartışma sürüyormuş.

00- Büyük Toraman, Felahiye’den ayrılıp Özvatan’a bağlanmak istiyormuş.

00-İYİ Parti, Ülkücü gençler tartışmasında herkesin sağduyulu olması bekleniyormuş.

 

KULİS BULVARI

‘DÜŞÜNEN ŞEHİR’ YAYINLANIYORMUŞ

Dün bu sütunda ‘Düşünen Şehir’ adıyla bir yazı yazmıştım. Yazıda, Bursa’daki bilboardlarda ‘Düşünen Şehir Bursa’ adıyla duyuruların asıldığının fotoğrafını yayınlayıp,‘Biz de üç ayda bir aynı adla çıkartılan derginin yayınını durdurduk’ demiştim. Büyükşehir Kültür Daire Başkanı Salih Özgöncü telefonla aradı. Dursun Çiçek de mesaj atmış. Meğer ‘Düşünen Şehir’ Dergisi 4 ayda bir yayınlanıyormuş. ‘Şehir Kültür ve Sanat’ Dergisi’nin yayını da iki ayda bir yapılıyor. ‘Düşünen Şehir’ Dergisi’nin yayınının durdurulduğunu zannediyordum, keşke yazıyı yazmadan Yusuf  Yerli, Dursun Çiçek veya Salih Özgöncü’den birini arayıp sorsaydım. Bir hakkın teslimi adına gerekli düzeltmeyi yaptık. İki derginin yayını da eminim ki gelecek nesiller açısından bu şehrin kültür ve sanat hayatına yapılan önemli katkı olarak yad edilecektir. Yayının devamı için ‘irade’ ortaya koyan Başkan Büyükkılıç ve emek veren arkadaşlarımı kutluyorum.

Diğer Makaleler