GÖZÜNÜZE DİZİNİZE DURSUN!

Dolar fırlayınca, eleştiriler yoğunlaşınca, iktidar yalakalarından; “gözünüze dizinize dursun!” feryadı da yükselmeye başladı… Verdikleri örnek de; “buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi!” Ama hapis ve hapishane; icra dairesi, aile mahkemesi, kadın cinayetleri sayısından; “gelir dağılımından”, “gini katsayısından”  söz etmiyorlar. Belki de “gini katsayısını” ilk defa duyuyorlar… İlla “buzdolabı!”

***

Tabii, bir buzdolabı kaça dolar; bir tencere kaç kaynar? Bundan hiç söz etmiyorlar?

***

Mukayeseyi de 2002 başı, 2019 sonu ile yapıyorlar. Peki bir de 1983-2002 için yapın bakalım bu karşılaştırmayı, nasıl bir seyir çıkacak, karşımıza?

***

Arkadaşlar, herhalde, 2002 öncesini “tel dolaplı”, kuyuya çengelle et sallamalı, inlerde peynir saklamalı günler olarak algılıyor.

***

Allah’tan, o dönemleri yaşayan bizler hayattayız. Yoksa, “aya dört şeritli otoyol yaptık desek bize inanır!” dedikleri ahali bunları sahi sanacak.

***

Hep şunu sordum, sormaya da devam ediyorum… Bu iktidar, 18 yılda, “bizden önce bir şey yoktu!” dedikleri 80 yılda kullanılan kaynağın 2,5-3 katı yani 2,5 trilyon dolar kaynak kullandılar. Bu parayı ne yaptılar?

***

Mesela bu sürede bu para ile yapılan “10 Baba yatırımın” adını bir çırpıda sayın, “dişimi kırayım!”. Ama ben size 80 yılda yapılan “100 baba yatırımı” bir çırpıda sayayım ve bu kadar da iddialıyım. Hodri meydan!..

***

Tabii, inanılmaz derecede gerçeklerin saptırıldığı ve unutturulduğu, “piar” yani kamuoyu oluşturduğu bir dönemden geçiyoruz. Tabii, bu da “dini referanslarla” destek buluyor. Mesela, bu dönemin “fetva emini” Hayrettin Karaman, bakınız ne diyor: “İktidar; adalet, liyakat ve dürüstlükte hataya düşebilir. Çürüme ve bozulmalar olabilir. Doğruluktan sapabilir. Ama eğer düşmana koz verilecekse, bunlardan şikâyet etmek caiz değildir. Bugün zalimlerle savaş halindeyiz. Savaşta, yanlışa- doğruya bakılmaz…” (Sabahattin Önkibar, ODA TV, 19.06.2019)

***

Hoca bunu derse müritleri, cemaati ne yapar? Ama Karaman yalan söylemiyor, kara kaplı kitabın ortasından konuşuyor. Yine; Hayrettin Hoca haklı. Zira, bunu söylerken ünlü bir hadise dayanıyor: “El-harb ü hud’atün” yani “Harb hiledir”. (Buharî)

***

Tabii, iktidar Hocanın bu fetvasına itibar edip etmediğini bilmiyoruz. Niyet okuma gibi bir noktada değiliz ama Karaman’ın, bu ülkeyi, “darül harp” olarak görüp görmediğini açıklasa iyi olur artık? Çok etrafında dolaştı, bir türlü gelmiyor sadede… Kim bilir belki de, henüz zamanı gelmedi, diyor? Öyle ya; “Harp hiledir!”

***

Mesela FETÖ lideri Fethullah Gülen, bağlılarına, “başörtünüzü çıkartın!” derken, “harp hiledir” kuralını anımsatıyordu, onlara. “Örtünmek füruattandır!” derken de bunu kastediyordu.

***

Neyse… Gelelim gerçeğe. Ülkenin nereden nereye savrulduğunu görelim. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, kendisini IMF üzerinden eleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sosyal medyadan yaptığı paylaşımla cevap verdi.

Erdoğan'ın; "IMF bizden 5 milyar dolar istedi. O zamanki bakan ‘bu borcu verelim mi?’ dedi. ‘Verelim’ dedim. Bugün borcu alan yarın talimat alır. Şimdi parti kurmuş bize ekonomi dersi veriyor, sözlerine Babacan, "Sayın Cumhurbaşkanı'nın tespitine katılıyorum. Ekonomi yönetimini teslim ettiğimde Türkiye, IMF'ye borç verebilecek güçteydi. Fakat bugün maalesef IBAN verip halktan yardım isteyen bir yönetim var" yanıtını verdi. (Sözcü)

***

Eeee… Babacan haksız mı? IMF’ye borç verecek durumdayken, bugün IBAN ile halkın yardımına ihtiyaç duyulur hale geldik. Tayyip Bey, kusura kalmasa, Babacan “iyi gol” atmış! Öyle ya; “Jöleli”nin ekonomi danışmanı olduğu yerde “gol!” yemek de kaçınılmaz.

***

İşin daha da acısı; gelinen noktada "korona günleri" bize şunu da gösterdi: Çoğu ahalinin birikimi/geliri bırakınız bir kaç ayı, bir ay "iaşe ve ibate"sini karşılayabilecek durumda değil. Bunu bildikleri için "erken normalleşmeye" geçtiler, durum ise o…

***

Bilinen bir edebiyat tekrar vizyona girdi: "İç ve dış düşmanlar!". Güçlenen, uçan, bir dünya devi olan bizi "yok etmek!" istiyorlar. Tabii, bizi yok etmek isteyenlerin bu ülkede "3 trilyon dolara" yakın ayni ve nakti yatırımı var. Bunda bir terslik yok mu? Düşünebiliyor musunuz, "borçlunu" öldürüyorsun!"

Diğer Makaleler