HAVA KURAK VE KAYSERİ’NİN HALLERİ…

Hava kurak gidiyor… Ekim kurak geçti… Kasım da öyle olacak gibi… Hububat ekilecek, toprak seneye hazırlanacak ama rutubet yok… Haliyle bu gidiş, içme ve kullanma suyunu da etkileyecek… Etkilenme, Özellikle İstanbul’da daha da hissedilecek… Gidişat öyle gözüküyor…

 

Olay beni, 1989 yılına götürdü… O yıl yapılan Mahalli Seçimler, ANAP’ın üstünden silindir gibi geçmiş, sosyal demokratlar belediyelerde iktidar olmuştu… Geçtiğimiz seçimler de, Büyükşehirler de olduğu gibi…

 

Derken, arkasından büyük kuraklık… Özellikle Ankara ve İstanbul belediyeleri, çayır-çimeni, çiçekleri sulayamaz olmuş… Her şey kurumuştu. Musluklardan su akmıyordu. İnsanlar, bidonlarla su taşıyordu, evlerine…

 

O zaman henüz bizim “ecmainin” esamisi okunmuyor ama bu kuraklık, 1994 yerel seçimlerinde büyük bir fırsat hazırladı, onlara… “Geldi İsmet kesildi kısmet!” der gibi, “geldi SHP (CHP) şehirler kurudu. Allah bile cezalandırdı!” biçiminde propaganda yapmaya başladılar… Sanırım bu kuraklık birkaç yıl sürmüştü…

 

Tabii, 1994 seçimlerinde CHP’nin seçimleri kaybetmesinin nedeni sadece bu demiyorum ama böyle bir olay yaşanmıştı… Beceriksizlikler… Sol ideolojik yapılanmalar, “İSKİ skandalı” gibi skandallar, oyların DYP-ANAP; DSP-CHP tarafından bölünmesi, yüzde 25 gibi oylarla “Milli Görüş” yerelde iktidara getirdi.

 

Anımsatmak istedim… Otuz yıl sonra, benzeri bir “kuraklık” periyoduna giriliyor gibi… Umarım, CHP’li büyükşehir başkanları bunun farkına varır…

 

***

Büyüklerimizden TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, Kayseri Ticaret Odası’nda düzenlenen “İç Anadolu Bölgesi Odalar ve Borsalar Ortak İstişare Toplantısına” katılmış. Özellikle Kayseri Ticaret Odası Başkanı ile Borsa Başkanı’nın sızlanmalarını duymazlıktan gelmiş… Nasıl gelir ki? Aşağı tükürse sakal, yukarı tükürse bıyık!..

 

Rahmetli İsmet Paşa’da öyle yaparmış. İşine gelmedi mi, duymazlıktan gelirmiş… Biliyorsunuz rahmetlinin işitme sıkıntısı vardı… Bunun, “topçu zabiti” olmasından kaynaklandığı söylenirdi… Öyle ya, sürekli top patlıyor kulağının dibinde. Muhalifleri, “sağır İsmet!” derdi…

 

Anlaşılan, çeyrek asırdır “kös dinleyen” Rifat Bey de İsmet Paşa’ya dönmüş. Bildiğini okumuş. Şu meşhur tespiti yaparak Kayserililerin eteklerine su serpmiş: “Bu bölge, imkansızlıklar içinde imkansızı başaranların olduğu bir bölgedir” demiş. Duyunca gözüm yaşardı…

 

Bir de aynı gün, Rıfat Bey’e ERÜ, “Fahri Doktor” unvanı verdi… Yerel basını karıştırdım, veriliş gerekçesine bir türlü ulaşamadım. Gerçekten merak ediyorum…

***

Dikkat ediyor musunuz, kent içinde, hasarlı kazaların sayısı hatırı sayılır hale geldi… Basına yansıyanlardan bunu görmek mümkün… Bir de basına yansımayanlar var. Umarım, belediyelerin dikkatini çekiyordur…

 

Bir kere yollar “hız yolu” haline geldi… Geldi gelmesine ama “yol geometrileri” de buna uygun değil… Bunun en güzel örneği, sonradan konan plastik dubalar… Öyle ya, sorun olmasa, ne diye konur ki bunlar.

 

“Yok böyle bir şey diyen!”varsa lütfetsin, hem de Büyükşehre yakın noktalardakileri uygunsuzlukları, “Şekil A”da ki gibi diyerek göstereyim. Lütfederse, Memduh Başkan da katılabilir, ayak üstü brifingime…

***

Değerli Başkanım, bir de geçitlerdeki yürüyen merdivenler sık sık arıza yapıyor… Ben, her gün bu geçitlerden geçtiğim için görüyorum; sıkıntıyı yaşıyorum…

 

Yine burnunuzun dibindeki merdivenlere dikkat çekmek isterim. Arıza halinde, hamileler geçemiyor, pusetliler geçemiyor, yaşlılar geçemiyor, hastalar geçemiyor karşıdan karşıya… Zira, alternatifi yok. Kusura kalmazlarsa sorunu söyleyeyim. Bu bir teknik bilgi sonucu değil, yıllara sari bir gözlem sonucu…

 

Zannımca; bu merdivenler “harici” yani “atmosfere açık” tip değil. Seçimde bir yanlışlık var gibime geliyor… Bakınız, evimin konumu gereği Forum Kayseri’ye de çok giden, yürüyen merdivenlerini sık kullanan birisiyim. İnanın, neredeyse, hiç rastlamadım, arızaya…

 

Yine gözleyebildiğim kadarıyla operasyon, çalışma ve taşıdığı yolcu açısından belediyeye aitlerin çok çok üzerinde bir durum var. Bunlarda olmuyor da belediyeninkilerde neden oluyor?

 

Tabii, işletme ve bakım hizmetlerinde de bir sorun olabilir… Kullanılan malzemelerin kalitesinde de… Bu açıdan da konuyu bir değerlendirmek gerekir. Zira, piyasada çok miktarda “merdiven altı” üretilmiş ürünler var…

 

Ben başkanın ya da üst düzey bir yetkilinin yerinde olayım, aylık “çalışma istatistiklerini” kontrol ederim. İnanın, kabul edilebilir gibi değil…

Diğer Makaleler