“İTİBARDAN TASARRUF OLMAZ!”

“İtibardan tasarruf olmaz!”, hatırladınız mı bu sözü? "İtibar" konusu Türkiye'de hep “1001 odalı Külliye” inşaatı yapılırken Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın "İtibardan tasarruf olmaz" söylemiyle tartışılmıştı.

Tabii, bu tartışmalar sürerken, ben de, bir Kayseri deyişi olan; “oturduğu ahır sekisi, çaldığı İstanbul türküsü”nü anımsatmıştım.

***

Forbesdergisi, uluslararası danışmanlık şirketi Reputation Institute (RI) tarafından hazırlanan "Dünyanın En İtibarlı Ülkeleri" araştırmasının sonuçlarını yayımladı.

 

Peki, biz bunun neresindeyiz? Bakınız, neresindeymişiz:

 

ABD, Kanada, Almanya, Fransa, İtalya, Japonya, İngiltere ve Rusya’da 58 bin kişiyle görüşülerek yapılan ankete göre, itibarı en yüksek ülke İsveç çıktı. Kanada hariç, G7 ülkeleri “ilk 10”'da yok. Demek ki, “gelişmişlik” itibar için yetmiyor. İnsanlar, başka şeylere de bakıyor. Türkiye ve Rusya ise sonlarda.

 

“Türk Rus”'un haberine göre 55 ülkenin değerlendirildiği araştırmada etkili devlet yönetiminden çevreciliğe, yerli ürünlerinin dünyadaki saygınlık ve yaygınlığından o ülkede yaşama arzusuna, ekonomik gelişmişliğe kadar farklı kriterler öne çıkarıldı.

 

İtibar listesinde “ilk 10” şöyle: İsveç, İsviçre, Norveç, Finlandiya, Yeni Zelanda, Kanada, Danimarka, Avustralya, Hollanda ve İrlanda…

 

Listede Türkiye, Çin'in bir basamak üstünde 44'üncü sırada gösterildi. Rusya ise 51'inci sırada. Rusya'nın geçen yıl 55'inci olduğu belirtildi. Son üç sırada Pakistan, İran ve Irak var. ABD, 36'ıncı sıraya kadar düştü. (Basından, ODA TV)

 

“İkinci 10”’a gelince sıralama şöyle: Japonya, İspanya, Avusturya, Belçika, İtalya, Portekiz, Singapur, İngiltere, Almanya ve Çek Cumhuriyeti…

 

“İlk ve takip eden 10”ülkeye bakarsanız “hukuku özümsemiş”, “bireysel hak ve özgürlüklere” inanmış, “demokratik standartları” yüksek ülkeler, çoğulcu, katılımcı ülkeler.

 

Demek ki; saraylar, külliyeler, yollar, köprüler yapmak “itibarlı” olmaya yetmiyor. Yetse; Rusya 51’inci,  ABD 36’ıncı ve Çin 43’üncü sırada olmazdı.

***

Peki, Türkiye dahil Müslüman ülkelerin “üçüncü”, ağırlıklı olarak “dördüncü 10” ülkeler arasına girmesi, bir tesadüf mü? Yoksa bir gerçeğin yanması mı?

***

Peki, “Hukukun Üstünlüğü” sıralamasında dünyanın neresindeyiz?

 

Türkiye, "2017 Hukukun Üstünlüğü Endeksi"nde (Rule of Law), iki sıra daha gerileyerek 113 ülke arasında 101'inci sırada yer aldı. Yine Türkiye aynı endekste 2014'te 59, 2015'te 80, 2016'da 99'uncu sırada bulunuyordu. 20119’da da çok farklı bir yerde olabileceğini sanmıyorum.

 

Ülkelerin bulundukları coğrafi bölgelere göre kategorize edildiği endekste Türkiye, Doğu Avrupa ve Orta Asya grubundaki 13 ülke arasında sonuncu sırada yer alırken, orta üst gelir grubundaki 36 ülke arasında ise sadece Venezuela'nın önünde kendine yer bulabildi.

 

110 bin hanede 3000 uzman ile görüşülerek hazırlanan endeksin sponsorları arasında Avrupa Komisyonu, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın yanı sıra Apple, Microsoft gibi uluslararası şirketler de bulunuyor.

 

Türkiye açısından gerilemenin sürdüğü endekste, yalnızca Bangladeş, Honduras, Uganda, Pakistan, Bolivya, Etiyopya, Zimbabve, Kamerun, Mısır, Afganistan, Kamboçya, Venezuela Türkiye'nin gerisinde yer aldı.

 

“Hukukun Üstünlüğü”sıralamasında, “İlk 10” ülke yine bildik ülkeler: Danimarka, Norveç, Finlandiya, İsveç, Hollanda, Almanya, Yeni Zellanda, Avusturya, İngiltere ve Estonya. (Damla Uğantaş, T/24)

***

Bu kategoride, ön sıralarda, Müslüman ülkelerin olmayışı bir tesadüf mü?

***

Geçen gün, bir dostum bir araştırma gösterdi. Ülkemizde, “güvenilir meslekler” arasında tepede “bilim insanları” geliyor. En alt sırada ise “politikacılar” ve “din adamları” var. Araştırmayı, telefonda gördüğümden tarihini alamadım.

 

Peki, “din adamlarının” son sırada yer alması da bir tesadüf mü?

Diğer Makaleler