Oktay ENSARİ

KAYSERİSPOR'DA FABRİKA AYARLARI

Kayserispor başkentte önemli bir galibiyete imza attı. Sarı kırmızılılar Ankaragücü’nü eski kaptanı Kayserili İlhan Parlak’la yıkarken, teknik kadro sahaya fabrika ayarlarına dönülmüş bir onbiri sürdü. Aklın yolu bir.

Hatadan dönmek, yapıcı eleştirilere kulak vermekte erdem.Gerek Alanya gerekse Erzurum maçlarındaki kadro yapılanması ve sahadaki onbirle ilgili dizilişi bırakın koro halinde haykıran  Kayserilileri taraflı tarafsız, hatta devletin televizyonu TRT’deki spor yorumcusu meslektaşlarımız da eleştirdi.

Sapunaru’nun bu takımın olmazsa olmazı. Zoran’ın neden kesik yediğini, ön libero Attamah’tan çakma stoper olmayacağını kahır ekseriyetle cümle-alem söyledi. Övgü varsa yergi de yani eleştiride vardır. Hele hele bu eleştiriler yapıcıysa, canımız ciğerimiz Kayserispor’un  yararınaysa… Eleştirileri kimse kişilik sorunu haline getirmeden,ego ve alınganlık yapmadan bundan bir fayda sağlıyor, ufuk açıyorsa ,ders alıyorsa sorun yok.

Yok, ‘’Dediğim dedik, çaldığım düdük’’deyip,haklı ve yapıcı, art niyetsiz eleştirilere kulak tıkarsanız, ders almazsanız bunun bedeli Kayserispor’a ağır olur. Onun içindir ki aklın yolu bir. Kayserispor’un Ferdandes, Aziz Behiç ve Romen yıldız Denis Alibec  ve sakatlıklar ve taktiksel bazı maçlar dışındaki ideal onbiri şimdilik budur.

Keşke, Alanya ve Erzurum maçlarına da bu onbirle başlamış olsaydık diye insan hayıflanmaktan kendini alamıyor.

Neyse ki zararın neresinden dönülse kârdır. Tamam paramız pulumuz yok, Berna başkan enkaz devraldı ama istenince Lennon, Fernandes,Aziz Behiç,Alibec gibi oyuncuları demek ki transfer edebilecek gücümüz ve aklımız varmış.

Erzurumspor yenilgisi sonrası eleştiri yağmuru, ‘’Bir musibet, bin nasihatten iyidir’’ örneği oldukça yerinde, isabetli ve yararlı transferlerle Kayserispor’un güçlenmesine yol açtı.Kayserispor 3 yeni oyuncusu,geldikleri günden beri sakat henüz sahaya sürüp forma giydiremediği kadrosundaki 2 futbolcusuyla, Bayram hocanın yeni transfer gibi kazandığı Sapunaru ve Zoran Kzrviç’le yeniden yapılandı ve güçlendi.

Yönetim, takviye ve transfer konusunda gerekeni yaptı.Şimdi sıra Kayserispor teknik direktörü Bayram Bektaş’ta … Eindeki hamuru iyi yoğurup,şekillendirecek ve pişirecek…Zira, Kayserispor ‘de özellikle Berna başkanın el koyup, bizzat gerçekleştirdiği son transferler, Süper lig ortalamasının üstündeki isimler… Milli maç nedeniyle verilen arada, bu yeni isimlerin takıma uyumu ve kaynaşması için önemli bir fırsat.

Gelelim, şu Romen takıntısına… Görüyorum, tüm takımların gözüne baktığı, almak için içinin geçtiği, can attığı Romen yıldız Denis Alibec’le birlikte Kayserispor’da 3 Romen oyuncu olmasının gruplaşmaya yol açacağı endişeleri var.

Severseniz, sevmezsiniz, ister artist deyin,ne derseniz deyin ama, Kayserispor’da kısa süreli teknik direktörlük yapan Marius Sumudica’nın oynattığı futbolu, onun önerisiyle sarı kırmızılı takıma gelen can simitlerimiz kaleci Lung ve Sapunaru’ya kim başarısız diyebilir ? Veya kim bu oyuncular için kumpasçı, sorunlu,özverili değil diye söz edebilir ? Elbette hayır… Çok gerilere gidelim, Kayserispor tarihinde bu kente 1968-71 yılları arasında top koşturan ilk yabancıları Romen futbolcular Emerich Jenei ve Gheroghe Constantin değil miydi? Romanya  spor bakanlığına kadar yükselen Jenei ile1990’lı yıllarda Romanya’nın Bükreş kentinde bir araya geldiğimizde Kayserispor’un adını duyunca , kendisine Kayserispor flamasını verince gözlerinin nasıl nemlendiğine tanık olmuştum. Kayseri’de futbolla yakından ilgilenenlerin, yaşı şimdilerde geçkince olanların birer top cambazı ve ustası olan  Jenei ve Constantin’i hafızalarına kazıdıklarını, onları hayranlıkla tribünden izlediklerini ve asla unutmayıp, dillerinden düşürmediklerini bilenlerdenim.

Kayserispor’a Balkanlardan ve Doğu Avrupa ülkelerinden gelen futbolcuların kimse kusura bakmasın ama Afrika’dan ve yıkılmış Yugoslavya’dan gelenlerden çok daha başarılı olduklarını gördük, tanık olduk, gözlemledik. Sorarım, Galatasaray’ın efsane oyuncusu Hagi’de Romen değil miydi ? Ay yıldızlı takımımızı bir dönem teslim ettiğimiz Lucescu’da Romen değil miydi?. O nedenle Romen dayanışması gibi endişeler, uydurmalar, hayali senaryolar haksızlıktan öte, ayıptır. Romen futbolcular Kayserispor için zenginliktir. Başarıdır, göz zevkidir.Temaşadır.

Bayram hocanın yerli yerinde dokunuşları ile , şehir olarak kenetlenip, mevcut yönetime köstek yerine destek olup, Kayserispor’umuzu koltuklarımıza yaslanıp, keyifle, zevkle, gururla izleyelim. Bu Kayserispor, kişilerin değil, Kayserililerin ortak tasası, ortak sevinci…

Diğer Makaleler