Oktay ENSARİ
KAYSERİSPOR YOKSA DUBLÖRLER TAKIMI MI?
Kayserispor’un işine şeytanın bile aklı ermez… Öyle ya bir hafta önce ligin flaş takımı Fenerbahçe’yi yenerek sezonun ilk galibiyetini alıp siftah yap, sonra para para diye tutturduğunuz konuda yönetim , kılı kırk yarıp oradan buradan sağladığı olanaklarla size can suyu sağlayıp, Fenerbahçe maçı için 60 bin prim versin. Yetmezmiş gibi başkent deplasmanı için de yönetim 50 bin TL prim vaadinde bulunsun.Ama, siz kalkıp, geçen haftaki maça rahmet okutan bir gevşeklik içinde ligin bizim gibi 7 puanla dibine çökmüş başkentin gençlerine 2-1 yenilin… Hem de öyle bir yenilgi ki, kaleci Lung’un muhteşem kurtarışları ve ev sahibi takım oyuncularının beceriksizliğine rağmen…
Teknik direktör Bülent Uygun, ders niteliğinde oldukça cesur bir kararla, son çeyrekte kaptan Umut ile Mensah’ı oyundan çıkarıp yerlerine 15 yaşındaki Emre ile 17 yaşındaki Nurettin’i aldı. 15’lik Emre Demir’in sahaya adım atar atmaz,birlikte oyuna girdiği Nurettin’in asistiyle attığı gol, hem kendinin hem de Bülent hocanın şansıdır. Ancak,şu bir gerçek ki, Paulin’in sakatlığı nedeniyle zorunluluktan stopere çekilmiş Şamil Çinaz, ön liberoda daha etkili ve takımın gerek savunmasına gerekse orta alandan başlayan ataklarına önemli katkı sağlıyor. Fenerbahçe maçının yıldızlarından Adebayor oyundan alınsa, Umut tek santrafor oynasa,Bilal Başaçıkoğlu maçın bitimine 5 dakika kala değil de ikinci yarının ortalarında müsabakaya dahil olsaydı,sarı kırmızılar en azından bir puanı kurtarırdı diye düşünenlerdenim.
Keşke diyorum, Fenerbahçe maçını kaybetseydik ama , ligde bizimle birlikte ligin alt sıralarında boy gösteren Gençlerbirliği’ni mağlup ederek,sıralamada altımıza alsaydık. Zira, şimdi bol keseden harcadığımız bu yenilgileri hele hele ikili averajları çok ararız …
Ankara’daki maç, Kayseri’den giden çoşkulu taraftar nedeniyle deplasman sayılmazdı. Demek ki, Kayserispor’un bir atımlık barutu var. O da Galatasaray ve Fenerbahçe maçlarına denk geldi. Galatasaray’ı 97 dakikada elimizden kaçırdık, Fenerbahçe’yi elimiz boş gönderdik. Yeter mi yetmez… Bu maçlardaki sarı kırmızılı futbolcularla, diğer maçlardaki futbolcular birbirinin aynısı olamaz. Bunlar olsa olsa, sahaya sürülmüş, forma giydirilmiş, giydikleri şanlı Kayserispor formasının, ambleminin hakkını veremeyen, olsa olsa futbolcu dublörleri veya figüranlar olur… Kaleci Lung ve Kayserispor’un formasının hakkını veren birkaç oyuncu dışında bu kadar çok figürana ve dublöre bir arada doğrusu hiç rastlamadık. Bülent hocanın ve ekibinin işi zor. Allah kolaylık versin. Bize dublör değil, içerde veya dışarıda sahneye , yani maça yüreğiyle, becerisiyle çıkacak,karşılaşmanın hakkını verecek,sanatını icra edecek , 90 dakikalık iki perdelik oyunun hakkını layıkıyla verecek, profesyonelliğin gereğini harfiyen yerine getirecek,mazeretlerin arkasına sığınmayacak baş aktör ve yardımcı aktör lazım… Bilmem anlatabildim mi?