O otel, bu mahkeme kararından sonra yıkıldı. Konumuzla ilgili değil; ama yeri gelmişken Kayseri turizm tarihi için bir not düşelim. Malum Dedeman Grubu Kayserili. Kendisini şahsen de tanıdığım Rahmetli Kemal Dedeman tam bir Kayseri sevdalısıydı. Dedeman Grubu merhum, yaşarken Kayseri´ye epeyce hayır eseri de yapmıştı. KAYTUR A.Ş. ‘ye ait otelle ilgili itilaflar ve mahkeme süreci, sonrasında eski Memleket Hastanesi´nin ve şimdi Acıbadem olarak hizmet veren eski bina ve yerin, Dedeman Grubu´na otel olarak satılmasından sonra yaşananlar Kemal Dedeman´ın veliahtı Murat Dedeman´ı da Kayseri´ den soğuttu. Yurdumuzun önemli turizm (otel) işletmecilerinden biri olan Dedeman´ın Kayseri´de bir otelinin bulunmamasının altında yatan iki temel neden budur.

Neyse asıl konumuza, KAYTUR A.Ş.´ye dönelim.

Özel İdare´nin kapatılması ile şirket (KAYTUR A.Ş.) tamamen Büyükşehir´e geçti. KAYTUR A.Ş. uzun süredir Kayseri´nin en önemli yiyecek- içecek işletmelerinden biriydi. Şirket, yiyecek-içecek mekanlarını Özhaseki- Çelik Başkanlar döneminde sürekli geliştirdi. İrili-ufaklı 15´den fazla tesisi oldu KAYTUR´un.

‘Her babayiğidin bir yoğurt yiyişi varmış´ ya, bu misalden hareketle, Memduh Başkan seçilince KAYTUR A.Ş.´ye ait işletmelerin önemli bir bölümünün kiraya verilmesi talimatını verdi. Memduh Başkan bu yolla bir yandan personel azaltmak, diğer yandan da mealen, ‘Bizim işimiz hizmet, biz lokantacı, kafeci değiliz. Bu işi özel sektör yapsın´ mantığıyla hareket ediyordu.

Bu yaklaşımla Ramazan ayının son haftasında KAYTUR A.Ş.´nin işlettiği 5 tesis kiraya verildi. Bunlar Tuna Caddesi´ndeki Vitamin Bar, Köşk Mahallesi ile Talas´ta bulunan sosyal tesislerdeki büfe, Hacılar Kapı´daki Lifos Kafe ve Tekir´ deki Sucukevi idi. KAYTUR yeni bir ihaleye çıktı. Önümüzdeki hafta 4-5 tesis daha üç yıllığına kiraya verilecek. Bunlar: Cumhuriyet Meydanı ´nda bulunan Meydan Döner, Büyükşehir Belediyesi´nin yanındaki çay bahçesi (bu iki tesis üç yıllık için bir milyon 50 bin lira muhammen bedelle ihaleye çıkartılıyor) Mimarsinan Parkı içindeki çay bahçesi ve Talas´ın seyir noktasındaki Seyir Büfe... Son iki tesis de 900 bin lira muhammen bedelle 3 yıllık için kiraya çıkartılıyor.

KAYTUR A.Ş.´nin başında bulunan Büyükşehir Kültür Daire Başkanlığı´nı da başarılı bir şekilde yürüten Salih Özgöncü´ye ‘Geriye kaç tesisiniz kalıyor?´ diye sordum.

Talas´taki Erguvan(Maşallah burası tuttu. Rezervasyon yaptırmazsanız oturacak yer bulamıyorsunuz). Erciyes´te kışın hizmet veren Kardanadam Restorant, hayvanat bahçesi içerisindeki Harikalar Sofrası, Emirgan Parkı´nda aynı adı taşıyan işletme ve Kocasinan Belediyesi karşısındaki tesis(Burası da Kocasinan Belediyesi´ne devredilebilir). Bir de Kent Ekmek adıyla ekmek üreten fabrika...

Salih Özgöncü, ‘Büyükkılıç Başkanımızın talimatı ve kanun gereğince hiçbir personelimizi mağdur etmiyoruz. Kiraya verdiğimiz ya da vereceğimiz yerlerde çalışan personelimizi çağırıp, ‘Kiralayanla garantili iş kapsamında çalışmak isterseniz tazminat ve diğer haklarınızı verelim´ diyoruz. Yok gitmek istemezse, KAYMEK ve park-bahçe şirketlerimize bu personelimizi kaydırıyoruz.´ diyor.

Peki, Karpuzatan´a son derece modern bir tesis olarak kurulan Kent Ekmek Fabrikası ne olacak?

Bu noktada Memduh Başkan´ın kafasının karışık olduğunu tahmin ediyorum. Çelik Başkan, bu fabrikayı yaparken, Memduh Başkan, ‘Belediyenin işi fırıncılık mı?´ diye bakıyordu olaya... Aslında göreve başladıktan sonra da, Kent Ekmek fabrikasını kiraya vermek veya satmak niyeti vardı. Hatta Kayseri´deki bazı fırıncıların bu yönde kendisine şifai teklif götürdüğünü duydum. Ancak, seçim süresince kendisinden en fazla ‘Kent Ekmek Büfesi´istenince sanıyorum, önceki fikrini şimdilik dondurdu. Memduh Başkan, ‘zarar eden bir işletme mümkün olduğunca elden çıkartılsın´ istiyor. Kiraya verilen işletmelerin tamamının zarar ettiğini düşünmeyin; ama O´nun böyle bir yaklaşımı var.

KAYTUR´un işletmelerinde hem Kayseri mutfağına yönelik hem de genel manada çok güzel yiyecekler var. Küçüldükten sonra KAYTUR´un bunu daha da geliştireceğine ve ‘denge´fonksiyonunu da sürdüreceğine inanıyorum.

Mış… Miş… Muş…

00- Serdar Altıntuğ´un oğlunun düğününde, Vali Günaydın ve Başkan Özhaseki ‘ince ince´sohbet etmiş.

00- İstanbul´da bulunan belediye başkanları ile AK Parti yöneticileri ‘fellik fellik´ gezmekten yorulmuş.

00- Başkan Palancıoğlu 4 belediye başkanı ile birlikte, Bürüksel´de bir toplantıya katılıp İngilizce sunum yapacakmış.

00- Sosyete Pazarı, Köy Pazarı ve Tanzim Satış adıyla açılan ‘çadır işyerleri´ esnafı isyan noktasına getirmiş.

00- İYİ Partili Kazım Yücel ekonomideki sıkıntıya parmak basmış.

00- MHP İl Başkanı Serkan Tok partisinin İstanbul çalışmalarını değerlendirmiş.

KULİS BULVARI

ÇADIR PAZARLARI VE İSYAN BAYRAĞI

İktidar cenahı tam olarak kabul etmese de, piyasalarda ciddi bir daralma var. Özellikle küçük esnaf ile tacirler çok sıkıntılı. Şehirde de esnafın bu sıkıntısını katmerlendirecek ‘gecekondu´işlemleri yapılıyor. Hastane arsası iken birden bire devasa sosyete pazarına dönüştürülen yerde bir sürededir ‘Köy Pazarı´ adıyla tüketiciyi de yanıltan ticaret yapılıyor. Şehrin en işlek caddeleri üzerine ‘Tanzim Satış´lar kurulmuş. En sonuncusunu Atlas Halı´nın yerinde gördüm... İnsaf... Belediyeler, Tarım ve Ticaret Müdürlükleri köy pazarı, tanzim satış, sosyete pazarı adıyla faaliyet gösterip, adeta diğer esnafın ‘canına ot tıkayan´ bu işletmeleri ciddi olarak denetlemeli. Belediyeler, üç-beş kuruş gelir için bu işletmelerin faaliyetine izin vermemeli. Bu arada bir hatırlatma yapayım; bu işletmeler nedeniyle, meslek örgütleri de isyan bayrağını çekmek üzere... Benden söylemesi. Duymak isteyenler duysun...