KAZANIMLARI KAYBEDEBİLİRİZ

Salgın ile ilgili vaka sayıları açıklandı. Dünkü yazımızda Kayseri’de geçtiğimiz hafta vaka oranının yüz binde 85-90 aralığında gerçekleşmesini beklediğimi söylemiştim. Nitekim Bakanlık, önceki gece geçtiğimiz haftanın verilerini açıkladı.

Üç hafta önce Kayseri’nin yüz bin kişide vaka oranı 56.7’ydi. İki hafta önce bu rakam 74.04’e çıktı. Geçtiğimiz haftanın vaka sayısı ise maalesef 88.05 olarak ilan edildi.

İki hafta önceki rakamlar açıklandığı zaman daha önceki haftaya göre vaka sayısında % 30 artış olduğunu söylemiştim. Üç hafta önceyle geçtiğimiz hafta arasındaki artış % 50. Yani Kayseri’de vaka sayısı iki hafta yüzde 50 artmış...

Buna rağmen Hükümet, Kayseri’de de kısıtlamadan etkilenen işyerlerinin önünü tedbirli olarak açtı. İyi de yaptı...

Ancak...

Eğer dikkat etmezsek, tedbirlere uymazsak iki hafta sonra yeniden kısıtlamalarla karşı karşıya kalabiliriz. Üç haftada olduğu gibi böyle bir trendle artış devam ederse bu haftanın vaka sayısı 120-130’u, önümüzdeki haftanın vaka sayısı ise 150’yi geçer. Bu durumda Kayseri ‘kırmızı’ alarm veren ‘çok yüksek riskli iller’ arasında yer alır. Ve o zaman tüm kazanımlarımızı yeniden kaybedebiliriz.

Onun için kısıtlamaların kademeli olarak kaldırılmasını ve işyerlerinin kontrollü açılmasının devamını istiyorsak lütfen kurallara daha fazla uyalım. Aksi takdirde iki hafta sonra tekrar yeni kısıtlama kararları ile karşı karşıya kalabiliriz.

Vali Günaydın ve yakın ekibi önceki gece 04:00’e kadar tedbirlerle ilgili çalışmış. Hatta bazı görevliler hiç uyumamış.

Kimin için, bizim sağlığımız için. Eğer ‘nasıl olsa işyerleri açıldı. Bir süredir de sıkıntı yaşıyoruz; 10 kişilik yere 15 kişi alalım. Sigara da, nargile de içilsin’ dersek iki hafta sonra o işyerlerinin tekrar kapanacağını, kısıtlamaların artırılarak yeniden geleceğini söyleyebilirim.

Bazı işyerlerinin adeta ‘sahte evrak’ düzenleyerek insanların sokağa çıkmalarını teşvik ettiğini biliyoruz. Bu ve benzeri uygulamaları sürdürürsek bir süre sonra daha ağır kararlarla karşı karşıya kalmamız kaçınılmaz. İnsanımızı, şehrimizi seviyorsak lütfen kurallara daha fazla uyalım.

 

SİVAS, YOZGAT, KAYSERİ VE YHT

Sivaslı meslektaşlarımız geçtiğimiz hafta Kayseri Ticaret ve Sanayi Odası Başkanları’nı eleştirmiş.

Niye biliyor musunuz?

KTO Başkanı Ömer Gülsoy son Meclis toplantısında, “Yıllardır ulaşım olmadan ticaretin olmayacağını söylüyorum. Sivaslı hemşehrilerimiz YHT ile iki saatte, Yozgatlı kardeşlerimiz de 1 saatte Ankara’ya gitmek varken, niye Kayseri’ye gelip de ticaret yapsın. YHT Sivas ve Yozgat’a gelirken, Kayseri’ye niye uğramıyor?” demişti.

Sanayi Odası Başkanı Mehmet Büyüksimitçi de Kayseri’nin YHT başta ulaşım ağının değişen şartlara uygun hale getirilmesini istedi.

Sivas ve Yozgat bizim kardeş şehirlerimiz. Kayseri’de 200 bine yakın Sivaslı ve Yozgatlı kardeşimiz var. Sivas’ın Şarkışla, Gemerek halkı sağlık ve birçok konuda hizmet alabilmek için kendi il merkezlerinden ziyade Kayseri’ye geliyor. Aynı şekilde Boğazlıyanlı da öyle...

Kayseri ile Sivas ve Yozgat etle tırnak gibi... Bu üç şehir tarih boyunca da kader birliği etmiş. Kayseri, yıllarca Sivas vilayetine bağlıydı. Benim dedem, babam, anam Sivas’a bağlı Aziziye (Pınarbaşı) ilçesinin Köyyeri Kasabası’nda dünyaya geldi. Ben de Kayseri’ nin Köyyeri (Sarız) ilçesinde doğdum. Yani ben bugün Kayserili olduğum kadar da Sivaslıyım.

Ne KTO, ne de KAYSO Başkanımız iki komşu vilayetimize YHT başta kamu hizmetlerinin gelmesini istememezlik etmiyor. ’Oraya gelirken biz niye ihmal ediliyoruz’ diyorlar.

Şimdi uzun süredir ve ısrarla, ‘Biz niye Niğde otoyoluna bağlanmıyoruz’ diyoruz. Bunu ‘Kayserililer Niğde’ye otoyol gelmesini istemiyor’ diye anlasak yanlış olmaz mı?

YHT Yozgat’a, Sivas’a gelsin. Ama Kayseri de YHT’yi en az Yozgat ve Sivas kadar hak etmiyor mu?

Kayseri’nin önemli iki meslek örgütünün başkanı YHT talebini yüksek sesle hükümet edenlere duyurmak istiyorsa, Sivas ve Yozgatlı kardeşlerimiz lütfen bundan rahatsız olmasın. Kalkınma ajansı faaliyetleri itibariyle üç il ortak hizmet alıyor. Dolayısıyla Kayseri, Sivas ve Yozgat, hatta diğer komşu illerimiz kalkınmada güç birliği-işbirliği yaparlarsa daha hızlı entegre gelişirler.

Bu arada bir süredir YHT konusunda yazı yazmıyorum. Siyasi büyüklerimiz sanmasınlar ki bu konuyu unuttuk. Kayseri Yerköy arası YHT hattının ihale müjdesinin mümkün olan en kısa sürede verilmesini ısrarla bekliyoruz.

Test sürüşleri devam eden YHT, muhtemel ki 4 Eylül gibi iki ilimizde normal seferlerine başlayacak. Bakalım bizim ihale o zamana kadar yapılacak mı?

 

KULİS BULVARI

PALANCIOĞLU, TELEKOM’UN ARSASINI ALMIŞ

Telekom’un Sivas Caddesi PTT Başmüdürlüğü arkasında sanırım 4 dönüm kadar bir arsası var. Kayseri’de böyle arsalar için ‘yüzük kaşı gibi’ denir. Tam da öyle. Sivas Caddesi üzerinde Alpaslan Mahallesi’nin girişinde böyle bir arsa bulmanız mümkün değil. İkili görüşmelerde Melikgazi Belediyesi bu arsayı devralmış. Başkan Palancıoğlu burası için bölge halkının ihtiyacını karşılayacak, her yaştan insana hitap edecek sosyal, kültürel aktivitelerin yapılacağı bir merkez yapacaklarını söyledi. Yer çok güzel. Eminim yatay mimari ile hatta iki katı geçmeyecek şekilde yapılacak bu merkez sadece bölge halkının değil, şehrin birçok kesiminin talebini karşılayacaktır. Öte yandan Başkan Palancıoğlu Aşık Veysel Bulvarı üzerinde Teknopark’ın karşısındaki arsaya da bir gösteri ve konferans merkezi yapacaklarını da ifada etti. Bu merkez sergi vs gibi etkinliklere de ev sahipliği yapacak.

 

Mış… Miş… Muş…

00- Kayseri, vaka sayısının artmasının önüne geçilemezse ‘kırmızı listeye’ girebilirmiş.

00- Vaka sayısını günlük 50’nin altına indirmek için denetimler daha da sıklaştırılacakmış.

00- Sahte belge ile kısıtlamayı ihlal eden, belge veren kurum ve kuruluşlar hakkında inceleme başlatılacakmış.

00-İlçe belediyeleri, açılmadan önce okulları dezenfekte etmiş.

00-ERÜ’de yerli ve milli aşının 150 gönüllüye Faz-2 uygulamasında olumsuz bir tablo yaşanmamış.

0-AGÜ Rektörü İhsan Sabuncuoğlu, basın toplantısı ile 2 dönemde yaptıklarını değerlendirecekmiş.

00-DEVA Partisi il ve ilçe yönetimlerinin ne zaman açıklanacağı merak ediliyormuş.

00-MHP ve AK Parti’de üst kurula girecek isimler önümüzdeki yıllar adına ‘işaret fişeği’ sayılabilirmiş.

Diğer Makaleler