Kılıçdaroğlu: "Tank Palet'e Katarlılar yatırım yapacaktı, nerede yatırım?"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu grup toplantısında açıklamalar yaptı. 

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle:

"Üniversitelerimizi korumak, var olan sorunları çözmek, parlamentonun ve toplumun ortak görevidir. İstanbul Şehir Üniversitesi kapatıldı. Neden? İntikam almak için üniversiteyi kapattılar. Kimden? Sayın Ahmet Davutoğlu’ndan. Devlet kin ve öfkeyle yönetilmez. Devlette hak, hukuk, adalet, bilgi, deneyim olması gerek.

Kapatan kararı Erdoğan Resmi Gazete’den yayınladı. Devlet, kinle, öfkeyle yönetilmez. Devlette, adalet, hukuk olması lazım. Siz bu benim rakibim, benim partimden ayrıldı, üniversitenin kurucusuydu dediniz. Bu zamana kadar bu üniversiteye bir çok yardımlar yaptınız, biz buna ses çıkarmadık. Şehir Üniversitesi kapatıldı ama gün gelir, devran döner, bu üniversite yeniden açılır.

Bu ülkenin geleceği gençlere emanet edilmiştir. Daha yeteneksizler torpille işe başlarken, daha iyi iş için yurt dışını gösteren iktidardan hesap sormayacaklar mı?

Kütahya’dan bir örnek vereyim. Eski bir Kütahya milletvekilinin bir kızı var. Bu kıza hiçbir sınava girmeden memur olarak işe alıyorlar ve özel kalem yapıyorlar. Bu kız Kütahya’da değil, Ankara’da oturuyor. Tam 143 gün Ankara’da oturdu, yurt dışına çıktı, rapor gönderdi ve maaşını tıkır tıkır aldı.

Sanki Kütahya’da adam kalmadı Ankara’dan adam alalım dediler. Olay şikayet ediliyor. Ayrıntıların hepsi var. Hiçbir tahkikat yapılmıyor. Soruşturma açılmasını istemeyen Süleyman Soylu.

Sonra, Ankara’ya TOKİ’ye uzman olarak atıyorlar. Ben sınava giren 2,5 milyon genç kardeşime soruyorum: Kanada’ya gönderdiniz gencecik çocuğu oraya hizmet ediyor. Hiçbir geçerliği olmayan rapor gönderen kişiyi TOKİ’ye gönderiyorsunuz.

Bunlara gençler oy verir mi? Bu gençler size oy vermez. Saray’dakilerin iktidarına son verecekler de bu gençler olacak.

Adaletin en önemli ayaklarından biri avukatlar… Dünyanın bütün ülkelerinde, hangi rejimden olursa olsun, avukatlar hakimler ve savcılar önemlidir. Barolarla ilgili bir kanun teklifi geldi. Baroların parçalanmasına itiraz ediyorlar. Baro başkanları yürüyüş yaptılar.

Ankara’da baro başkanları yerde arkada polis duvarı var. Polisin burada günahı yok. Polise burayı tut diyorlar, tutuyorlar. Bu fotoğrafı gören Türkiye’de demokrasinin olmadığı algısına kavuşur. Devletin bunu yapmaması lazım.

Avukatlar geldiler, bırakmıyorsunuz. Mansur Bey çadır gönderdi, çadırı kuramazsınız dediler. Su vermediler, sonra görüşüldü, su verdiler. Sandalye, yemek vermediler. Bunlar düşman mı? Devleti intikam alma duygusuyla yönettiğinizde bu tablo ortaya çıkar.

Dünyanın hiçbir ülkesinde baro başkanlarına böyle davranılmaz. Baro başkanlarını ayırıyorlar. İktidara muhalif olan barolar, etnik kimliklere göre barolar… Baroların bu şekilde bölünmesi bu vatana ihanettir. Sayın Bahçeli’ye sesleniyorum. Yarın inanç ve etnik kimliğe göre bölünen baroları nasıl savunacaksın?

Baroları niye bölüyorsunuz? Bir ilde iki tane vali olmaz. Bir ülkede iki tane Maliye Bakanı olmaz. Siz adamına göre, siyasetine göre baro kuruyorsunuz. Bu, ülkeyi parçalama yönünde atılmış bir adımdır. Barolar dernek değildir. Avukatların ayrı dernekleri vardır.

Çorlu’daki tren kazasından sonra Meclis’te bir araştırma komisyonu kuralım kazaların nedenlerini araştıralım dedik, uygun görmediler. Özellikle Trakya’daki ülkücü kardeşlerime sesleniyorum. Adaletten yanaysanız şu soruyu sormalısınız; çocuklarımız ölüyorsa neden sadece CHP ve İYİ Parti savunuyor, neden bizin partimiz de sesini çıkarmıyor?

Ne zamandan beri suçlular tanık olamayı başladı bu ülkede? Darbe dönemlerinin en büyük özelliği emeği ile çalışanların demokratik ortamda aldıkları hakların geri alınmasıdır. 12 Mart ve 12 Eylül bunun en tipik örneğidir.

Şimdi de işçilerin kıdem tazminatlarını elinden alalım diyorlar. Tipik bir darbe dönemi anlayışı. Bugün mecliste önemli bir kanun teklifi görüşülüyor. Madenciler yerin binlerce metre altında çalışıyorlar. Çok kişi maden kazalarında hayatlarını kaybettiler. Onlara maden şehitleri dedik. Bir süre sonra onlar unutuldu. Parlemantoda bunlar maden şehitleri sayılsın dedik, kabul edildi.

Dönemin Başbakanı Binali Yıldırım, Zonguldak’ta yaptığı konuşmada Zonguldak’ta hayatını kaybedenleri şehit sayıyoruz dedi. Ama torba kanunda sadece bir dönemde hayatını kaybedenlere şehitlik hakkı verildi. Bundan daha büyük bir haksızlık olur mu?

15 Temmuz şehit ve gazileri için toplanan paralar nerede? Niye vermiyorsunuz? Şehit ve gazi yakınları burada? 15 Temmuz şehit ve gazilerinin hakkınız savunuyorum beylerden tık yok. Beşiktaş’taki saldırıda şehit olan polisler için toplanan 52 milyon nerede? Ben bu soruyu hakkı olana hakkının teslim edilmediği için soruyorum.

Sakarya’daki Tank palet fabrikası Katar ordusuna Ethem Sancak’a peşkeş çekildi. Katarlılar gelip 50 milyon dolar yatırım yapacak dediler. Nerede bu yatırım? Tank palet fabrikası Milli Savunma Bakanlığı’nın bütçesinin soyulması düzenine dönüştü. Tamamen çıkar ilişkileri. 

Savunma Sanayi başkanı 9 Kasım 2018’de tweet attı: İlk Altay tankı 18 ay sonra Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na teslim edilecek, hayırlı olsun. Nerede bu tank? Sormak istiyorum: Dünyada kendi ülkesinin milli silah fabrikasını başka ülkeye peşkeş çekene ne denir? Vatan haini denir. Ortada ne tank, ne palet ne motor var.

Ethem Sancak’ın, Talip Öztürk’ün bu konuda hiçbir deneyimi yok. Nasıl tank yapacak? Devletin bütün imkanlarını sağlayarak. Sonra ben yerliyim, milliyim diyorlar. Senin yerliliğin de milliliğin de batsın .

Milli araba yapacağız dediler. Sonra araba prototipi için 40 milyon euro ödediler. Nerede prototip? Depoda bekliyor. 40 milyon euroyu vatandaşın boğazından kesip ödedin. Serik’teki 500 bin liralık rüşveti kim aldı? Herkes dut yemiş bülbül gibi çünkü hepsi ortak. Türkiye Cumhuriyeti yönetilmiyor, soyuluyor. Biz bize yeteriz diye kampanya açtılar. Parayı garibandan alıp biz bize yeteriz diyorlar. Bu millet size ilk seçimde gösterecek."

Diğer Haberler