LAİKLİĞİN KIYMETİNİ BİLİN!..

İranlı General Kasım Süleymani, bir suikast sonucu öldürüldü, Irak’ta… Öldüren de ABD… Öldürüldü öldürülmesine ama bizim “ekser ecmain” de, hükmünü verdi: Bir sapık, bir kafir, bir zındık, bir katil öldürüldü…

 

“Katili”anlarım, “sapıklığı” da amma lakin “kafirliği/zındıklığı” anlamakta zorluk çekerim. Neden “kafir/zındık!”?  Yoksa; bu yakıştırması, maktulün  Şii ya da Ehli Şia’dan olması mı? Biraz din literatürünü bilenler, bunun böyle olduğunu az çok bilir.

 

Nitekim; “Cübbeli Ahmet” olarak tanınan Ahmet Mahmut Ünlü Twitter hesabında; “…kâfir ve zâlim olan Amerika eliyle, Hamaney nezdinde ‘yaşayan şehit’ diye adlandırılan ama ‘bizce gebermiş bir zındık’ sayılan Kâsım Süleymânî ve adamlarından intikâmını almıştır” ifadelerini kullanmış. (T24 Haber Merkezi)

 

Cübbeli, “bizce” diyor. Sormak lazım; “Siz kimsiniz?” Cevabı muhtemelen; “Biz, ehli sünnetiz!” olacak. Ama İmam Hümeyni de; “Biz ehli sünnetin ta kendisiyiz!” dediğini anımsarım. Evet. Hanginiz ehli sünnet?

***

Geleneksel Sunni İslam’a göre, İran’ın resmi mezhebi Şia, sapık bir mezhep dolayısıyla müntesiplerinin katli vaciptir… Tabii, bizdeki “gelenekçilere” göre, Vehabiler de sapık... Dalâlet içerisindeler… Unutmayın; İmam-ı Azam’a bile sapık, kafir diyenler var…

 

“İnanç”ya da mezhep söz konusu olunca, ölen kendisini, sözgelimi, Müslüman olarak da tanımlasa bile önemli değildi…  Mezhepler tarihi böyle kanlı sahnelerle dolu… Bu batıda da vardı… Hatta pagan dönemlerde bile…

 

İnsanoğlu, “inancını egemen kılma” uğruna, olarca asır kan döktüler… Dökmeye de devam edecek… Bu zaaftan da emperyal güçlerin yararlanmasından daha doğal ne var ki?

***

Günümüzde İslam coğrafyasının özellikle Körfez bölgesi ve mücavirinin, Birinci Harpten beri kan gölüne dönmesinin bir nedeni “Mezhepçilik” ise, bir başka nedeni, bu coğrafyanın yeraltı zenginliği. O nedenle bu coğrafyada emperyaller. Unutmayın, bilinen petrol rezervinin yüzde 60’ı; doğal gaz rezervinin yüzde 40’ı körfez ülkelerinde…

***

Hal böyle olunca; başta ABD olmak üzere “emperyal” güçlerin, bu coğrafyadaki “inanç çelişkilerini”, “inanç kavgalarını” diri tutmasından doğal ne olabilir ki? Tabii, etnik kimlikleri de…

***

Öyle ya; British Petroleum(BP), 2019 Dünya Enerji İstatistik Görünümü Raporu'na göre; Çin'de enerji tüketimi 3,2 milyar; ABD'nin 2,3 milyar; Hindistan'ın tüketimi ise 809 milyon ton eşdeğer petrole (tep) ulaştı.

 

Küresel enerji tüketimi geçen yıl bir önceki yıla kıyasla yüzde 2,9 artarak 13,8 milyar ton petrol eşdeğerine çıktı. Üç ülke, neredeyse dünya enerji tüketimin yarısını gerçekleştiriyor. Ayrıca; Çin ve Hindistan’da ki artış meylinin yüksekliği dikkat çekici.

***

(ep); tezekten doğal gaza kadar tüketilen toplam tüm enerji kaynaklarının “petrol” karşılığını ifade ediyor. Mesela: ülkemizde tüketilen; 300 milyar kWh elektriğin karşılığı 25,8 milyon ton petrol; 50 milyar metre küp doğal gazın karşılığı 41,3 milyon ton petrole (mtep)karşılık geliyor.

***

Yine önümüzdeki birkaç on yıl, enerji tüketiminde başta kömür olmak üzere diğer fosil yakıtların saltanatı devam edecek… O nedenle; rüzgar ve güneşe bel bağlayanlar yanılır. Tablo böyle olunca; ABD’nin ya da emperyalistlerin bu bölgede ne işi var diyenler, sadece tribünlere oynar. 

***

Gelelim günümüze… 15 asırdır bitmeyen, kan dökmekten doymayan mezhep savaşları günümüzde de devam ediyor. Bir birlerinden nefret ediyor kökten dinciler.

 

İktidara yakın bir gazetenin köşe yazarı Süleymani’nin öldürülmesiyle ilgili Twitter hesabından “Suriye'de, Irak'ta çocuk kadın demeden milyonlarca masum Müslümanı katletti, o ahlar elbet onu bulacaktı. Ateşi bol olsun, cehennemin dibini bulsun” diye yazdı.

***

“Süleymani'nin katledilmesine en çok sevinenlerin arasında İran karşıtlığı ve ABD yandaşlığı ile bilinen FETÖ'cüler vardı.”(ODA TV)

***

Cemaatlerden köşe yazarlarına, FETÖ’cülerden İslamcı partilere kadar, Türkiye’deki “gelenekçi İslamcıların” büyük bölümü Kasım Süleymani’nin öldürülmesini sevinçle karşıladı. Ancak Saadet Partisi ve Hüda-Par, Kasım Süleymani’nin öldürülmesine tepki gösterdi.

***

Tabii solda, Süleymani’ye arka çıkanlar da oldu: Azılı ABD karşıtı Maocu Doğu Perinçek, Süleymani için; “Hepimizin şehidi!” ifadesini kullandı.

***

Ha. Bizim solcular İran’ı antiemperyalist olarak görüyor. “İran İslam Devrimini” dünyaya yaymak isteyenler, nasıl antiemperyalist olur, kusura kalmasınlar anlayamadım. Anlaşılan, devrime destek veren komünist TUDEH partisinin, daha sonra başına gelenlerden ders almamışlar.

***

Peki; hatırlar mısınız? Yüz binden fazla sivil öldürülmüş, işkence  görmüş, tecavüze uğramış ve milyonlarca insan zorla yerinden edilmişti. Bunu yapan Sudan Cumhurbaşkanı Ömer el Beşir için, Süleymani’yi katillikle suçlayan, ona lanet okuyan ve kafir diyenler ne dediler acaba?

***

Onun için diyorum ki; laik/seküler Türkiye Cumhuriyeti’nin kıymetini bilelim.

Diğer Makaleler