MAAŞIN DOLARLA MI? - TEKİR SULARI

 

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, geçenlerde CNN’de Ahmet Hakan’ın katıldığı televizyon programında sorulara yanıt verdi, bu sefer; “bakınız burası çok önemli!” demeden. “Dolar yükselince endişelenmeli miyiz?” sorusunu; “Dolarla mı maaş alıyorsunuz? Dolar borcunuz mu var? Dolarla bir işiniz var mı?” diyerek yanıtladı.

Yani, özetle diyor ki Berat Bey; “sana ne doların inip çıkmasından, sen zaten maaşını/ücretini TL olarak alıyorsun!”

***

Bu yanıtı alınca bayağı rahatladım… Öyle ya, emekli maaşımı, kiralarımı TL olarak aldığım gibi; her alışımda da 50 liralık benzin alıyorum…

***

Berat Bey, bir tarihte; “Aya dört şeritli otoyol yaptırtacağız desek bu halk bize inanır!” dediğinden, ben de bu halkın bir parçası olduğumdan, değerli büyüğümüzün yükselen dolarla ilgili değerlendirmesine ben de inandım… Öyle ya, maaşım TL ile, her zaman 50 liralık benzin alıyorum.

***

Bu denli, derin, ekonomi bilgisine sahip büyüklerimizi Allah başımızdan eksik etmesin…

***

Tabii, Allah başımızda duran iş bilen, iş bitiren Kayseri Büyüklerini de eksik etmesin. İki başkan geldi-geçti Özhaseki ve Çelik… Üçüncüsü de şuanda Belediyenin başında… İnanın, üçü de, Öküzçukuru’na DSİ’ce yapılan ama bir türlü su tutmayan “Kıranardı Göleti’nin” işlevini kavrayamadı. Kavrayamadıkları için, sızdırmazlığa bigane kaldılar, son kertede bütçeye konan 5,5 milyon lirayı bir türlü kullanılabilir hale getiremediler.

***

Sandılar ki, bunu sık sık gündeme getiren Kadir Dayıoğlu’nun bahçesi, bir sezonda, bir kez daha sulama imkanına kavuşacak…

***

Beyler, benim bir ticari amacım yok. Şunun şurasında on yıl daha yaşasam, kârdan sayarım. Benden sonra ne olur bilemem ama Tekir ve etekleri ilelebet kalacak. Akılsızca yapılan yatırımlar nedeniyle, bu bölgenin susuz kalmasından korkarım. Endişem de o açıdan…

***

Farkında değiller derken, kastım bu… Yoksa, bir alıp veremediğimden değil. Oysa, çok kıt olan Tekir Sularının etkin ve verimli kullanılması hayati bir önem taşıyor. Bastırırsın parayı kurarsın tesisi. Peki, bunların ihtiyacı olan su nasıl karşılanacak? Bir Allah kulu çıkıp yanıt veremedi.

***

Bilinen hikayeyi bir kez daha vereyim: Vaktin birinde öküzün kafası, nasıl girdiyse küpün içine girmiş… Köyüm akilleri toplanmış bir türlü öküzü kurtaramıyorlar. Bu esnada “Köyün delisi” gelmiş, yarmış kalabalığı. Sormuş, ne olduğunu. Bunun üzerine; “bunda ne var, getirin bana keskin bıçak!” demiş. Getirmişler… Vurmuş bıçağı öküzün boynuna… Gövde bir yana baş ile küp bir yana…

Bu sefer bir çekiş istemiş… Getirmişler… Vurmuş küpe… Tuzla buz olmuş. Kasıla kasıla dönmüş kalabalığa; “Gördünüz mü öküz nasıl kurtuluyormuş!”

Başkanlar, kusura kalmasınlar, Tekir Yaylası’nın geleceği de buna benziyor…

***

Bakınız, KASKi, tüm pınarlara el koydu… Kent Ormanı için de, Kıranardı suyunun dörtte birine, Büyükşehir… Haliyle doğayı ölüme terk ettiler… Şimdi de, aktif hacmi küçülen Tekir Göleti’ne ve su tutmayan Öküzçukuru Göleti’ne göz diktiler… Diktiler dikmesine ama farkında bile değiller Öküzçukuru’nun… Tabii, yok olan pınarların da… Anımsatıyorum ama bir türlü kavrayamıyorlar.

Geçen gün, Tekir’de yapılan çim sahada Sevgili Başkanımız Büyükkılıç, “topa vurarak” açılış yaptı… Bir yandan da fıskiyeler Bu da basına yansıtıldı, “Kurum Bülteni” ile…

Maşallah, “piar”ı, kamuoyu oluşturmayı iyi beceriyorlar. Tabii, Başkanımız şunu sordu mu acaba? Beyler bu sular nereden geliyor?

Yok, KASKİ’in şebekesinden yararlanılıyorsa, bir bedel ödeniyor mu? Bu yetmiyormuş gibi, altı çim saha daha yapılıyormuş. Bunların da suyu nereden gelecek? Hiç hesaplandı mı?

Tabii, asıl kabahat, “çevreden”, “ekosistemden” anlamayan Belediye Başkan ve bürokratlarında değil… Asıl kabahat; bunlardan bihaber, kaynayan kazanda kurbağa gibi duran, haşlanmayı bekleyen Hisarcık ve Kıranardı ahalisi ile bu yörenin “bağcılarının”

Diğer Makaleler