Oktay ENSARİ

MAHMUT SABAH

Kayseri’de 'gazeteci' olarak  yüzlercesi  gelip geçti…Geçmişte olduğu gibi günümüzde de medya dünyamızda  değişen bir şey yok. Bazıları ya gençlik heyecanı ya siyasal yaşamlarını renklendirmek ya da medyanın gücünü kendilerine bir kalkan yapmak,çevre edinebilme adına  mesleğe girmişler ve gazetecilik yaşam ormanındaki hiçbir çamda 'kertik' bırakmadan geçip gitmişler…

Bakın etrafınıza,kendine gazeteci diyen, dedirtmek isteyen bir çok müsvetteyle karşılaşırsınız. Bunların çoğu, medya dünyamıza paraşütle inmiştir. Bu saydığım tipler, kalemlerini, mikrofonlarını şantaj amaçlı kullanıp, mesleğe kara çaldılar. Ama tarafsızlık, dürüstlük ve sorumluluk ilkelerinden ödün vermayan, sevdalısı olduğu gazeteciliği tam 60 yıl aralıksız sürdüren, Anadolu’nun 'duayen gazetecisi', dürüstlük sembolü, kalem erbabı ,meslek büyüğüm, ustam , önderim Mahmut Sabah gibi isimlerde  Kayseri basın tarihine isimlerini altın harflerle yazdırıp,gelip, geçtiler…

20 Şubat, Mahmut ağabeyin 1.ölüm yıldönümü… Ölümünün 1.yıldönümünde saygıyla, özlemle, rahmetle andığım Mahmut Sabah'la fasılasız 18 yıl çalıştım. Gazetecilik tutkuma önemli katkılar yaptı. Gazetecilik yaşantıma yön verdi. Meslekteki beraberliğimiz 13 Mayıs 1978'de Hürriyet Haber Ajansının İstasyon Caddesindeki bürosunda başladı. Usta-çırak ilişkimiz yıllarca sürdü. Çok şeyler öğrendim. Örnek bir gazeteciydi. Yüreği insan sevgisiyle doluydu. Duruşunu, dürüst kişiliğini, gazetecilik mesleğiyle özdeşleştirmesini bilmiş, daima iyinin ve doğrunun yanında olmuştu. Mesleğin dikenli yollarında,dürüstlükten, kaleminden hiç taviz vermedi. O yollara, Anadolu'nun önder ’ bir ‘basın emekçisi’ olarak yazdırdı,bu meslekte hiç ama hiç, kirlenmemiş adını…

Mahmut Sabah,yazdığı binlerce haberin yanı sıra yaptığı röportajlar hele hele 'yılın gazeteci' seçilmesine kadar uzanan Deniz Gezmiş'in Gemerek'te yakalanış anını fotoğraflayıp, kaleme döken özel haberle gösterdi, bizlere başarının ne demek olduğunu...

İsteseydi mesleği kişisel çıkarlar için kullanır, şimdiki tabirle köşeyi bin kez dönerdi. Oysa, hiçbir zaman itibar etmedi, etik değerlerin ayaklar altında çiğnenmesine. fesat tohumlarının ekildiği, fitnenin kol gezdiği ortamlardan bile gazetecilik adına en küçük bir ödün vermeden, akçeli işlere meyletmeden arkasını dönüp, geçmesini bilenlerden oldu.

İlkelerin çiğnendiği, etik değerlerin hiçe sayıldığı ,haberin namusunun on paralık olduğu,'önce ürküt sonra berkit' anlayışı ile kalem namussuzlarının türediği şu dönemde, Mahmut Sabah'ı anmak , anlamak ve de o’nun kişiliğinde ‘mumla aranan ‘ bir gazeteci kuşağından övgü ile söz etmek, en azından bir vicdan borcumuzdur
                                          

Meslekte tam 60 yıl aralıksız çalışan 'duayen gazeteci', Mahmut Sabah'ın bu meslektekilerin kulağına küpe olacak şekilde  gazeteciliğe nasıl baktığını, kendi ağzından verip,rahmetle, özlemle bir kez daha anmak duygularımı sizlerle paylaşmak istedim. Gelin kulak verin, Mahmut ağabeyin sözlerine :

''Haberler insanlar içindir. Gazeteler insanlar için hazırlanır. Bir başka deyişle gazete haber demektir; gazeteyi gazeteciler hazırlar. Yani, gazeteci kamu için vardır. Gazeteci, olayı kaynağından araştırmak, gerçekleri bozmadan, abartmadan ve hiçbir etkinin altında kalmadan, en kısa zamanda noksansız bilgiyle kamuoyunun gözleri önüne sermekle yükümlüdür. Doğruyu yazabilmek için hayale, tahmine ve söylentiye itibar edilmeden haberin kaynağına gidilmesi gerekir. Gazetecinin başarısı için bu şarttır. Zira haber kaynağı olmayan gazeteci meslekte tutunamaz. Haber kaynağı elde etmek hiç de kolay değildir. Bu önce tedbir, sonra yetenek, dürüstlük ve saygı gerektirir. Toplumlar hızla  bilgi toplumu olma yolunda ilerliyor. İletişimdeki baş döndürücü gelişmeler gazetecinin, özellikle muhabirin sorumluluğunu daha da artırıyor. O nedenle gazeteci her gün kendini yenilemek zorunda. Bunun için de dürüst ve tarafsız olması,insanları sevmesi, dahası; gazeteciliği bir yaşam biçimi olarak benimsemesi gerekiyor. Kısaca tanımlamak gerekirse gazetecilik doğruluk, çabukluk, canlılık ve de inatçılık dersek hata yapmış olmayız. Unutmayalım; rehberimiz dürüstlük, kararlılık ve de çalışkanlık olduğu müddetçe, başarı hep bizlerle olacaktır''

MAHMUT SABAH KİMDİR ?

1938 yılında Kayseri’de dünyaya geldi. İlk, orta ve lise öğrenimini Kayseri’de tamamladı. 16 yaşında matematik dersinden başarılı olamayınca bir yıl okulundan uzak kaldı. Bu olay için “Öğretmenim bana gezme hakkı verdi” diyecekti. Boşlukta kalmıştı, Yeni Kayseri Gazetesi Başyazarı merhum  Mustafa Gümüşkaynak’a başvurdu. Gümüşkaynak kendisini beğenince 17.50 Tl. aylıkla işe başladı. Daha sonraki dönemde Erciyes Postası ve Hakimiyet Gazete’lerinde çalıştı. 1958’de Hürriyet Gazetesi’nin Kayseri muhabiri oldu. 35 yıl süresince Hürriyet’te muhabir, büro şefi ve bölge temsilciliği görevlerinde bulundu. 1996'dan 2019'a kadar Dünya Gazetesi Bölie Temsilciliğinde mesleğini sürdürerek, yazılar yazdı, Meslek yaşamında çok önemli gazetecilik olaylarına imza attı. 27 Mayıs 1960 sonrası Kayseri Cezaevi’ne getirilen çok ünlü hükümlüler ile ilgili haberleriyle dikkati çekti. 17 Eylül 1967 günü 41 sporseverin yaşamına mal olan Kayserispor-Sivasspor maçı ile ilgili olayları objektif bir biçimde gazetesine aktardı. Aynı yıl kısa adı TÖS olan Türkiye Öğretmenler Sendikası Genel Kurulu’nda yaşananları gazetesine taşıdı. Mart 1971’de Türk Halk Kurtuluş Ordusu  (THKO) eylemcisi Deniz Gezmiş Gemerek’te yakalandığında olay yerindeki tek gazeteciydi. Yazı ve fotoğrafları Hürriyet Gazetesi’nin “Yıldırım Baskı”larında yer alırken, kendisine “Yılın Gazetecisi Ödülü”nü getirdi. Bir Türk’e aşık olup Kayseri’ye gelen Alman kızının yaşamını konu alan dizi yazısı senaryolaştırılıp “Bir Türk’e gönül verdim” adıyla filme çekildi. 1980 yılında bir grup genç meslektaşı ile birlikte Kayseri Gazeteciler Cemiyeti’ni kurdu ve kurucu başkanlığını yaptı. 1975-1988 yılları arasında Türkiye Spor Yazarları Derneği Kayseri Temsilciliği’ni üstlendi. 1990’da merkezi Ankara’da bulunan Gazeteciler Cemiyeti’nin “Son on yılın en başarılı gazetecileri ödülü”nü aldı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Spor Yazarları Derneği ve Basın Konseyi üyesiydi. Evli ve üç çocuk babasıydı.

Diğer Makaleler