Talat Eyüp ENSARİ

MHP VAR OLDUĞU SÜRECE HİÇ BİR GAYRIMEŞRU TALEP KARŞILIK BULMAYACAKTIR

Türkiye bir yandan hâlâ Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde hükmünü sürdüren feodalitenin katlettiği Narin'i konuşurken diğer yandan da yine aynı bölgede seçmen yoğunluğu bulunan HÜDAPAR'ın tahrik dolu kışkırtmasını konuşmaktadır.

Cumhuriyet'in ilanından başlayarak ellerindeki kontrolü kaybetmek istemeyen aşiret tarzı yapılar sürekli problem arz eder hâle gelmiştir. Bile isteye bir çocuğun katlini hoş görüp, yaşamlarını sürdürecek bir yapıdır bu. Aşiret ağaları elleri altında gördükleri bireylerin kendilerini yok sayıp, hür insanlar olmalarını, güçlerinin kaybolması anlamına geleceği için istememektedir. Zira bu durumda ağanın herhangi bir vatandaştan farkı kalmayacaktır.

Bu rahatsızlığın alt yapısını oluşturduğu erken Cumhuriyet döneminde İngiliz eliyle ve din kisvesiyle başlayan isyanlar, daha sonra ırkçılığa evrilerek 'Kürtçülük' hareketine dönüşmüştür. Bu hareketin silahlı ve fikri eylemleri nedeniyle de Türkiye Cumhuriyeti Devleti tam 40 yıldır enerjisinin büyük bölümünü terörün sonlandırılması için harcamaktadır. Anlaşılacağı gibi bölgedeki sorunun kaynağı bazen din sömürüsü iken bazen de ırkçılıktır. Bu tezimizin kanıtı olarak da PKK gibi marjinal bir terör örgütünün Marksist, Leninist görüşe yakın olmasına rağmen aşiret düzenine yani feodal yapıya asla karşı gelmemesi tezatlığını gösterebiliriz.

Bunun yanı sıra kendi parti programında "Kürtçe, Türkçe ile beraber ikinci resmi dil olarak kabul edilmeli, Kürtçe aynı zamanda eğitim dili olmalıdır.” diyen HÜDAPAR temsilcileri, Anayasa'nın 4. maddesinin kaldırılması gerektiğini cüretkâr şekilde söylemektedir. Anayasanın ilk 3 maddesinde problemleri olmadıklarını dile getirseler de bu partinin kuyruk acısı Türkçe'nin resmi dil olmasından kaynaklanmaktadır. Türkçe'nin yanında bir başka dilin resmi dil olması ise şu bakımdan sorunludur; bir ülkede dil birliğinin bozulması demek, aynı topraklarda yaşayan fakat anlaşamayan yığınların oluşmasına neden olacaktır. Dolayısıyla kültür birliği başta olmak üzere hiçbir birliktelik ruhundan bahsedilemeyecek ve her türlü ayrılıkçılığa zemin hazırlanmış olacaktır.

Buradan hareketle şunu söylemek isterim ki her bir Türk vatandaşı MHP ve Cumhur İttifakı olduğu müddetçe bu gayrimeşru hezeyanların hiçbir karşılığı olmayacağına emin olmalıdır.

Ya da ahmağa anlatır gibi açık açık ifade edelim Anayasa'nın 4. maddesinde yer aldığı gibi, "Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi" teklif edilemeyecektir.

Diğer Makaleler