Metin KÖSEDAĞ

PANDEMİDE MELİKGAZİ BELEDİYESİ

ÖNCEKİ gün Kayseri’de yayın yapan yerel radyoların ortak yayınında Melikgazi Belediye Başkanı Dr. Mustafa Palancıoğlu’nu ağırladık.

Gazeteciler Cemiyeti Başkanımız Veli Altınkaya abimle birlikte sorduk, Başkan Palancıoğlu cevapladı.

Aslında; soru cevaptan ziyade açılışı yaptıktan sonra Başkan Palancıoğlu aldı sazı eline yaklaşık 34 dakika hiç susmadan yaptıklarını anlattı.

Yani ikinci sorumuz 34 dakika sonra geldi.

Açıkçası program öncesi ne soracağız, ne diyeceğiz, pandemi sürecinde neler yapılabilir ki, neler söyleyebilir ki, diye kendi kendime düşündüm durdum.

Ama; program başladıktan sonra gördüm ki Melikgazi Belediyesi pandemi sürecini hiç de boş geçirmemiş.

Öyle ki; Başkan Palancıoğlu’nun saydığı hizmetlerin bir çoğunu aslında basından takip etme imkanımız oldu.

Ancak basına yansımayanlar da var.

Mesela; pandemi sürecinin en önemli konusu yardıma muhtaç insanlara dağıtılan kolilerin o süreçte ne kadar önemli olduğunu, yardımı alan ailelerden başkası bilemez.

Yol, asfalt vb. hizmetler zaten ritün bir şekilde 7/24 yapılıyor.

Önemli olan sosyal sorumluluk çerçevesinde bir belediyenin üzerine düşeni yapmasıdır.

Melikgazi Belediyesi de bu süreçte üstüne düşeni fazlasıyla yapmış.

Tabi ki; dişe dokunur hizmetler de yok değil.

Mesela Kazanacılar Çarşısı ve tarihi mekanların restorasyonu gibi hizmetler. En önemlisi de Başkan Palancıoğlu’nun “Kayseri’nin misafir odası” diye gördüğü çarşı merkezinin yeniden elden geçirilecek olmasıdır.

Sonuç olarak; Başkan Palancıoğlu, yaklaşık 7 aydır süren pandemide pek de boş durmamış.

Hemen hemen her yere koşmuş, her hizmeti vatandaşın ayağına götürmüş.

Başkan Palancıoğlu’nun heybesindeki asıl süprizleri ise AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki’nin de katılacağı “Melikgazi’de 80 gün sonra ne olacak” adlı tanıtım toplantısında öğreneceğiz.

Biz de yarını heyecanla bekliyoruz.

 

‘TOPLUM BİLİNCİ’Nİ ÖĞRENDİK...

PANDEMİ sürecinde her şeyi yaşadık.

Hastalığı yaşadık, karantinaya girdik.

Dostu ahbabı göremez olduk.

Uzaktan selamlaştık ve hiç olmadığı kadar birbirimizden uzaklaştık.

Uzaklaştık ama birbirimizi daha çok özledik, bir birimizi daha çok arar oldu.

Hepimiz özlemlerle dolu günler geçirdik.

Allah’a şükürler olsun ki giderek düşen bir pandemi süreci var.

Buna rağmen çok dikkat etmeliyiz ve asla rehavete kapılmamalıyız.

Dünden daha ciddi bakıp, ona göre hareket etmeliyiz.

“Bana bir şey olmaz” demeden sevdiklerimize zarar vermememiyiz.

Şükürler olsun ki ilk günlerdeki gibi gençlerimiz de sorumsuzluklarını geride bıraktı.

Daha dikkatli davranıyorlar.

Burun altındaki veya kaptanlık bandı gibi dirseklere takılan maskeler artık olması gereken yerde.

Bunları çarşı pazarda görünce inanın çok mutlu oluyorum.

Her ne kadar toplumumuz için “vurdum duymaz” diye bir algı oluşsa da son dönemlerde bu vurdum duymaz tavrın yerini daha sorumlu bir toplum aldı.

Tabi ki devletin işe ciddi bakması.

Vatandaşın da bu ciddiyeti kavramasından kaynaklanıyor.

Bu pandemi süreci belki bir çok sevdiğimizi bizden aldı götürdü, ama en önemlisi hepimize “toplum bilincini” aşıladı.

Aman;böyle devam edelim. Çünkü; bu sürecin şakası yok.

Diğer Makaleler