TÜMÜLÜSLERDEN, KARTAL ŞEHİTLİĞİNE (5)

Garipler Tümülüs’ü ve Kayseri’deki Tümülüs Tipi Mezarlar başlıklı makalede, mezardan çıkan eşyalar şu şekilde sıralanmıştır:

  1. Altın Sikke, Ön yüzünde İmparator Augustus’un başı (M.Ö.27 - M.S.14) Arka yüzünde ise süvari, iki asker ve Legion kartalı vardır.
  2. Altın Sahifa
  3. Altın Yapraklar
  4. Sürmelik
  5. Kadeh
  6. Cam Vazo
  7. Kristal Şişecikler
  8. Gümüş Leğençe
  9. Gümüş İçki Kabı
  10. Gümüş Sürahiler
  11. Gümüş Kadeh (kylix)
  12. Gümüş Süzgeç
  13. Pişmiş Topraktan Şişeler
  14. Elbise
  15. Demir Kadeh
  16. Gümüş Kulplu Mermer Kasecik
  17. Mermer Kadeh

Zaman içerisinde, insanın yeryüzündeki macerasını ve bu macera esnasında ortaya çıkan kültürel zenginliği önemsemeye başladığım günden beri, 2000 yılı aşkın bir süre, yan yana duran iki Tümülüs’ten birisinin yok edilmesi, yüreğimi burkmuştu. Belki de, bu iki Tümülüs birbirini seven iki insana aitti. Belki kardeştiler, belki de anne-baba veya çocuklarına aitti. Bu konudaki hüznümü, kederimi ve hassasiyetimi bir yazı ile anlatmıştım. Yazının sonuna eklediğim bir dörtlük vardı, bu dörtlüğü insanı seven, insana değer veren, insanı yücelten ve  gönül zengini olan, bütün insanlara armağan ediyorum.

“Bir Zamanlar iki Tümülüs vardı,

Güneş  tepelerine doğar, tepelerinden batardı.

Sevmekten kim usanmış, tadına doyum olmaz,

Yesevi, Mevlana, Yunus…hayata bu gözle bakardı.”

Yanlışlıklar ve hatalar zinciri, 1970’li yılların başında “yığma tepe”nin ortadan kaldırılmasıyla bitmedi. Bu alan birkaç yıl boş kaldıktan sonra, Roma mezarının taşları numaralandırılarak, buradan Arkeoloji Müzesi’nin bahçesine kaldırıldı. Böylece, daha büyük bir kusur işlenmiş oldu. Keşke mezar yerinde kalsaydı, bir çevre düzenlemesi yapılarak, Kayseri kültürüne armağan edilmiş olsaydı.

Oysa ki, mezar kaldırıldıktan sonra da, tepenin olduğu yere, 1977 yılında sekiz katlı “Müze Apartmanı” yapılmasına izin verilmiştir. Bir yanda, 2000 yılı aşkın bir süredir varlığını sürdüren bir dünya kültür mirası, diğer yanda sekiz katlı Müze Apartmanı... Bu aparmana “Müze” ismini veren insanları tebrik ediyorum. Bu vesileyle, bir nebze olsa dahi, mevcut yapılanmayla “gırgır” geçilmiş ve gayriciddi olarak görülmüştür. Keşke; Müze Apartmanı, burada yaşayan ailelerle görüşülerek başka bir alana taşınsa ve Roma Mezarı asıl yerine getirilerek, Kayseri kültürüne armağan edilmiş olsa. Belki bir gün, bir nesil gelir de, insanı ve onun ürettiklerine değer verir. 

Diğer Makaleler