Türkiye Cumhuriyeti kuruluşunun ikinci asrında uluslararası arenada problem çözücü hâline gelmiştir.
Tarihin Türk Devleti'ne yüklediği misyona uygun olarak devletimiz, uzak-yakın demeden sıkıntılı coğrafyaların arabulucusu olmuştur. Üzerindeki ölü toprağını özellikle eski Dışişleri Bakanlarından Mevlüt Çavuşoğlu döneminde atarak, dış politikada söz sahibi ülke konumuna gelinmiştir. Yine geçmiş bakanlardan Ahmet Davutoğlu döneminin hayalci politikaları yerine, ayağı yere basan adımlar Çavuşoğlu ile birlikte Cumhur İttifakı'nın itici ve destekleyici gücü ile atılmaya başlanmıştır.
Elbette hâlâ eksikler bulunmaktadır. Türkiye bölgesel güç olmuştur fakat tam anlamıyla süper güç olamamıştır. Ümit ederiz ki ekonomik ve hukuki problemlerin çözümü ile sağlanacak iç huzur sayesinde devletimiz bu vasfı da kazanacaktır.
Sadece son 1 ay içerisinde yaşanan gelişmelere bakarsak, Türk Devleti'nin diplomatik gücü görülecektir.
Pakistan-Hindistan arasındaki anlaşmazlığın askeri çatışmaya dönmesiyle, Türkiye ara buluculuğa soyunmuştur. Gerek Osmanlı Devleti döneminde gerekse Kurtuluş Savaşı döneminde Türk Milleti'ni maddi manevi destekleyen uzak coğrafyadaki kardeşimiz Pakistan için harekete geçilmiştir. Sağlanan ateşkesin ardından Pakistan Başbakanı Şerif'in "Bize zor zamanda güç ve güven veren ülkeler" olarak saydığı devletlerden biri de Türkiye Cumhuriyeti'dir. Bize göre bu konuda takdir edilmesi gereken bir diğer hususta bu sorunda kamuoyu önünde bağırıp, çağırarak popülist söylemler yerine diplomatik dil ile aracı olunmasıdır. Bu savaşta kalbi Pakistan tarafıyla çarpan milletimizin temsilcileri , sessiz sedasız girişimlerle iş bitiriciliğini göstermiştir.
Diğer taraftan İsrail'in soykırıma devam ettiği Gazze'de, Amerikan-İsrailli esir asker Edan Alexender'ın serbest kalması için Türkiye ara bulucu olmuştur. Evet İsrail katil devlettir, yaptığı zulümdür. Fakat en azından İsrail'in kollayıcısı ABD'nin bu konuda az da olsa yumuşaması adına devletimiz burada da gayretini göstermiş ve başarıya ulaşmıştır.
Son olarak bu hafta Rusya-Ukrayna Savaşı'nın sonlanması için Türkiye'nin güvenilir liman seçilmesi, karşılıklı görüşmelerin tüm dünya ülkelerinin onayıyla ülkemizde yapılıyor olması da elde edilen başarının tezahürüdür.
Siyasetçiler gelir geçer. Fakat Türkiye kendine güveneni hiçbir zaman mahcup etmemiştir, etmeyecektir.