Oktay ENSARİ

FRANSIZ KALMAK

• 29 Eylul 2020
• Yazar

Fransız ekolünden gelen ve sarı kırmızılı takımın bu sezon yaptığı transferlerde Fransa liginde top oynayan oyunculardan yana tercihini kullanan Kayserispor teknik direktörü Bayram Bektaş, Alanyaspor ve Erzurumspor maçlarındaki kötü kenar yönetimi , sahaya sürdüğü onbir, taraflı tarafsız spor yorumcuları, spor adamları, spor medyası ve taraftara göre yanlış, kendisine ve yardımcılarına göre doğru onbir,oynattığı ezik futbol, yanlış futbolcu değişiklikleri ve kenardan bir beden eğitimi öğretmeni edasıyla suskunca seyrettiği 6 puana mal olan faturayla, Türkçemize aşağı yukarı 40 yıldır girmiş ve sadece bizim dilimizde bulunan “Fransız kalmak” deyiminin kökenine el atmak fırsatını verdi. Çoğu kimse, ne anlama geldiğini bilir de kim, neden ve nasıl bu deyimi türetti; bu deyim dilimize nasıl yerleşti kimse bilmez ama açıklayalım:

“Fransız kalmak”: Türkçede “bir konuyu gerektiği gibi bilmemek; özellikle de konunun kuramsal yanını bilmemek” anlamına gelir. Düz bilgisizlikten biraz farklıdır.’’

Fransız kalmanın en kısa açıklaması bu .Bayram değil seyran değil bu yazı nereden çıktı derseniz, Kayseri’de sosyal medyanın ve taraftarın gündeminden düşmeyen Kayserispor’un daha sezonun 3.maçında tartışılan Bayram hocayı tanıyalım:

Bayram Kadir Bektaş 24 Şubat 1974 yılı, Trabzon doğumlu Türk futbolcu ve futbol antrenörü. Futbola Fransa'da Auxerre altyapısında başladı. Türkiye'deki kariyerine ve profesyonel hayata ise Bilecikspor'da başladı. Bir sezon Bilecikspor'da oynadıktan sonra 1995 yılında Sarıyer'e transfer oldu. 2 sezon sonra 1997 yılında Antalyaspor'a geçti. Burada geçirdiği 1 yılın ardından ise Altay'a transfer oldu. Altay'da oynadığı bir sezonda gösterdiği performansla Beşiktaş'ın dikkatini çekti ve sezon sonunda takım arkadaşı Murat Alaçayır ile beraber Beşiktaş'a transfer oldu. 1999-2003 yılları arasında Beşiktaş'ta forma giydi ve 100.yıl şampiyonluğu kadrosunda yer aldı. 2003 yılında Trabzonspor'a transfer oldu ancak yarım sezonda bir maça bile çıkamadan devre arasında Konyaspor'a transfer oldu. 2004-05 sezonunu da bu takımda geçirirken sezon sonunda Kocaelispor'a transfer oldu. 2005-07 yılları arasında Kocaelispor'da oynayan Bayram sakatlıklar sebebiyle 2007 yılında 33 yaşındayken futbol hayatına nokta koydu. 2007 yılında Sivasspor idari menajerliğine getirildi. 2010 yılında ise Bucaspor'da Bülent Uygun'un yardımcılığını yaptı. Bülent Uygun'un istifa edip Eskişehirspor'a geçmesiyle Eskişehirspor'da çalışmaya başladı. 2011 yılında Bülent Uygun'un görevine son verilmesine rağmen yerine getirilen Michael Skibbe'nin yardımcılığını yapmaya devam eden Bektaş, 2011 yılında buradan ayrıldı ve 2012 yılında Bülent Uygun'un çalıştırdığı Elazığspor'da yardımcı antrenörlüğe başladı. 2013 yılında Uygun'un görevinden ayrılması nedeniyle ayrılan Bektaş, 2013-14 sezon öncesi Gaziantepspor'un yardımcı antrenörlüğüne getirildi. Bu takımdan da Bülent Uygun'un ayrılmasının ardından 2013 yılının Aralık ayında ise Bülent Uygun'un Katar Ligi ekiplerinden Umm-Salal SC teknik direktörü olmasıyla yardımcı antrenör oldu.24.05.2015 Tarihinde Elazığspor Profesyonel Takım Antrenörlüğüne getirildi.Bayram Bektaş 07.12.2015 tarihinde kendisini 1.5 yıllığına Gaziantep Büyükşehir Belediyespor’a bağlayan imzayı attı.Altyapı eğitimini Fransa'da Auxerre takımında alması sebebiyle çok iyi derecede Fransızca konuşmaktadır.

Profesyonel Kariyeri:

1994-1995 Bilecikspor
1995-1997 Sarıyer
1997-1998 Antalyaspor
1998-1999 Altay
1999-2003 Beşiktaş
2003-2004 Trabzonspor
2004-2005 Konyaspor
2005-2007 Kocaelispor
Teknik Direktörlük Kariyeri
2010 Bucaspor (yardımcı antrenör)
2010-2011 Eskişehirspor (yardımcı antrenör)
2012-2013 Elazığspor (yardımcı antrenör)
2013 Gaziantepspor (yardımcı antrenör)
2015 Elazığspor (antrenör)
2015-2016 Büyükşehir Gaziantepspor (antrenör)
2016-2017 Elazığspor
2018  Göztepe (kısasüreli)

Tüm bu bilgilerden sonra gelelim Kayserispor’un son 25 dakikası hariç ezim ezim ezildiği Erzurumspor maçına. Yazılanları, bilinenleri tekrar etmeyeceğim amma, elinde Süper ligin sayılı kalecilerinden Lung’un kendisini güvende hissettiği,RomenhemşehrisiKayserispor’daki 85 maçın 80’ne çıkmış Romanya milli takımının stoperi Christian Sapunaru’yu "Ağır kalıyor’’ diye, girdiği dakikadan itibaren oyunun akışını değiştiren Pedro’yu,sağbekte sağ kanatta harikalar yaratan Zoran’ı yedeğe çeker,futbolcudan çok basketbolcuya benzeyen top kontrolü, adam eksiltme ve şut atma yetisi olmayan Kanga’yı sırf Fransa liginden geldiği diye oynatmakta ısrar edersen, hiç kusura bakma Sevgili hocam sana ‘’ Fransız kalma’’ deyimi yapışır, kalır. Hesap sana kesilir.Futbolda teknik adam  geniş düşünür,elindeki kadrodaki oyuncularını verimli kullanır, onları ateşler, motive eder. Alanya ve Erzurumspor maçlarında gördükki uyum güçlüğü tamam ama sahadaki oyuncular mızıkçı öğrenciler gibi ne seni dinliyor ne arkadaşlarını… Sanki herkes birbiriyle küs. Takım bütünlüğü yok. Sorumluluk yok. Ortak hareket etme motivasyonu yok. Kenardan gerektiği kadar müdahale yok. İskele babası gibi bekleyen Kanga’ya kim bu kadar tahammül edebilir ki ? Aklın yolu bir hocam,formayı hak edene ver. Takımın iskeletiyle oynama. Bu yapıcı eleştirileri yapanların seninle bir alıp veremediği, sana önyargısı yok.

Hepimiz, yürekten Kayserisporluyuz. Bu takım bizim gözbebeğimiz. Aşkımız. Hassasiyetimiz, endişelerimiz bu yüzdendir. Kayserispor’un içimize çöreklenen nice kötü günleri de gördük. Ligde geçen sezon nasıl kaldığımızı dünya alem biliyor. Küme düşmüştük, politik bir kararla geri döndük. Ölümü gördük, hastalığa razı olduk ama, bu kadar da değil.Erciyesspor’un, Elektrikspor’un nasıl eriyip, yok olduğuna tanık olduk. Üstelik, hiç birimizin Kayserispor teknik direktörlüğüne soyunacak, bir yakınımızı bu göreve atayacak halimiz de  yok. Kayserispor,daha fazla puan kaybetmeden, hatayı kabul etmenin en büyük erdem olduğunu unutmadan, bilginle , becerinle,futbol geçmişinle kendi onbirini kendin kur.Hariçten gazel okuyanlara inanma. Radikal kararlar almaktan çekinme. Zira,iyi de kötü de sana yazılıyor sevgili hocam...

Yoksa, dilim varmıyor ama:
‘’Yolcudur abbas, bağlasan durmaz’’ atasözü bir kez daha gerçek olur.
Benden söylemesi…