Bahçeli: "MHP sözünün eridir, 2023'te Cumhurbaşkanı adayımız sayın Erdoğan'dır"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. MHP Lideri Bahçeli, "Mısır’da sokağa çıkan göstericiler ile Belarus ve Kırgızistan’da seçim sonuçlarına itiraz edip ayağa kalkanların dış momentleri ve motivasyon dinamikleri benzerdir. Bu süreçte Doğu Türkistan meselesinin tekrar gündeme getirilmesi tesadüf değildir. Uygur Türklüğü’nün sorunu kuşkusuz sorunumuzdur. Hak gaspları, hukuk ihlalleri, insani trajediler hiçbir zaman onaylamayacağımız zorbalıklardır. Fakat Milliyetçi Hareket Partisi karanlık mahfillerde hazırlanıp servis edilen kirli senaryoların zehirli akıntısına kapılmayacak, hiçbir telkine alet olmayacaktır. CHP bize Uygur Türklüğü konusunda parmak sallayamaz, istikamet çizemez, dikte edemez, tavsiye ve tembihte bulunamaz. Onlar Moskova yolu gözlerken, biz esir Türklerin davasıyla nefes alıyorduk, Turan ülküsüyle, Türklüğün muzaffer günlerine ulaşma heyecanıyla fikir ve siyaset mücadelesi veriyorduk. Çizgimizde kırıklık yoktur, halen bu azimdeyiz, bu ahlaktayız, bu düşünce namusuna sahibiz. CHP kim, Doğu Türkistan’ı savunmak kimdir? Hele bir de Serok Ahmet var ki, gürültü patırdı çıkarmakta üstüne yoktur. Kalkmış bize soru sormuş: Doğu Türkistan’da yapılan zulme niye sessiz kalıyormuşuz? Hızını alamamış olacak ki, Doğu Türkistan’ı kaça sattığımızı da sorularının arasına iliştirmiş. Be hey Serok, söylesem anlamazsın, göstersem algılayamazsın, sussam gönül razı değil, yine de şunu bilmelisin ki, satmak senin işindir, pazarlamak seninle anılan bir meslektir. Sen Doğu Türkistan’ın haritada yerini bilmiyorken Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in kalbi bu sevdayla çarpıyordu. Sen git Kobanici yoldaşlarınla kucaklaş, ecdadımızın geride kalan türbelerini boşaltmak için sözler ver, gücün yeterse kamyonlara yükleyip kaçabildiğin kadar kaç, belki kurtulur, belki yakayı kurtarırsın. Aklının ermediği konularda yorum yapma, masken düşer; çamurlu yollarda yürüme, üstün başın batar. Ne tuhaf bir haldir ki, zilletin ortakları hiç bilmedikleri, uğruna hiç mücadele etmedikleri Doğu Türkistan meselesini gündeme taşıyorlar, istismarla oyalanıyorlar." dedi.

MHP Lideri Bahçeli'nin açıklamaları şu şekilde; 

"Ağacımıza, doğamıza, insanımıza kim ya da kimler sabotaj yapmışsa bulunup en ağır şekilde cezalandırılmaları ertelenemez bir hedeftir. Özellikle Ateşin Çocukları isimli PKK aparatı bir oluşum tüm dikkati üzerine çekmiştir. Bilindiği üzere, bölücü terör örgütü 2019 yılında, “Ateşin Çocukları İnisiyatifi”nin kurulduğunu, bu hain grubun çakmak ve kibritle mücadele edeceğini duyurmuştu. Bu canilerin ilk eylemi 11 Temmuz 2019’da Fethiye’de ortaya çıkan orman yangınıyla görülmüştü. Bu teröristler Hatay’daki sözde kutsal ateşi de selamlamışlar ve yangınların sorumluluğunu üstlenmişlerdir. Ateşin böyle nesebi gayri sahih çocukları var mı bilemeyiz. Fakat bildiğimiz bir şey varsa o da şudur: Bunlar iblisin çocukları, ifridin çaşıtları, ihanetin çakallarıdır. Kimin çocukları oldukları esasen meçhul olan bu şerefsizlerin kısa sürede yakalanıp yaktıkları kadar yakılmaları, dahası yaptıkları her türlü kötülük ve menfur eylemlerden dolayı hesaba çekilmeleri en acil hukuk ihtiyacıdır. Dün emzikli bebeklerimize kurşun sıktılar, bugün ormanları yakıp canlıları ateşte kavurdular."

"Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi’nin haktan ve hakikatten yana tavrını göreniniz oldu mu? Savaşa hayır bildirileri hazırlayıp çözülmeye, çürümeye ve çöküşe boyun eğmemizi isteyen aklı ve kalbi esirleşmiş işbirlikçi güruhun itirazına tesadüf edeniniz oldu mu? Peki, terörist Demirtaş’ın hakkındaki iddiaları göğsüne asacağı şeref madalyası gibi gören CHP Genel Başkanı’ndan ses çıktı mı? Bırakınız büyüğünü, en küçük bir sitem işitildi mi? Kılıçdaroğlu, şereften ne anlıyor? Şeref deyince aklına ve hatırına ne geliyor? Hayata ve doğaya kast eden hainlerin elebaşı Demirtaş’la ilgili nazlı nazlı kahvaltı rezervasyonu yapanlar, evlerinin kapılarını açmak için hazır kıta bekleyenler, sorarım sizlere, nasılsınız İYİ misiniz? Terör seviciler, terörist hayranları, eğip bükmeden, istismar ve inkara yeltenmeden şu soruma da cevap vermelidirler: Geçtiğimiz hafta, Ağrı Doğubayazıt’ta şehit düşen ve gelecek ay evlenecek olan Çorum İskilipli Jandarma Astsubay Kıdemli Çavuş Emre Dokumacı’nın muhterem annesine, babasına, hatta al bayrağa sarılı tabutuna kapanıp ağlayan nişanlısı Hatice Karagöz evladımıza ne diyecekler? Ne anlatacaklar? Onların gözlerinin içine hangi cesaretle bakabilecekler? Teröriste terörist diyemeyen bize göre teröristtir."

"Gelişmeleri tarih imbiğinde damıtıp akıl süzgecinden geçirdikten sonra Türk milletinin karşısındaki çetin ve çetrefilli meselelerin geçmişe dayanan bir hesabı olduğunu alenen görmek mümkündür. Akdeniz’deki gergin atmosfere bakınız, göreceğiniz budur. Dağlık Karabağ sorununa odaklanınız, teşhisiniz bu olacaktır. Ermenistan emperyalizmin Güney Kafkasya’da kurduğu marazi, maşa ve mayın devlettir. Tıpkı Yunanistan’ın hedeflediği gibi, Ermenistan’ın Anadolu topraklarına yayılma ve bu kapsamda büyüme arzusu söz konusudur. Bu çerçevede altı çizilmesi gereken gerçek şudur: Büyümek için büyümek sadece ve sadece kanser hücresinin bir özelliğidir. Ermenistan kanserlidir, kemoterapisi Türk ve Türkiye düşmanlığıyla yapılmaktadır. Geçen haftaki grup konuşmamda demiştim ki: “Azerbaycan-Ermenistan çatışmasının ateşkes, diyalog, müzakere, diplomasi gibi kandırmacalar yoluyla çözüm teklifleri şu aşamada tuzaktır, tertiptir, yenilgiye onaydır.” Saldırgan ülke Ermenistan’dır. Masumları öldüren ülke Ermenistan’dır. İşgalci ülke Ermenistan’dır."

"CHP Genel Başkanı’nın seçim isteği de sipariştir, aynı zamanda hezeyandır. Kaçış sendromu yaşayan Kılıçdaroğlu düne kadar erken seçime karşı olduğunu söylüyordu. CHP’ye oy veren kardeşlerim bile şaşkınlıkla soruyor: Ne oldu da birden seçim diye tutturdu? Kim aklına girdi? Kimin dolduruşuna geldi? CHP Genel Başkanı bir televizyon programına çıkmış ve demiş ki: “Bu ülkenin kurtuluşu bir an önce seçime gitmektir. Bunu Sayın Bahçeli’ye söylüyorum. Eğer sen bu ülkeyi seviyorsan, bu ülkenin bekasını düşünüyorsan, bu ülkede insanların huzur içinde yaşamasını istiyorsan çık kardeşim yarın sabah deki, yeter artık ya, yeter artık de, seçime git, Türkiye’yi seçime götür.” Sayın Kılıçdaroğlu ülkemi ve milletimi canımdan aziz biliyor, her şeyden çok seviyorum. Bunu senin teyit ve tayin etmen ne haddindir, ne hakkındır. Ancak senden ve zihniyetinden hiç mi hiç hazmetmiyorum. Seçime gidip ne yapacaksın, nereye ulaşacaksın, sana kimler ne söyledi? Neyi vaat ettiler? Ankara’dan bir Bişkek mi çıkarmayı düşünüyorsun? Buna mı hazırlanıyorsun? Osman Kavala’ya duyduğun sempatinin altında yatan asıl neden Sorosçuların desteğini mi almak? Biz erken seçim talebini söyleyenden daha çok söyletenleri yani sahibinin sesini ve kimliğini merak ediyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu, sen ki, KKTC’deki Kapalı Maraş bölgesine bile yabancısın, sanki ilk kez duymuş gibisin, sana bakıp bakıp üzülüyorum, hep çalışmadığın yerlerden sorularla karşılaşıyorsun. Kılıçdaroğlu’na diyorum ki, seçimi falan boşver, altının para ettiği bir dönemdeyiz, söz gümüşse sukut altındır, sükût et de biraz kazan. Terazi var tartı var, her şeyin bir vakti var, beklemesini bil. Sakın ha tedbiri elden bırakma, davetsiz gelen döşeksiz oturur. Kulağına küpe olsun, elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde gelmez. Hele biraz sabret; gurkun cücüğü güzün sayılır. Bu işlere kafa yorma, seçim meçim derdine düşme; işin yoksa şahit ol, paran çoksa kefil ol. Göz var izan vardır, bizim görüşümüz açıktır, değişmemiştir. Milliyetçi Hareket Partisi 28.Dönem Milletvekili Genel Seçimlerinin zamanında yapılmasından, sandığın 2023 yılının Haziran ayında kurulmasından yanadır. Bu tutarlılığımızı ve kararlılığımızı muhafaza edeceğiz. Erken seçim tartışması boşuna emek ve nefes israfıdır. Türkiye 2023 hedeflerine, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin bütün kurum ve kurallarını inşa ederek, yapısal reformları hayata geçirerek ulaşacaktır. Anket aldatmalarını milletin iradesi yıkıp geçecektir. Cumhur İttifakı; inanmış gönüllerin mecmuuyla, yüksek ülkülerin muazzam heyecanıyla, millete adanmış milli ve yerli duruşun manevi hikmetiyle yoluna ve yolculuğuna sonuna kadar devam edecektir. Kim aday olursa olsun, hangi partiler zilletin çatısı altına sığınırsa sığınsın, parlamenter sisteme dönmenin hesabını hangi siyasi defolar yaparsa yapsın, nafiledir, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yaşayacak, geleceğin rotası Cumhur İttifakı’nın fedakârlıklarıyla çizilecektir. Milliyetçi Hareket Partisi sözünün eridir. 2023’de Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır, Türk milleti Cumhur İttifakı’yla kutlu yarınlara yürüyecektir."

Diğer Haberler