Karamollaoğlu: Kararımızı geniş bir istişareden sonra vereceğiz

Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, 23 Haziran'da yapılacak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde aday gösterip göstermeyecekleri konusunda, "Biz kararımızı biraz geniş bir istişareden sonra vereceğiz" dedi.

Temel Karamollaoğlu, SP Eğitim Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi. Karamollaoğlu, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) İstanbul'da seçimin yenilenmesi kararını eleştirdi. Karamollaoğlu, "Bu hukuk kurallarının yanlış yorumlanması değil, tam manasıyla bir hukuk cinayetidir, bir faciadır, hukukun katledilmesidir. YSK'nın alnına ne yazık ki vurulmuş kara bir leke olarak tarihe geçecektir. Bu durumun kamu vicdanında apaçık bir hak gaspı olduğu kararı kanaatime göre hakimdir. Böyle bir kararın alınmasına neden olanlar da kuşkusuz milletimizin vicdanında mahkum olmuşlardır" dedi.

'AK PARTİ'NİN SAĞDUYU TARAFI FELÇ OLMUŞ'

AK Parti’yi yönetenlerin partinin bekasını ülkenin bekasına tercih ettiklerini, aklı selimden ve sağduyudan uzaklaştıklarını öne süren Karamollaoğlu, "Öyle görülüyor ki AK Parti’nin sağduyu tarafı adeta felç olmuş. Biliyorum ki alınan bu karar, AK Parti’ye oy vermiş, gönül vermiş geniş bir kesimin de rahatsızlığına sebep olmuştur. Nitekim bu durum geçmişte AK Parti’de üst kademelerde görev yapmış kişilerin açıklamalarıyla somutlaşmıştır" diye konuştu. Karamollaoğlu, her şeye rağmen ülkenin içinde bulunduğu bu ağır şartların üstesinden milletin geleceğine yürekten inandığını ifade ederek, "İnşallah 23 Haziran’da gerçekleştirilecek İstanbul seçimleri kampanya süreçleri ve neticesi itibarıyla Türkiye’mizin normalleşmesine, hak ve hukukun üstünlüğüne bir arada yaşama bilincinin pekişmesine vesile olacaktır" dedi.

'1946 RUHUNA GERİ DÖNDÜLER'

Seçimlerden önce AK Parti'den "1994 ruhuna döneceğiz" açıklamasının yapıldığını hatırlatan Karamollaoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ama bir gayret göstermişler, frene basamadılar, 1946 ruhuna döndüler. Tek parti, açık oy, gizli tasnif. Emin olun eğer şu anda yürekleri yetse, bu sistemi aynen getirmekte tereddüt etmezler. Çünkü önlerinde bir engel gözükmüyor artık. Hukuk da bitti, iş geldi milletin uyanmasına, bu haksızlıklara tahammül edilemeyeceğini sandıkta açıkça göstermesine kaldı ve bunun tecelli edeceğine inanıyorum. Fakat iktidara şu hatırlatmayı yapmadan da geçemeyeceğim; ebedi olan hiçbir iktidar olmamıştır bugüne kadar. Gelenler mutlaka gitmiştir. Bazıları hayırla yad edilmiş bazıları da ibretlik kötü bir miras bırakmışlardır geriye. Kimse yaptığı yanlış icraatların üstünü örteceğini zannetmesin, tarih unutmaz."

'TUZAKLARA DÜŞMEDEN HAREKET ETMELİYİZ'

Karamollaoğlu, isim vermeden Cumhur İttifakı’nın ortağı MHP'yi de eleştirerek, "Bugün kendilerini iktidara yamamış olanlar da bilsinler ki, kendileri de bu iktidarla beraber tarihin o sayfalarında yok olup gidecekler. Bu sebepten dolayıdır ki iktidarın bu süreci aklı selimle geçirmesi gerektiğine vurgu yapmak istiyorum. Sağduyu ve teenni ile bu seçim süreci tamamlanmalıdır diye özellikle ifade etmek istiyorum. Böylesine haksız ve hukuksuz bir kararı aldıran iktidarın 23 Haziran’da İstanbul’da kazanabilmek için her türlü gerginleştirmeyi, kutuplaştırmayı artırmasından da endişe ediyorum. Şimdi millet olarak bütün bu tuzaklara düşmeden hareket etmeli ve millet iradesinin sandığa gerektiği gibi yansıması için elimizden geleni yapmalıyız" mesajını verdi.

'TEK ÇÖZÜM SANDIKTIR'

Provokasyon ve kışkırtma uyarısı yapan Karamollaoğlu, "Herkes bilmelidir ki ne yaşanırsa yaşansın tek çözüm yolu demokrasilerde sandıktır ve insanımızın tercihidir. Sokaktan medet umanlara bu süreçte asla taviz ve fırsat verilmemelidir. İktidar da seçmen iradesine ipotek koyacak davranışlarla milleti germemelidir. Şaibeye yer verecek bir tutumun içine girilmemeli" dedi.

'HER GELEN BİR GÜN GİDECEK'

Herkesi sağduyuya davet eden Karamollaoğlu,"Her gelen bir gün gidecek. Nasıl gider bilmiyoruz ama biz ümit ederiz ki sandığa riayet ederek, saygı duyarak gitsin iktidardan ayrılacaklar. Zorbalık kimseye fayda sağlamaz. İktidarda kalma hırsı, iktidarı daha büyük yanlışları yapmaya iteler. Bir an oturup düşünmek emin olun problemleri daha net ve açık görmeye, çare üretebilmeye de fırsat verir. Hırs, tamah, bir makamı ve bir mevkiyi bırakmamak için yapılacak bütün haksızlıklar sadece bu haksızlıkları yapana zarar verir" diye konuştu.

'KARARIMIZI İSTİŞAREDEN SONRA VERECEĞİZ'

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Temel Karamollaoğlu, İstanbul'da 23 Haziran'da aday çıkarıp çıkarmayacaklarıyla ilgili, "Biz kararımızı biraz geniş bir istişareden sonra vereceğiz. Yani normal olarak zaten seçimler şu anda mevcut haliyle devam edecek. Bundan dolayı orada bir açıklamaya gerek görmüyorum. Dün biz Başkanlık Divanımızı topladık. Elbette yüksek istişare kurulumuzu da toplayıp onların da kararını alacağız. Genel idare kurulumuzdaki arkadaşlarla da bir istişarede bulunacağız. Kesin kararımızı bunun arkasından açıklayacağız. Gerekçeli karar henüz açıklanmadı ama seçim takvimi vesaire belli olduğu için bu kadar söylemekle iktifa ediyorum" dedi. 

'KILIÇDAROĞLU İLE GÖRÜŞTÜM'

SP tabanının CHP'li adaya oy vermeyeceği yönündeki değerlendirmelere değinen Karamollaoğlu, "Herkes yorum yapmakta serbest, ben bir şey demeyi doğru bulmuyorum" dedi. Karamollaoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşüp görüşmediğine ilişkin soruyu da "Sadece bu konu ile ilgili Sayın Kılıçdaroğlu kendisi bir telefon açtı, görüştüm o kadar. Böyle bir karar alınır alınmaz aramıştı. Başka da bir görüşmemiz olmadı" diye yanıtladı.

'ÇİFTE STANDARTLI İKTİDAR'

Abdullah Öcalan’ın avukatları ile görüştürülmesi hakkında değerlendirmesi sorulunca Karamollaoğlu şunları söyledi:

"Çok gariptir, biz sokaktan geçen bir vatandaşa selam versek, HDP’li çıkarsa bizi 'terör ile işbirliği yapıyor' diye suçlarlar. Bu kadar çifte standartlı bir iktidar ömrümde görmedim hakikaten. Bu temaslar yapılabilir ama bu temasların şu anda bir tane gayesi var, İstanbul seçimlerini kazanmak. Kendileri yaparsa helal, başkaları yaparsa haram. Böyle bir mantık olur mu? Böyle devlet yönetilir mi? Hakikaten milletimize yalvarıyorum. Allah rızası için karar verirken başkalarının neyi nasıl tarif ettiğine göre değil, umdelere göre, prensiplere göre, adaletin olup olmadığına, doğru söylenip söylenmediğine, yalan ve iftiraya uğrayıp uğramadığına bakarak karar verin. Yoksa yarın hepimiz bu gelişmelerin altında kalırız, o zaman vah etmenin hiçbir faydası kalmaz. Benim derdim 'bu görüşmeler olmasın' değil, memlekete barış gelecek, huzur gelecekse, herkesle görüşülsün. Ama 'ben görüşürsem helal', başkası sokakta yanlışlıkla birine selam vermişse 'haram', bu olmaz" dedi.

Diğer Haberler