Talat Eyüp ENSARİ

1 MART TEZKERESİNİN YILDÖNÜMÜNDE

Amerika Birleşik Devletleri, dünya tarihine damga vuran 11 Eylül saldırılarının ardından işgal arayışıyla 'kitlesel imha silahları' bulundurduğu yalanıyla Afganistan'ın ardından Irak'a gözünü dikmişti. Irak'ta o dönem iktidarda bulunan Saddam Hüseyin hükümeti iddiaları yalanlasa da ABD'nin gözünü bürüyen kan hırsına mani olamamıştı. Hatta dönemin ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda daha sonra kendinin dahi yalanladığı iddiaları gerçekmiş gibi anlatarak, dünya kamuoyunda işgali haklı gösteren 'kitlesel imha silahlarını' ispatlamıştı.

90'lı yılların başında Sovyet Rusya'nın dağılma sürecine girmesiyle ABD dünyanın jandarması rolüne bürünmüştür. Rusya'nın 2014 yılında Kırım'ı işgaliyle güçlenmesine kadar da bu rolünü oynamaya devam etmiştir. Rusya eski gücüne kavuşma ümidiyle tek eksenli dünyayı yeniden ABD ile paylaşmaya başlamıştır. ABD ise bu süreçte Afrika'dan Asya'ya dünyanın birçok bölgesinde operasyon ve işgal faaliyetlerini pervasızca sürdürmüştür. 11 Eylül saldırıları ile kendine mazeret bulan ABD önce El Kaide'nin merkezi dediği Afganistan'ı işgal etmiş, ardından da yine El Kaide'nin destekçisi dediği Irak'a gözünü dikmiştir.

Hiçbir somut kanıta sahip olmayan ABD, Irak'ı güneyden ve kuzeyden işgal için askeri planlarını hazırlayarak, kuzeyden yapacağı işgal harekâtı için Türkiye'den destek talep etmiştir. TBMM'de ise bu talebe 1 Mart tezkeresi müzakerelerinde destek verilmemiştir. Tezkere reddedilerek ABD'nin Irak'a kuzeyden giriş hayalleri suya düşmüştür. 2003 yılında gerçekleşen bu olay Türkiye-ABD ilişkilerini başka bir boyuta çevirmiştir. ABD tezkerenin reddi sebebiyle içerisinde Barzani, Talabani ve PKK türevlerinin de olduğu grupları destekleyerek hem işgali gerçekleştirmiş hem de Türkiye ile arasına mesafe koymuştur. Bunun sonucunda ülkemizde azalan terör saldırıları yeniden artarak, ilerleyen yıllarda yüzlerce şehidimize ve toplumsal kaosa neden olmuştur.

Tabi ki masumların kanlarında müsebbip olmak gibi Türk Devleti'nin bir emeli olmamıştır, olmayacaktır. Fakat yukarıda özetlemeye çalıştığım ABD ile yaşanan gelişmeleri unutmamak, halen Irak ve Suriye'de terör örgütü PKK ile yapılan mücadelelerin nedenini anlamak adına '1 Mart 2003 tezkeresi' önemli bir dönüm noktası olarak anılmaya devam edecektir.

Diğer Makaleler