Yıldırım ve İmamoğlu ortak yayında bir araya geldi

AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım ile CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde gazeteci İsmail Küçükkaya moderatörlüğünde düzenlenen tartışma programında bir araya geldi. Programda sorulara geçilmeden önce Yıldırım ve İmamoğlu birbirilerine kalem hediye etti. Programda her bir soru için adaylara 3 dakika süre verildi.

"BUGÜN VAAT VERME POZİSYONU BİZE AİTTİR AMA SAYIN YILDIRIM'A AİT DEĞİLDİR"

Ekrem İmamoğlu, seçilmesi halinde İstanbul'da kadının güçlendirilmesi ve çalışma hayatına katılması projelerinin neler olduğunu sorulması üzerine şunları kaydetti: 

"Siyasi kalitemiz konusunda yine bir yorumda bulundu. Kalite yorumu yapınca incitici oluyor. Bu tabii hoş bir yorum değil. Zira, Beylikdüzü halkı ortaya koyduğu takdirle de bizim 5 yılda neler başardığımız hususunda net bir refleks ortaya koymuştur." İmamoğlu, "Bugün vaat verme pozisyonu bize aittir ama Sayın Yıldırım'a ait değildir. 25 yıldır yönetiyor" demesi üzerine Yıldırım, "Bunu anlamadım. Ben de belediye başkan adayıyım. Bu ne biçim laf" dedi.  Ekrem İmamoğlu, "Sayın Yıldırım'a şunu söylemeye çalıştım; Siz, 25  yıla yakındır 17 yılı da özellikle AK Parti dönemine ait olmak üzere, 15 yıl da AK Partili belediye başkanlığı olmak üzere yönetimdesiniz zaten. O anlamda vaat bize yakışır. Siz, bir şey yapmamışsanız, kadın ile ilgili eylemleriniz yeterli değilse, bugün bunları vaat haline getirmişseniz sevindirici" diye konuştu. 


 

KADINLARA YÖNELİK PROJELER 

İmamoğlu, "Söylediğim birçok vaadin tarihleri var. 15-20 gün sonra Sayın Yıldırım'ın bunları da açıklıyor olması, bizim vaatlerimize eşlik ediyor olması benim açımdan mutlu edici. Bunu eleştirmem. Tabii ki bizdeki açıklamaların takip ediliyor olması... 31 Mart seçimleri ve şimdi yenilenecek olan kısmı ile beraber bizim söylemlerimiz üzerine oturmuştur. Biz, insana, kadına, çocuğa, bu şehrin gençlerine oturttuk zemini. Bu çok değerli bir şey. Biz, hızlıca 150 kreş açacağız. En fazla çocuk sayısı olan ve kreşi olmayan 150 mahallede hızlıca kreş açacağız. Sadece kreş meselesi değil bu kadınların söz hakkı olma meselesi. Kadın istihdamı ve kadın emek ofisleri, bu ofisler üzerinden satın alma garantisiyle kadınların çalışabilmesine fırsat tanımak, kadınların hayat içinde olmasını sağlamak. Annelerin 0-4 yaş arası bebekleriyle İstanbul'u ücretsiz dolaşmalarını sağlayacağız. Yine 0-4 yaş arası çocuğu olan annelerin, bütün sosyal tesislerimizden yüzde 40 indirim almalarını sağlayacağız. Kadın sağlığı tarama merkezi, aynı zamanda 7/24 hizmet veren iki adet istasyon sığınma evi açacağız. Kadın sığınma ve şiddet kriz merkezi açacağız. 2015 TÜİK verilerine göre İstanbul güvenlikte 73. sırada. Her 10 kadından dördü şiddet görüyor. Çocuğu ile beraber kadını, ihmal ve istismar hususları üzerinden destekleyeceğiz. Bu anlamda özel ekiplerimiz olacak. 961 mahalledeki mahalle evlerimizde iki sosyolog istihdamı sağlayacağız. Niye? Özellikle çocuk istismarı ve kadına şiddetle ilgilensin diye. Bütün bunlar bugünün ev kadınlarına olağanüstü hizmet ortamı yaratmış olacak" şeklinde konuştu. 


 

"NE FETÖ'YÜ GÖRMÜŞLÜĞÜM NE DE YURTLARINDA KALMIŞLIĞIM VAR"

Binali Yıldırım, "Siz hayatınızda FETÖ'nün yurtlarında kaldınız mı, okullarına gittiniz mi, mesela örgüt elebaşını gördünüz?" şeklindeki soruya, "Yok. Yani benim ne FETÖ'yü görmüşlüğüm ne de yurtlarında kalmışlığım var" cevabını verdi. 


 

"BAZI HUSUSLARI KONUŞMADIK"

Moderatör Küçükkaya, "Çarpık kentleşme, yapılaşma... Hangi partili belediye olursa olsun karşı karşıya kaldığımız hazin bir durum. İkinizden de bunun yanıtını merakla bekleyeceğim" ifadelerini kullandı. Bu sırada İmamoğlu, "İçeriklere konu olarak girme zorunda olduğunu hissettiğim anlamda bir yön çizebilmek adına kaç sorumuz kaldığını bilmek istiyorum" dedi.  Küçükkaya'nın "Son bir soru, bu sorudan sonra benim özel bir sorum var, sonra bitiyor" yanıtı üzerine İmamoğlu, "Tamam, çünkü ben bazı alanlara girmek istiyorum" dedi. Küçükkaya'nın, ek söz hakkı verebileceklerini dile getirmesinin ardından Yıldırım da "Şimdi bir şeyi konuşalım, biz doğrusunu istersen ulaşımı konuşmadık. İstanbul'un en büyük sorunu. Trafiği konuşmadık, çevreyi konuşmadık, otoparkı konuşmadık. Daha birçok konular var. Herhalde Ekrem Bey de bunu uygun görür" diye konuştu. İmamoğlu da "Ben tam da o anlamda söyledim. Bazı hususları

konuşmadık" dedi.


 

"DEPREM TOPLANMA ALANLARININ YOK EDİLMESİYLE BU KENTİN YEŞİL ALAN FAKİRİ HALİNE GETİRİLMESİ..."

Ekrem İmamoğlu, İstanbul'un kent yönetimiyle ilgili, "İstanbul'un yönü yok. İstanbul'un gittiği yerle ilgili bir tanım yok. Buna Sayın Yıldırım da katılacaktır. Öyle bir hale gelmiştir ki nüfus planlamasında kaç milyon olacak İstanbul? 20 mi, 25 mi 30 mu? Kaç milyonluk nüfus yerleşimi planlanıyor? Böyle bir yönü yok. İstanbul şehrinin yönünü çizeceğiz. İlk bir yıl içerisinde mevcut durumu belirleyeceğiz sonraki bir yıl içerisinde de İstanbul'a 2030 ve 2050 hedeflerimizi açıklayacağız. Bu hedefler bizim ortaya koyduğumuz yıllar değildir. Dünya çapında şehirlere atfedilen birtakım dönüm noktalarıdır. Bunlar Birleşmiş Milletler çapında çalışılmış yıl parametreleridir. İstanbul'un kırsalda kalacak mahalleri gibi hususlarda bir planlama getireceğiz. Yeşil alan konusunda özellikle az önce konuyla ilgili söylediler, birtakım raporlar açıkladılar ama İstanbul yeşil alan bakımından dünyanın en sıkıntılı metropollerinden biri. Dünyanın önde gelen ülkeleri arasında birçok verimiz geri... OECD ülkelerinde çocuk yoksulluğu konusunda son sıradayız. Yeşil alan keza aynı. Bunların hepsi yaşamı etkileyen şeyler. Biz, 15 vadide yaşam vadisi açıkladık. Bunu neden açıkladık? İstanbul'un yeşile ihtiyacı var. Kuzey kuşağı açıkladık. Kuzey ormanlarına verilen sıkıntı ve tahribattan sonra özellikle böyle bir çalışmayla tam 30 milyon metrekarelik yeşil alanı bu şehre katma zorunluluğumuzu paylaştık. Bunun yanı sıra İstanbul'da kentsel dönüşüm çok önemli bir konu. Buna neden giriyorum? Depremi tetikleyen bir husus olduğu için. Ben demedim. Bu şehri 25 yıl yönetenler 'Bu kente ihanet ettik' cümlesini kuranlar söyledi. 25 yıldır yönetiyorsunuz. Sahile kurulan o yüksek binalar, birçok ilçede yeşil alanların imara açılarak, özellikle deprem toplanma alanlarının yok edilmesiyle bu kentin yeşil alan fakiri haline getirilmesi... Bu unsurlarda katı, sıkı ve şehrin değişmez kurallarını var edeceğiz" dedi.


 

"HER MAHALLEDE 200 METRE MESAFEDE ÇOCUK PARKI OLACAK"

Binali Yıldırım ise bu soruya, "Yeşil alan bir şehir için 2 şekilde önemli. Birisi şehrin nefes alması. İnsanlar binalardan, yeşil alan olmamasından bunalıp, kendini atacak bir yer bulması lazım, bu anlamda önemli. Bizim de 20 tane 'Yeşil Koridor' projemiz var. Bu Silivri'den başlıyor, Pendik'e kadar devam ediyor. Esasında bunlar şu, İstanbul'un dereleri bunlar önceden buralar dereydi daha sonra yapılaşmadan dolayı bir kısmı artık adı kaldı kendisi yok. Biz bütün bu dereleri ihya edeceğiz. Bu dereleri ihya ettikten sonra 37 milyon 500 bin metrekare ilave bir yeşil alan kazanmış olacağız. Bu alan hem derenin etrafında yürüyüş bisiklet, piknik alanları olacak buradan da yatayda millet bahçelerine geçiş olacak, ondan sonra her mahallede 200 metre mesafede çocuk parkı olacak. Sonra semt parkları, sonra millet bahçeleri ve bu koridorlarla entegre olacak dolayısıyla kuzey ormanlarına erişimi bu koridorlarla sağlayacağız veya kuzeyden Marmara'ya inişi sağlamış olacağız. Bu şekilde de yeşil alan miktarını artırırken buraları depremde geçici barınma alanları olarak kullanacağız. Bu çok heyecan verici bir proje ve çok kolay da yapılabilir bir projedir bunu yaptığımız zaman İstanbul'un kişi başı yeşil alan miktarı 10 metrekarenin üzerine çıkmış olacak. Şu anda 8 metrekare civarında. Tabii dikey yapılaşma kötü bir şey hem şehirde sosyalleşmeyi ortadan kaldırıyor, aynı zamanda da şehrin güzelliğini, kimliğini ortadan kaldırıyor. Ben gelmeden baktım. İstanbul'un dikey yapılaşmasında ilçeler bazında inceleme yaptım, 22 ilçede yoğunlaşmış, bu 22 ilçenin 18'i CHP belediyesi. Dikey yapıların 4 tanesinde AK Parti'li belediye başkanları var" yanıtını verdi.


 

"GENÇLER HAYALLERİNİ İSTANBUL'DA KURACAK"

Ekrem İmamoğlu, gençlere yönelik projeleriyle ilgili olarak ise, "Şehir çocuk ve genç kenti. Avrupa'da sadece gençlerimizin nüfusunu geçen sadece bir iki şehir var. 0-4 yaş arasındaki çocuk sayısı 1 milyon 200 binin üzerinde. Hem çocuk hem genç politikası bu şehrin inanılmaz önceliği olmak zorunda. Genç deyince aklımıza eğitim gelir. Bu bir eğitim, seferberlik. Kreşle başladığımız o seferberlik sürecini, gençlerin üniversite eğitimleri bittikten sonra meslek edinme ve hayata katılma noktasına varıncaya kadar takip edilmesi gereken önemli bir alan. Genç Kart, ulaşımda, kültürde, sosyal tesisler ve sporda yüzde 40 indirim. Öğrenci olmayan tüm gençler de buna dahil. Öğrenci olanlara indirimimizi yaptık. Taahhüt etmiştik, yerine getirdi. Üniversite bursu, 75 bin öğrenciye 8 ay boyunca 400 lira İstanbul'a gelene de İstanbul'dan gidene de öğrenci bursu vereceğiz. Yurt, hızlıca, kimseye muhtaç değiliz. 12 kadın, 8 erkek öğrenci yurdunu hizmete geçireceğiz. 10 adet yeni gençlik merkezi, çok etkin olacaklar. 10 adet dünya dilleri merkezi. Hangi dil isteniyorsa, dillerine dönük eğitim verdireceğiz. Dünya dillerini öğrenen insanlar daha hızlı iş sahibi olabiliyor. Ücretsiz online hizmet şeklinde dil eğitimi vereceğiz. Gençler İstanbul'dan başka şehirlere kaçmayacak. Beyin göçüne ilişkin yılda 230 milyon dolarlık bir tarif yapılıyor. Gençler hayallerini İstanbul'da kuracak. Mahallelerinde iş bulamayan 350 bin gencin Ekrem Ağabeyi olmaya geldim. Erişilebilir bir kent olacak. Bu kent erişilemiyorsa, engelliler için engeller taşıyorsa, o zaman bu kentin vicdanı yok demektir. Bu kenti vicdanlı bir kent haline getireceğiz. 10 adet engelli gündüz bakım evi, 10 alzheimer gündüz bakım evi, yaşam becerileri öğrenme köyü kuracağız. Yaşlı ve engelliler acil durum bilekliği. Aktif yaşlanma programı diye, yaşlılarımızı yaşlandıkça bu kentten keyif almalarını sağlayacağız" dedi. 


 

"BELEDİYELERİN BURS VERMESİNİ ARTIK İMKANSIZ HALE GETİRDİ"

Binali Yıldırım da gençlere yönelik vaatleriyle ilgili şunları kaydetti: 

"Bir kere gençler benim kankam. Gençleri benim kankam olmaya davet ettim. Çok da güzel tepkiler aldım. Gençlere 10 GB internet bedava olacak. Bu en baba müjde gençler için. Gençler bu internetle bin 500 tane elektronik posta gönderip, alabilecekler, 150 saat müzik çalabilecekler, 150 saat internete girebilecekler. Ayrıca bin 500 sosyal paylaşım yapabilecekler, 10 saat de Netflix'te video izleyebilecekler. Müzeler ve tiyatrolar bütün gençlere ücretsiz olacak, belediyelerin... Uluslararası e-spor olimpiyatlarını İstanbul'da yapacağız. öğrencilere kırtasiye desteği var. Bunun miktarını artıracağız. Amatör spor kulüplerine, 900 tane amatör spor kulübü var. Burada 150 lisanslı sporcu var, bunlara 100 bin lira tutarında destek vereceğiz her yıl. Şu anda bunun onda biri veriliyor. On kat artıracağız. Spor tesislerinden gençler ücretsiz yararlanacak. 300 bin civarında motosikletli bulunuyor. Motosikletle geçişler her iki köprüden bedava olacak. Üniversiteye hazırlanan, yani üniversitede okumayıp öğrencilik vasfını kaybetmişler de bu ulaşım indiriminden yararlanacak. İşsizlik maaşı alana toplu ulaşım desteği vereceğiz. Öğretmenler de genç sayılır. Öğretmenler bütün toplu ulaşımdan bedava yararlanacak. 'Gençlere burs' dedi. Ben bursu yazmadım. Ben de düşündüm yazmayı ama niye yazmadım? Çünkü belediyeler burs veremiyor. Veriyordu esasında. Cumhuriyet Halk Partisi konuyu Anayasa Mahkemesi'ne götürdü, belediyelerin burs vermesini artık imkansız hale getirdi. Tabi Ekrem Bey nasıl 75 bin öğrenciye burs verecek, onu merak ediyorum ama Ankara'yla beraber çalışırsak, orada 2 parti anlaşırsa bu mesele çözülebilir. Önce bu engelin aşılması lazım. Ekrem Beyin daha önce beyanatı var, 'İstanbul Ankara'dan yönetilmeyecek' diye."


 

"MARMARAY'I EKREM BEY KULLANDI MI?"

Binali Yıldırım, ulaşım konusunda İstanbul'da yapmayı planladıkları projelerin neler olduğunun sorulması üzerine şunları kaydetti: 

"Ulaşım benim işim tevazuya lüzum yok. Türkiye'de bu işi hallettim. 16 yıl boyunca Türkiye'nin her tarafını bölünmüş yollarla donattık, hava yolunu halkın yolu yaptık. Hızlı treni getirdik. İnternetle yurdun her köşesini adeta ördük. Şimdi İstanbul'da ne yapacağız? İstanbul'un birinci derdi ulaşım ama Marmaray'ı yaptık, 3. Köprü'yü yaptık, Avrasya Tüneli'ni yaptık, Kuzey Marmara Yolu'nu yaptık, Osmangazi Köprüsü'nü yaptık, dünyanın en büyük havalimanını yaptık. Bunlar ayrı, geçmişi konuşmayalım. 2024'e kadar, insanların trafikte yarım saat kazanmalarını sağlayacağız. Baba, evine yarım saat önce gidecek. Nasıl? Yapacağımız raylı sistemle. 518 kilometreye çıkaracağız raylı sistemin uzunluğunu. Bu, şu demektir; 233 kilometre var, bunun üzerine her yıl minimum 50 kilometre raylı sistem yapacağız ve bu şekilde metroların payı süre sonunda yüzde 48'e çıkacak. Bugün ne kadar? Bugün yüzde 18. Yüzde 30 artmış olacak. Bu, en önemli projemiz. Burada çok ciddi bir yatırım var. Bugüne kadar Ankara metrolarını yaptık, İzmir İZBAN'ı yaptık. Burada yaptığımız metrolar var. Dolayısıyla edindiğimiz tecrübelerle bunu kolayca yapabiliriz. Bilmiyorum Marmaray'ı Ekrem Bey kullandı mı? Bugüne kadar Marmaray'dan 350 milyon İstanbullu istifade etti. Yakın zamanda Marmaray'ın banliyö hattını Gebze'den Halkalı'ya kadar bitirdik. Bu şekilde ciddi anlamda metrobüste biraz rahatlama oldu. Asıl metrobüsü rahatlatacağımız şey, Beylikdüzü'nden Söğütlüçeşme'ye giden bu güzergahı otonom ve akıllı metrobüs araçlarıyla değiştireceğiz, kapasiteyi yüzde 50 arttıracağız, böylece orada da rahatlama sağlayacağız. Üstelik bu güzergahta da bir otoyol daha yapacağız, Kuzey Marmara ile TEM arasında olacak. Ayrıca Levent ile Mahmutbey arasındaki metroyu da bu sene sonuna kadar açmış olacağız. Bunu ben yaparım, çünkü Türkiye'de daha önce yaptım."


 

"KÜLLİYEN YALA"

Yıldırım, Marmaray'ın bazı vagonların uygunsuz olduğu için çürümeye terk edildiği şeklindeki iddiaların sorulması üzerine, "Marmaray araçları için söylendi, o yanlış. Yanlış tabii, onlar yedekli, peyderpey devreye giriyor. Külliyen yalan. Bakanlık açıklamasını yaptı" dedi. 


 

"BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SÜRECİ BİZİM SAYEMİZDE"

Küçükkaya'nın ulaşım çözümleri sorusu üzerine de Ekrem İmamoğlu, "Ulaşım işi, bütüncül bir yaklaşım, insanı hissetme ve insanla çözüm bulma, aktörleriyle, minibüsçüsüyle, taksicisiyle, otobüsçüsüyle, servisçisiyle bunları yok sayarak değil. Servis işinde tahdidi biz vadettik, biz taahhüt ettik" dedi. Bu sırada Yıldırım "Biz de kaldırttık" demesi üzerine İmamoğlu, "Siz kimsiniz? Bakın şu anda benim başkanlığım döneminden sonra vekaleten bakan Vali Bey var. Kim yaptı ben anlamadım? Büyükşehir belediyesi süreci bizim sayemizde" diye konuştu.  Yıldırım, "UKOME yaptı UKOME" dedi.


 

"İHALEYİ DE BEN YAPTIM" 

Ekrem İmamoğlu, ardından şunları kaydetti: 

"Biz bütün aktörleriyle beraber çalışacağız. Az önce ulaşım indirimleri söyledim. Örneğin, ulaşım indirimleri Büyükşehir Belediyesinin sorumluluğunda. Hiçbirisi bizim halk otobüslerine veya şirketlere mal edilmeyecek. Bakın biz taksicinin, minibüsçünün özellikle köprüleri ücretsiz kullanımı noktasında girişimlerde bulunacağız. Aynı zamanda biz şehir içinde kalan gişeleri şehir dışına aktarılması noktasında fizibilite çalışmalarımızı yürütüyoruz, mutlaka konuşacağız. Sayın Yıldırım, 'Ulaşımda Türkiye'yi hallettim. Benim işim' dedi. Saygıyla karşılıyorum. Sanki Sayın Cumhurbaşkanını ve birçok uzmanlara haksızlık yaptı diye düşünüyorum 'Benim' derken, tekil kullanırken. Ama İstanbul'u halledemediler. İstanbul'u niye halledemediler biliyor musun? İstanbul dünyanın en sıkışık ikinci kenti. İstanbul'da durakta bekleme süresi ortalama 20 dakikayı aşıyor ve bir saati aşkın derecede olan yerler var. İstanbullunun ulaşımda günde geçirdiği vakit 91 dakika. Biz bunun yılını falan hesapladık, neredeyse bir insan ömrü gibi. Dolayısıyla İstanbul'u çözemediler. İstanbul'u bütünleşik ulaşım ağıyla biz çözeceğiz. İstanbul'da metrodan bahsediyorlar, örnek vereyim, evet ben Marmaray'dan geçtim. Teşekkür ediyorum. Marmaray'dan geçtim. 70'lerde fizibilitesi başlayan, 90'larda bu sürecin mali, finansman ve ihalesinin yapıldığı Marmaray'a ve banliyö hattına teşekkür ederiz. Kendilerinin döneminde de bitirildi." Bu sırada Yıldırım, "İhaleyi de ben yaptım" dedi. 


 

"BEYLİKDÜZÜ METROSU HALA DURUYOR"

Ekrem İmamoğlu, "2004'te 45 kilometreyle alınan metro hattı 170 kilometreye erişebildi. 170 kilometrenin anlamı ne biliyor musun? Senede sadece 8.3 kilometre yapabildiler. Beylikdüzü metrosu hala duruyor. 2004'ten beri ben siyasette değildim. Her seçimde vadedilmiştir. Ben orada yaşıyorum. Deniz ulaşımı yüzde 10'lardan yüzde 3'lere düştü. Deniz ulaşımı bizim önemli bir konumuz. Bu şehirde 500 kilometre bisiklet hattını biz o yaşam vadilerinden, yeşil kulvardan, füniküler hatlarından... Bakın yüksek tepeleri olan bu kentin özellikle sahilin erişimi noktasında yaşam vadilerini, füniküler hatlarıyla destekleyecek, TEM'de kuracağımız megabüsle, metrobüs hattının yükünü hafifletecek, metrobüs hattında da yerli ve temiz enerjili ulaşım firmalarıyla çalışacağımızı duyurmak istiyorum" dedi.


 

"9 SOSYAL TESİS AÇTIM. BİRİNDE ALKOL VAR MI ALLAH AŞKINA?"

Ekrem İmamoğlu, ortak yayının sonunda Yıldırım ve aileleriyle ortak bir fotoğraf talebini ileterek, "Bu şehrin kucaklaşmaya ihtiyacı var. Bu şehrin buluşmaya ihtiyacı var. Bu ülkenin de kucaklaşmaya ihtiyacı var. Şehirlerde hak, hukuk, adalet, vicdan, ahlak ve erdem gibi kavramlar şehirlerden başlar. Bırakalım iftiraları ve birtakım uygulamaları... Adayların dışında sahada üretilen birtakım dilleri bir kenara bırakalım. Ben kimseyle ilgili konuşmadım. Allah'a şükür 6 aydır söz verdiğim gibi temiz dille bu süreci bitiriyorum. Geçenlerde duyuyorum. 'Belediyenin sosyal tesislerinde alkol olacakmış'. Ben Beylikdüzü'nde 9 sosyal tesis açtım. Birinde alkol var mı Allah aşkına? Bizim dönemimizde açıldı" diye konuştu.


 

"BENİM EKİBİM 16 MİLYON İSTANBULLU"

Ekrem İmamoğlu, "Kadınların ve erkeklerin aynı yerde havuza girmesi" iddialarıyla ilgili olarak ise, "İki tane havuz açtım. Saatleri günleri ayrı. Bu şehir akılla bilimle ve insanların uzlaşmasıyla, bir arada barış ve özgürlük içinde eşit paylaşarak... Şeffaflığı, saydamlığı, katılımcılığı hakim kılarak muazzam bir kent var edeceğiz. Biz buna hazırız. Ekibimiz müthiş bir ekip. Benim ekibim 16 milyon İstanbullu" dedi. İmamoğlu, 23 Haziran'da herkesin sandığa gitmesini isteyerek, İstanbul'un çok güzel olacağını belirtti. 


 

"BEN DE EKREM BEY'İ ÇAYA DAVET EDİYORUM"

Binali Yıldırım da, "İstanbul'un 15 milyon 67 bin nüfusu var. Kentin nüfusu ilk defa geçen yıl 60 bin eksildi. Anadolu'da altyapıyı çok güzel yaptığımız için bazı vatandaşlar kendi memleketlerine döndü, dönmek isteyenlere de belediye destek verdi. Şehrin gelecek planlaması yapılıyor. Bu güncellenecek. Benim İstanbullulara söyleyeceğim şudur, 16 yıl ülkeme dolu dolu hizmet yaptım. Ulaştırma bakanı olarak, başbakan olarak, Meclis başkanı olarak. Bu şehir beni 11 yaşındaki Binali'den Binali Yıldırım yaptı. Bu makamların hepsini gördüm. Bu beni Binali Yıldırım yapan 50 yıldır yaşadığım bu şehre çok güzel hizmetler yapmaya hazırım daha önce yaptıklarımı yeni yapacaklarımla taçlandıracağım. Marmaray'ın üzerine, Avrasya Tüneli'nin üzerine, 3. köprünün, Osmangazi'nin, Kuzey Marmara Otoyolu'nun üzerine İstanbul ulaşımını 5 yıl içinde çözeceğim. Eziyeti ortadan kaldırıp seyahati keyfe dönüştüreceğim. İnsanların evlerine gidip çocuklarına daha fazla zaman ayırması için seyahat sürelerini kısaltacağım. Esasen eğer 3. köprü, Avrasya, Marmaray olmasaydı bugün İstanbul'da trafik felç olurdu. Adım bile atılamazdı. İstatistikler gösteriyor. Avrasya 50 bin yük aldı. Yavuz Sultan Selim 120 bin yük aldı. Marmaray her gün 300 bin yük alıyor. Şimdi banliyö hattı o şekilde. Deniz niye azaldı? Eskiden sadece deniz geçişi vardı, alternatif yoktu. Onun üzerine önce 1. köprü, sonra 2. köprü, sonra 3. köprü, sonra Avrasya, Marmaray yapılınca haliyle alternatifler arttı. Bu şekilde deniz taşımacılığını da biz bedava yapıyoruz aktarmada. Deniz taşımacılığı bedava olduğu için bu biraz daha açılacak. 7 tane hat kuracağız. Son sözüm vatandaşlarıma İstanbul'da herkes sandığa gitsinler ve sözlerini 23 Haziran'da söylesinler diyorum. Ben de Ekrem Bey'i çaya davet ediyorum" şeklinde konuştu. 


 

"RAKİBİM, GAYET BENİM GİBİ, ALLAH'IN YARATTIĞI BİR KUL"

İsmail Küçükkaya, programında sonunda Yıldırım ve İmamoğlu'na moderatörlüğünü beğenip beğenmediklerini sordu. Binali Yıldırım, "Ben bir anormallik görmedim. Gayet iyi olduğunu söylüyorum" dedi. Küçükkaya'nın "Adil miydim?" şeklindeki sorusuna, Yıldırım "Olabildiğince" yanıtını verdi. Ekrem İmamoğlu ise "Tüm özgün ve özgür irademle teşekkür ederiz" diye konuştu. Küçükkaya'nın Yıldırım'a dönerek, "Sizin de teşekkür etmenizi isterim. Herhangi bir hatamı gördünüz mü?" demesi üzerine Yıldırım, "Ben de teşekkür ederim" dedi. "Rakibinizi nasıl buldunuz?" şeklindeki soruya Yıldırım, "Rakibim, gayet benim gibi, Allah'ın yarattığı bir kul" derken, İmamoğlu ise "Her şey için teşekkür ederiz. Kusurlar olmuş olabilir. Herhalde en güzel söz olmuş ise affola hem seyircilerimizden hem milletimizden hem saygıdeğer Sayın Yıldırım'dan" diye cevap verdi. Son söz olarak Yıldırım da "Biz de memleket için, İstanbul için, düşüncelerimizi anlatmanın gayreti içerisinde olduk. Anlattıklarımız hiçbir zaman kişisel bir mesele değildir. Daha iyi bir İstanbul için daha güzel İstanbul şartları için çalışacağız, elimizden geleni yapacağız" değerlendirmesinde bulundu.

Diğer Haberler