Talat Eyüp ENSARİ

ANADOLU TOPRAKLARINDA SINIF AYRIMI YOKTUR

Dünya tarihi milletlerarası mücadelelerle doluyken, Sanayi Devrimi ile birlikte sınıflar arası mücadele kavramı literatüre girmiştir.

Bu kavram buharlı teknolojilerin oluşturduğu sanayi devrimini yaşayan ülkelerde bir nebze de olsa geçerliyken, aradan geçen 3 yüzyılda hâlâ Anadolu topraklarında sınıfsal bir ayrımdan söz edilemeyecektir.

Türk Milleti kimin ne iş yaptığına bakmaz, sınıf ayrımı, işçi-patron ikiliği çıkarmaz. Bu hem  yüce dinimizin bir gereği hem de büyük Türk Milleti'nin yaradılış özelliklerden bir haslettir. Siyahın beyaza, beyazında siyaha üstünlüğü olmadığını bilen aziz milletimiz hiçbir zaman alın teriyle çalışan işçiyi hor görmemiştir. İşvereni de yüceltmemiştir. Herkes beşeri özellikleri neticesinde toplum nazarında karşılık bulmaktadır.

Bununla birlikte yukarıda da bahsettiğimiz gibi materyalizmi dibine kadar yaşayan, inancı zayıf batı dünyası ise tarihin her döneminde, sömürge ve kölelik gibi utanç vesikalarını dibine kadar yaşamıştır, yaşamaya da devam etmektedir. Dolayısıyla maneviyatı eksik ve dünyayı sınıflara bölerek yaşayan toplumlarda 'İşçi Bayramı' gibi günler önem arz etmektedir. 1 Mayıs, ülkemizde ise işçiler hariç herkesin izinli olduğu bir gün veya anarşizm heveslisi güruhun Taksim zorlaması olarak hafızalarda yer almaktadır.

İşçilerin haklarının düzenlenmesi, müreffeh bir şekilde hayatlarını idame ettirmeleri tüm toplumun tabii isteğidir. Ve her ne surette olursa olsun her bir çalışanın tüm ihtiyaç ve şartları sağlanmalıdır. Fakat bu isteği emperyalizmin işçi bayramıyla değil, makul ve meşru zeminlerde ifade etmek gereklidir.

İşçi Bayramı hele ki, sosyalist, anarşist veya türlü marjinal örgütlerin, işçilerin döşediği kaldırım taşlarını kırarak Türk Polisi'ne atma heveslerini karşılayacak bir gün olmamalıdır.

Türk Devleti vicdanlıdır, insaflıdır ama bu şaklabanlara da yüz vermeyecektir.

Diğer Makaleler