Oktay ENSARİ

NEREDE O KAYSERİ'NİN GÜÇLÜ LOBİSİ?

• 25 Aralik 2020
• Yazar

KS’u daha çok ezerler. Soyadı Palabıyık amma velakin çaldığı düdüklerde o palabıyıklı delikanlıların adaleti, cesareti yok.

Kayserispor-Konyaspor maçının, ilk yarıda sarı kırmızılı takıma çaldığı üfürük penaltı sonrası devre arasında ya yediği zılgıttan ya da suçluluk duygusundan maçın 2. devresinde 360 derece değişen, maçı katleden, çığrından çıkaran orta hakem Ali Palabıyık’tan söz ediyorum…

Kayserispor, beklenen futbolu oynayamıyor, sonuca gidemiyor, bunu sağır sultan bile biliyor. Amma velakin 3 puanı hakemin büyük katkısı ve özverisiyle cebine atıp Konya’nın yolunu tutan, yeşil beyazlı ekip ,dünkÜ maçta harikalar mı yarattı?

Kayserispor’dan çok daha iyi mi oynadı? hayır. Bu maç iyi futbol oynayana 3 puanın verildiği değil , sonuç maçıydı. Teknik kadroya, oyunculara kimse sallamasın. Yok şöyle, yok böyle diye kusur bulmasın. Sarı kırmızılılar gücü yettiğince çıktı, mücadele etti. Kayserispor’un 2 şutu direklerden döndü.2 penaltısı verilmedi. Bir haksız kırmızı kart bir de kornere giden, çelinmiş topa  penaltı… Çık içinden çıkabilirsen.

Kaleci İsmail’in, Konyasporlu Hadziahmetoviç’in topa kafayla vurduktan sonra sol eliyle çeldiği pozisyonu Konyaspor’a penaltı olarak hediye etmek neyin nesi? Kaleci topa dokunmuş, elbette temas var ama konuk oyuncu topa vurduktan sonra. Yani onun topa sahip olmasını engelleyecek bir durum , bir pozisyon yok. Bunu görme özürlü sanatçı Metin Şentürk bile görür…

Bir an olsun,‘’Biz taraflıyız’’ diye kabul edelim. Kayserispor gözlüğüyle maçı izledik diyelim. TRT başta tüm kanallar maçın analizinde hakem Ali Palabıyık’ın Kayserispor’un verilmeyen ve verilen panaltılarında çuvalladığını , hele hele Lennon’a gösterilen kırmızı kart için dalga geçip "Hayırdır Palabıyık, Lenon, senin arabana mı çarptı, bu ne surat bu ne tavır. Hem haksızsız hem de futbolcunun üzerine üzerine gidilyorsun" diye eleştirdiler.

Kayserispor’a verilen penaltı  kararı sonrası başta Konyaspor teknik direktörü İsmail hoca başta olmak üzere yedek oyuncular isyanları oynadı. Hakemi baskıladı. Hem de  yedek kulübesindeki teknik kadrodaki antrenörlerden biri elindeki tabletten bu pozisyonu göstererek, Palabıyık’a basbas bağırdı. Sonrasında Ali Palabıyık kös kös hakem odasının yolunu tuttu. Konya’nın siyasette olduğu gibi spor’da da lobisi çok ağır. Devre arası neler oldu, neler konuşuldu, ne telefon görüşmeleri geldi bilinmez, kanıtlanamaz amma, Palabayık, sihirli bir el değmişçesine, konuk ekip aleyhine bizce de çaldığı haksız penaltı kararının etkisiyle ezildi, etkilendi ve daha ikinci yarının başında Pedro’ya , Sukubiç’in çelme takıp düşürdüğü pozisyonu görmezden geldi. VAR’lığı son olarak Antalyaspor maçında attığımız 2 buz gibi golün iptaliyle tartışılan VAR’da bu pozisyonda devreye girmeyince Kayserispor’un skoru 2-0 yaparak maçı koparması,orta hakem olduğu iddia edilen Palabıyık tarafından gasp edildi.

Sahada, masada, Federasyonda, siyasette yetersiz olur, ağırlığın bulunmazsa, elin adamı seni ezik ezik ezer…

Sen de vay şu oyuncu girseydi, bu çıksaydı diye kendi kendine avarel kasnak gibi  boşa konuşur, feryat eder durursun. Berna Gözbaşı başkan konuşur, haksızlığa isyan edince TFF basar cezayı…Basın sözcüsü Mustafa Tokgöz konuşur basar cezayı. Sergen konuşur para cezasıyla geçiştir, Fatih Terim, hakemin çarkına tükürür,5 maç cezayla geçiştir. Oh ne ala ,ne ala. ‘’Silahım olsa bu hakemi vururum’’ diyen başkana sadece 2 maç ver, Berna başkan, nizami golü vermeyen, gömleği de vicdanı da kara adamlara, Göztepeliler koro halinde şeref tribününden  ağza alınmayacak küfürleri ederken, oturduğu yerden "Allah belanı versin" diye isyan ederken, bas 3 ay cezayı…

Kayserispor nasıl olsa sahipsiz, başkanını, yöneticisini, teknik direktörünü, oyuncusunu, Kayseri şehrini tutma hakemlerle cezalandır, dur. Gücü yeten, yetene… Varsa gücün, koy ortaya. Gerisi laf-ı güzaf.

Nerede o  böyle haksızlığa karşı düdük astırdığımız günler?

Nerede o Kayseri’nin güçlü lobisi ?

Üstümüze ölü toprağı serilmiş.
İlk kez kadın eli değmiş bu şehrin marka takımını şehrin erkekleri olarak yanlızlaştırmaya,sahipsizliğe, lobisizliğe daha ne kadar göz yumacağız, bilmem amma, böyle giderse;
’’Yolun sonu görünüyor’’ veya
‘’ Kendim ettim kendim buldum’’
şarkısını mırıldanmaya başlarız…