Talat Eyüp ENSARİ

ÖNGÖRÜLEMEYEN SEÇİM VE DEM TEHLİKESİ

Türkiye 2 yıllık yoğun geçen seçim maratonunu geride bıraktı.

Geçtiğimiz yıl 2 kez sandığa giden vatandaş, bu yılda yerel seçimler ile demokratik görevini tamamlamış oldu. Seçimlerin olağan zamanlarında gerçekleşeceğini varsayarsak 4 yıl daha seçimsiz bir ortamdan söz etmek mümkün. Bu seçimsiz ortam ekonomik gidişata hem beklenti anlamında hem de daha fazla gündemde olması açısından olumlu yansıyacaktır.

Mahalli idareler seçimleriyle ilgili olarak geniş kapsamda kimsenin öngöremeyeceği sonuçlarla karşılaşıldığını söyleyebiliriz. Üç aşağı beş yukarı ikamet ettiği seçim bölgesiyle ilgili doğru tahminde bulunanlar olsa da sandıktan çıkan sonuçlar genel çerçevede herkesi yanılttı.

Adalet ve Kalkınma Partisi'nde oy kaybı beklenenden yüksek oranda gerçekleşti. CHP ise enflasyon rüzgârını ve emeklileri arkasına alarak sıçrama yaptı. Tabi bu sıçramaya özellikle metropollerde DEM desteğini de eklemeyi unutmamalıyız.

Yeniden Refah Partisi hiç şüphe yok ki beklenenin üzerinde bir oy aldı. Adalet ve Kalkınma Partisi'nden çeşitli saiklerle uzaklaşan seçmen kendisini bu limana attı. Aynı seçmen Saadet seçeneğini de tercih edebilirdi fakat bir önceki seçimdeki 'Altılı Masa' tercihi seçmenin yönünü Fatih Erbakan'a çevirdi.

Milliyetçi Hareket Partisi ise ülke genelinde il genel meclisi sonuçlarında ulaştığı yüzde 16,62'lik oy oranı ile 3. parti olmuştur. MHP bu sonuçla Türk milliyetçilerinin yegâne kalesi olduğunu bir kez daha gösterdi. MHP saflarından kopan İyi Parti 'hür ve müstakil' sloganıyla yalnız girdiği yerel seçimde istediği sonucu alamadı. An itibariyle İyi Parti'nin Adalet ve Kalkınma Partisi muhalifliği haricinde MHP'den ayrı kalmasına gerek yoktur. Gerek ekonomik konularda gerekse sosyal konularda İyi Parti yeni veya farklı bir söylem geliştirmemiştir. Dolayısıyla farklı bir kurumsal kimlik altında siyaset yapılmasının da anlamı yoktur. Yine sadece sığınmacı karşıtlığı politikasıyla yol izleyen Zafer Partisi de bir sonraki seçime kadar adını polemikler haricinde duyuramayacaktır.

Öte yandan PKK terör örgütünün siyasi uzantısı DEM doğuda pek çok belediyeyi aldı. Van'da nereden bakarsanız bakın ahmakça olaylar silsilesi terör örgütü yandaşlarını sokağa itti. Sokakları cehenneme çeviren terör yandaşlarına, "Elinize sağlık, hata yaptık. Bir dahakine daha fazla yıkın dökün" dercesine belediye başkanlığı tekrar ikram edildi.

Van'da gösterilen müsamaha ve acziyet İstanbul Esenyurt'ta 3 hilal asılı bir evin taşlanmasına vardı. Endişeyle ifade etmek istiyorum ki DEM ve yandaşları giderek büyüyen bir milli güvenlik sorunudur. Şimdi önlem alınmazsa geri dönüşü güç yollar bizleri beklemektedir.

Diğer Makaleler